Genel

“Yapay zekanın gelişmesi için elektriklerin kesilmemesi gerek”

Aslında avukat. Fotoğrafçılığa ilgisiyle beraber Alper Yeşiltaş için üretken yapay zekalı araçlara uzanan bir yolculuk başlamış. Onu geçen yıl yapay zeka tabanlı koleksiyonlarının PetaPixel, Bored Panda, Euronews, Daily Mail gibi uluslararası yayınlarda yer almasıyla tanıdık.

Alper Yeşiltaş katettiği yolu ve yapay zekayla nasıl buluştuğunu şu sözlerle anlatıyor: “Pandemi sonrası daralan hareket alanımda fotoğrafik düzlemle kesişen yapay zeka araçları ile ilgilenmeye başladım. Çünkü pandemide dışarıya çıkamadığımız için kendimi ifade etmemin yolu, yapay zekalı araçlara yönlenmek oldu. Bilgi kazandıkça ve bu alanın sınırsızlığını keşfettikçe kişisel merakım ve hissettiklerim, gördüğünüz çalışmalara dönüştü.”

Üretken Yapay Zeka araçları hayatımıza girdikçe hayata dair herşey nasıl gelişecek? Yeşiltaş’ın görüşleri şöyle: “Benim açımdan bu süreç ChatGPT ile başlamadı. Daha öncesinde ortaya çıkmış olan ve yapay zekanın daha çok görsel kısmı ile ilgili kullandığım çokça tool’lar mevcuttu ancak ChatGPT ile bu araçlardan daha da iyi faydalanma imkanı ortaya çıktı. ChatGPT çok büyük bir yazılım elbette, basitçe ifade etmek gerekirse gerçek manada ‘tasarlayabiliyor’ ve ‘hayal edebiliyor’. Aklınıza gelen bir fikri geliştirmek ve örneklendirmek için eşsiz bir araç. Bana kalırsa, bu devrimin bir sonraki aşamasında yapay zeka ile sürekli konuşacağız; bize cevap verecek, fikrimizi geliştirecek ve örneklendirecek. Humane gibi yakamıza takacağımız basit bir aygıt bunu sağlayacak. Bilim kurgu eserlerinde hayal edildiği gibi insanı robotlaştırmaya gerek bile yok. 

Mevcut yapay zeka gelişmeleri büyük bir kırılma noktası ortaya çıkaracak. Her şey çocukluktan itibaren hemen öğrenilebiliyor olacağından ‘bilmeye’ gerek kalmayacak. Fakat elektriklerin kesilmemesi gerekiyor.”

Alper Yeşiltaş

Yapay zekanın meslekleri, ekonomiyi ve toplumsal hayatı çok büyük ölçüde değiştireceğine vurgu yapay Yeşiltaş, şu yorumda bulunuyor: “Yapay zeka bazı mesleklerin gerekliliğini azaltacak. Öğrenme ve adaptasyon kapasitesi yüksek olan yapay zeka sistemleri, uzmanlık gerektiren bazı alanlarda insanların yerini alacak. Düşük beceri gereksinimine sahip montaj hatları veri girişi gibi işler ilk olarak etkilenecek. Ancak tıp, hukuk gibi uzmanlık gerektiren sektörlerde de yer bulabilir. Yaratıcı alanlar ise şimdilik daha az etkilenecek, çünkü yapay zeka henüz insanların yaratıcılık kapasitesine ulaşamadı. Atıl kalan iş gücü bakımından meslek değişimi, eğitim ve yeniden yerleşim programları gibi sosyal destek mekanizmaları oluşturulması gerektiğini düşünüyorum. Bu grubun yeni beceri setlerini öğrenmesini teşvik edecek programlar hayati önem taşıyor.”

Yapay zeka yarışında hem ülkelerin hem birbirinden farklı stratejiler benimsediğine de değinen Alper Yeşiltaş, dünyadaki gelişmeleri şöyle özetliyor: “Ülkeler, yapay zeka kapasitelerini artırmak için devlet destekli araştırma laboratuvarları kuruyor, üniversiteleri finanse ediyor ve yetenekli insan kaynakları için eğitim programları oluşturuyor. Aynı zamanda, uluslararası iş birlikleri ve yasal çerçeveler de geliştiriliyor. Teknoloji şirketleri ise, bu yarışta öne çıkmak için kendi Ar-Ge departmanlarına ciddi yatırımlar yapıyor. Uzman kişileri işe alarak yapay zeka konusunda daha fazla yetenek kazanıyor ve stratejik ortaklıklar/satın almalar yoluyla hızlı bir şekilde kapasitelerini artırıyorlar. Ayrıca, geniş ve detaylı veri setleri oluşturarak yapay zeka algoritmalarını daha etkin bir şekilde eğitebiliyorlar. Farklı ürün ve hizmet kategorilerine yapay zeka teknolojilerini entegre ederek pazar paylarını da genişletiyorlar.” 

Yeşiltaş yapay zekanın Türkiye üzerindeki etkileri içinse şu öngörülerde bulunuyor: “Türkiye’de ise dijital altyapı ve e-devlet uygulamaları daha da gelişerek, birçok iş ve hizmet dijitalleşecek. Yüksek teknoloji gereksinimine sahip tarım ve sanayi işleri, katma değeri yüksek ürünlerle dikkat çekecek. Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik, Türkiye’nin turizm sektöründe de farklı nişlerin ve deneyimlerin ortaya çıkmasını sağlayacak. Online eğitim ve mesleki kurslar daha fazla önem kazanacak, uzaktan eğitim yaygınlaşacak. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin dijitalleşmesi ve yerel üretim, ekonomiye yeni dinamizm kazandıracak.”

James Dean karakterinde Idris Elba

Alper Yeşiltaş, bu görselleri geliştirmek için pek çok yapay zekalı uygulama ve fotoğraf düzenleme yazılımı kullanmış: Midjourney, Dall-E, Artbreeder, Faceapp, Gradient, Remini, Photoshop, Lightroom, VSCO.


Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close