Genel

Next level avatarlar: Gerçek zamanlı konuşan, hiper gerçekçi dijital ikizler

Müzisyen will.i.am. ve alternatif tıp uzmanı Deepak Chopra ,5 yıl önce dijital ikizlerini yaptırarak kendilerini ölümsüzleştirmek istedi. Onlar ilkti. Bugün bu dijital ikizler o kadar gerçekçi ki, ChatGPT gibi sizin yerinize karşınızdakiyle “bir insan gibi” iletişime geçecek.

Yıl 2020. Dijital Deepak Chopra

Londra merkezli Synthesia, yapay zekâ destekli avatar teknolojisini bir üst seviyeye taşıdı. Şirketin yeni modeli Express-2, yalnızca süpergerçekçi görüntüler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda karşısındakiyle akıcı şekilde konuşabilecek dijital kopyalar yaratıyor.

Yıl 2020. Dijital will.i.am.

Önceki sürüm Express-1, yüz ifadelerini ve ses tonlarını sınırlı ölçüde yansıtabiliyordu. Ancak Express-2, milyarlarca parametreye sahip gelişmiş render motoru ve aksanı koruyabilen ses klonlama teknolojisi sayesinde, daha doğal jestler, mimikler ve konuşma akışı sunuyor. Böylece avatarlar, ekrandan izleyicilere “canlı” bir insan gibi seslenebiliyor.

📌 Bir sonraki adım: Gerçek zamanlı sohbet
Synthesia’nın Ar-Ge Direktörü Alami Mejjati, gelecekte avatarların yalnızca sunum yapmakla kalmayıp, izleyicilerle doğrudan konuşabileceğini söylüyor:
“Eğlenceli, kişiselleştirilmiş ve etkileşimli video ile en iyi öğrenme deneyimini sunmak istiyoruz.” 

📌 Tüyler ürperten gerçekçilik: Ancak bu teknoloji etik ve psikolojik soruları da beraberinde getiriyor.

  • Humboldt Üniversitesi’nden Anna Eiserbeck, avatarların duygusal olarak “boş” hissettirdiğini ve bu nedenle izleyicide “rahatsız edici bir etki” yarattığını aktarıyor.
  • MIT Media Lab’den Pat Pataranutaporn, gerçekçi yüz ve seslerin gençlerde “yapay zekâ bağımlılığı” riskini artırabileceğini vurguluyor.
  • Imperial College London’dan Björn Schuller ise, gelecekte avatarların insan ilgisini mümkün olduğunca uzun süre canlı tutacak şekilde optimize edileceğini belirtiyor.

📌 Küçük detaylar hâlâ ele veriyor
Her ne kadar Express-2 hipergerçekçi bir deneyim sunsa da, yapay zekânın izi hâlâ belli oluyor: avuç içlerinin fazla pembe görünmesi, saç tellerinin sert kalması ya da gözlerin nadiren kırpılması gibi. Kullanıcılar avatarlarını izlerken bir yandan hayran kalıyor, bir yandan da kendilerini tuhaf bir huzursuzluğun içinde buluyor.

Synthesia, bu teknolojiyi eğitimden kurumsal iletişime ve interaktif öğrenmeye kadar birçok alanda devrim yaratacak bir araç olarak görüyor. Ancak uzmanlara göre, yapay zekâ avatarlarının insan psikolojisi ve toplumsal ilişkiler üzerindeki etkileri dikkatle ele alınmalı.

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close