Genel

BM kararı: Dünya, “sorumlu, güvenilir ve kamu yararına yapay zeka” için ilk adımı attı

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun yapay zekayla ilgili ilk kararı: yapay zekanın tüm uluslara fayda sağlaması, insan haklarına saygı gösterilmesi ve “güvenli, güvenilir ve güvenli” olmasını sağlamak için küresel destek. Kararın altında elbette Türkiye’nin de imzası var.

ABD tarafından sunulan karar taslağı, Çin dahil 123 ülke tarafından 21 Mart günü oylama yapılmadan kabul edildi. Birleşmiş Milletler’e üye 193 ülkenin desteğini alındı.  

ABD, kararı yapay zekanın güvenli bir şekilde kullanılması için prensipleri belirlemesi bakımından “tarihi” olarak nitelendirdi.

BM’nin yapay zekayla ilgili öncelikli görevleri ve misyonu ne olacak? Bakın burası çok önemli. Tüm dünya için…

Karar, zengin gelişmiş ülkeler ile daha fakir gelişmekte olan ülkeler arasındaki dijital uçurumu kapatmayı ve yapay zeka üzerine yapılan tartışmalarda tüm ülkelerin masada olmasını sağlamayı amaçlıyor. Ayrıca, gelişmekte olan ülkelerin hastalıkları tespit etme, selleri tahmin etme, çiftçilere yardım etme ve gelecek nesil çalışanlarını yapay zekanın faydalarından yararlanması için gerekli teknoloji ve yeteneklere sahip olmalarını sağlamayı hedefliyor.

Karar, “yetersiz güvenceler olmaksızın veya uluslararası hukuka aykırı bir şekilde, yapay zeka sistemlerinin yanlış veya kötü niyetli tasarım, geliştirme, dağıtım ve kullanımı” gibi uyarılarda bulunuyor.

Kararın ana hedeflerinden biri de, yapay zekanın 2030’da Birleşmiş Milletler’in geri kalan kalkınma hedeflerine ulaşma yolunda ilerlemesini teşvik etmek. Bu hedefler arasında; küresel açlığı ve yoksulluğu sona erdirmek, dünya genelinde sağlığı iyileştirmek, tüm dünyada ortaöğretimin kalitesini artırmak ve cinsiyet eşitliğini sağlamak yer alıyor.

Şimdi… ABD geçen hafta Çin’e giderek metnin son şekline vermeye çalıştı. ABD, Küba’nın da desteğini aldı. Türkiye dahil 123 ülkenin eş-sponsor olma taahhütünü aldı. Bu şu demek: Prensipler budur. Buna göre maddi ve fiziksel yaptırımlarınızı yapın.

Nasıl ki yıllardır BMGK insan hakları konusunda tüm ülkelerin gerekeni yapmasını istiyor, yapay zekada da kamuya yararı olan yapay zeka uygulamalarının kullanılmasının taahhütünü almış oluyor.

Şimdi haklı olarak diyeceksiniz ki, “Yahu Filistin sorununa yıllardır çözüm bulamayan BMGK yapay zeka gibi geleceği belirleyecek bu teknolojinin prensiplerine nasıl uyacak?” 

“Haklısınız” derim, başka da birşey diyemem.

Diğer yandan tüm dünya elbette sorumlu, güvenilir yapay zekaya “evet” diyecek.

Ama uluslararası rekabette özellikle ABD ve Çin arasında neler yaşanacak? Çin zaten Eylül 2023’teki ilk BM toplantısında “Çin karşıtı bloğun aldığı ticari kararlara uymam. Siz üstünlük sağlamak için kendi kararlarınızı empoze etmeye çalışıyorsunuz” demişti.

Yani, bu kararla uluslararası ilişkilerin başka bir boyuta geçtiğini söylemek mümkün.

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close