Biraz da trajikomik olaylardan konuşalım. Air Canada bir chatbot’u devreye sokmuş. Bir yolcu chatbot’a bir yakınının ölümünden ötürü yasta olduğunu belirterek uçuşunu iptal ettiğini belirterek, uçuş bedelinin iadesini istemiş. Chatbot, 90 gün içinde başvuru yapabileceğini, bedeli daha düşük bir fiyattan alabileceğini söylemiş. Halüsinasyon denen olay yaşanmış. Uydurmuş diyelim…
Ama eyvahlar olsun, Air Canada’nın öyle bir taahhütü yokmuş. Hemen botu devreden çıkarmış ve örnek teşkil etmemesi için, “Yok biz öyle bişey demedik. Chatbot ayrı bir hukuki kimlik değil mi?” iddiasıyla mahkemeye başvurmuş.
Ama hakim bu iddiayı reddetmiş.
Olay şu; yapay zekanın hayatımıza belirgin bir şekilde girmesiyle (Bu alanda Oxford gibi üniversitelerin ve uluslararası örgütlerin 2013’ten bu yana bilimsel çalışmaları bulunuyor.) yapay zekanın yasal bir kişliği olup olmadığı tartışılıyor. Her iki tarafta da duran var.
Peki referans ne olabilir? Makinenin insan gibi duyguya sahip olması. Şu andan bunun geçerli olduğunu söyleyemeyiz. Evet, duyarlı hale gelmesi, yani kendisine söylenene bazen “bir insanmışcasına” tepki vermesi onu duyarlı mı yapar?
