Genel

“Çalışanlar Çalışmayanların Yerini Alacak”

Cerebrum Tech Kurucusu ve YK Başkanı Dr. Erdem Erkul, ChatGPT ile başlayan yeni dönemin biraz beklenmeden, erken hayata geçirildiğini düşünenlerden… Üstelik bir sohbet robotunun insani duyguları gözeterek yanıtlar verebilir olmasının oldukça düşündürücü olduğuna vurgu yapan Erkul, insana yardımcı olarak geliştirilen bu tarz teknolojilerden yararlanmaktan yana olduğunu ifade ediyor.

Bu bakış açısından hareketle trendi yakalayan Cerebrum Tech’in de Cere Insight platformu altında Cere AI isimli bir kurumsal sohbet botu bulunuyor. Nisan ayında piyasaya sürülen Türkçe yapay zekalı sohbet arkadaşı Cere AI, Türkiye’nin ilk 3 boyutlu gerçekçi avatarla geliştirilen yapay zeka sohbet robotu. CereAI, makale ve içerik yazabiliyor, planlama şemaları oluşturabiliyor, bilgi desteği sağlıyor, Cere ile gerçekleştirilen konuşma notlarını e-posta olarak kişi ile paylaşabiliyor.  Dr. Erdem Erkul; fikri, tasarımı, geliştirilmesi, Türkçesi ve diğer dilleri vb. özellikleri açısından bir ekip ürünü olduğunu, insan kaynağı bulmak konusunda bir zorluk çekmediklerini belirterek, “Cere Insight  eğitimcilerden sağlık çalışanlarına, hukukçulardan öğrencilere kullanım kolaylığı sağlayacak bir ürün olarak tasarlandı. Örneğin İK departmanı, çalışan alımı süreçlerini Cere Insight’ta toplayıp belgeleyebilir, belirlediği kriterlerin uygunluğunu süzgeçten geçirebilir. Müşteri deneyimini bir üst seviyeye çıkartmak adına ilgili kaynak ve prosedürlerle eğitilerek yorum, beğeni ve şikayet gibi tüm müşteri etkileşimlerini karşılayabilir” diyor.

Erkul, bu teknolojinin kullanılmasıyla ilgili bazı tartışmaların da olduğunu belirterek, “Öncelikle iyi niyetli kimselerin iyi niyetli amaçlarla iyi yapay zeka araçları geliştirmesi önemli. Bu ‘iyi’ ise insanlık tarihi kadar eski bir tartışmanın konusu. Gerçekten devrim niteliğinde olan bu gelişmelerin; sosyolojiden siyasete psikolojiden eğitim bilimine kadar toplumun her bir yapı taşı için gündem maddesi olması gerekiyor. Dünyada hukuk dünyası bu teknolojilerin etik değerlerini uzun zamandır tartışıyor, politika yapıcılar regülasyonlar için adımlar atmaya çalışıyor. Teknik bilimlerden sosyal bilimlere kadar çok yönlü gelişmeler ve kontroller sağlanırsa bizler bu gelişmelerden olumlu etkileneceğiz.  Ben nötr değerlendirme yapma taraftarıyım; lehinize sonuç almak istiyorsanız bu teknolojileri ‘doğru’ kullanmanız gerekiyor. Yani biz, bu teknolojilerden yararlanıp onlardan ilham almayı amaç edinirsek gerek sosyal gerek profesyonel yaşantıda onlar bizlere birer (sanal) asistan olacak. Kuşkusuz araştırma, belgelendirme, özetleme vb. süreçlerin 1 dakikadan kısa sürmesi hayatımızın kanıksanan doğrularından olacak. Nasıl ki bugün yol bulmak için telefonlardaki haritaları kullanıyorsak veya bir soru aklımıza takılınca başvurduğumuz ilk yer Google ise bu teknolojiler de günlük yaşantımız ile bütünleşecek.”

Cerebrum Tech Kurucusu ve YK Başkanı Dr. Erdem Erkul

İş ve mesleklerde kayıplar olacağı endişesinin tüm dünyada tartışıldığına dikkat çeken Dr. Erdem Erkul, bu konuda bir araştırmaya işaret ediyor: “Stanford İnsan Merkezli Yapay Zeka Enstitüsü Kıdemli Araştırmacısı ve Stanford Dijital Ekonomi Laboratuvarı Direktörü Erik Brynjolfsson’ın sözleri çok makul: ‘Teknolojiyi benimseyen, onunla oynayan ve nasıl kullanılacağını öğrenen çalışanlar, başarılı olacak ve en çok fayda sağlayacak olanlardır. Üretken yapay zekanın çalışanların yerini alacağını sanmıyorum, ancak Üretken Yapay Zeka ile çalışanlar çalışmayanların yerini alacak.’

Türkiye oldukça genç bir nüfusa sahip. Yaş ortalamamız 30-31 civarında. Bu potansiyelimizi kullanmamız gerek. Bu gençler yalnızca yaş itibarıyla değerli değiller, hayallerinin olması, çalışma azimleri ve teknolojiye duydukları merak ile bizler için bir şanslar ve elimizdeki potansiyel güçler.  Bu nedenle eğitim sistemini yapay zeka ve ilgili teknolojiler ile yeniden kurgulamak gerekiyor.” 

Erkul’un altını çizdiği, gözardı edilmemesi gerken bir konu da var:. “Yapay zeka devrimiyle birlikte öcelikle teknolojiye, yazılıma ve Ar-Ge’ye ağırlık veren meslekleşmeleri beklemekle birlikte bu alanda gelişecek sosyal bilimleri de göz önünde bulundurmalıyız. Örneğin, robot hukuku konusunda çalışacak hukukçulara ihtiyaç olacak, o zaman üniversite eğitimlerine yazılım/yapay zeka tarihi gibi alanlar dahil olmaya başlayacak. Hem dünya genelinde hem Türkiye özelinde düşünebileceğimiz şey, eğitimde yapay zekaya yer vermek ve eğitim konuları içerisinde yapay zeka ve ilgili teknolojileri anlatan ders içerikleri oluşturmak olmalı… Ülke stratejileri teknoloji ekosisteminin gelişmesi için çok önemli bir etken. Teknoloji sektöründe hedef tüm dünya pazarlarına ulaşmak, çünkü insanlığın ortak sorunlarına yanıt üretiyoruz. Bu anlamda başkanı olduğum DEİK Dijital İş Konseyi kapsamındaki çalışmalarımızın çok değerli olduğunu düşünüyorum. Daha fazla Türk unicorn’lar çıkarabilmenin yolu, şüphesiz ki dış pazarlardaki payımızı büyütmekten geçiyor. “

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close