Genel

Çin’den çıkan en büyük başarı hikayesine imza atan Jack Ma, Afrika’ya girişimciliği öğretiyor

Alibaba, 755 milyon aktif kullanıcısı olan, dünyanın en büyük e-ticaret sitelerinden biri. Alibaba kadar ünlü olansa, geçen yıl emekliye ayrılan kurucusu Jack Ma. Jack Ma‘nın bir öğretmenken, Çin kültürünün disiplini ve kendi vizyonunu hayatı boyunca karşılaştığı fırsatları biraraya getirmesiyle oluşturduğu bu dev marka, aynı zamanda ileri teknolojiyi en iyi uygulayan uluslararası şirketlerden biri. Ancak Ma, Çin‘den çıkan en büyük uluslararası markayı oluşturmakla yetinmek istemiyor.
Ma, iki yıldır geliştirmek üzere kendine yeni bir hedef coğrafya belirlemiş durumda: Afrika.
Geçtiğimiz günlerde Afrika medyasına demeç veren Jack Ma, ilk kez 2017’de Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı danışmanı olarak ayak bastığı bu kıta için “Günümüzün Afrikası 20 yıl öncesinin Çin’i gibi” yakıştırmasını yapmış. Yani gelişmeye hazır, küresel bir merkez olma potansiyeline sahip bir coğrafya olarak görüyor Afrika‘yı. Bu nedenle kendisini Afrika‘ya adamış durumda. The African Report‘a, “İlk seyahatimde Kenya ve Ruanda‘ya gittim. Her iki ülkede de genç girişimcilerle tanıştım. Afrika, Çin’den farksızdı. Onların hikayelerini dinledim ve kendimi bir anda 20 yıl öncesinde, Alibaba‘nın kurulduğu zamanlarda buldum. Amerikalı veya sayıları giderek artan Çinli meslektaşlarından farklı olaraksa Afrikalı girişimciler başarılı bir kariyer peşinde olma takıntısı yerine, daha emin adımlarla gidebilecekleri, düzenli ödeme yapan bankacılık, enerji, madencilik gibi sektörlerde fırsatlar arayışındaydılar” diyen Jack Ma, bu kıtaya olan hayranlığını, 5 yıl önce kurduğu Jack Ma Vakfı ve Afrika‘daki teknoloji ve inovasyonla haşır neşir olan girişimcileri teşvik etmek için düzenlenen Africa Netpreneur Prize isimli yarışmayla gösteriyor.

YÜZ BİNİ AŞKIN BAŞVURU

Şule Güner ve Jack Ma Vakfı Genel Sekreteri Beth Yu

Jack Ma‘nın Afrika‘ya olan ilişkisini, Kasım ayında Katar’daki Wise etkinliğinde biraraya geldiğimiz Jack Ma Vakfı Genel Sekreteri Beth Yu ile konuştuk. “Vakıf olarak Afrika’daki çalışmalarımızın öncesinde Çin’de kırsal bölgelerde eğitim vermekle başladık. Biliyorsunuz Jack Ma, eğitim konusunda çok tutkulu bir insan. Kendisi de eski bir öğretmen. İşe Çin’de sadece öğrencileri değil, öğretmenleri ve okul yöneticileri de eğiterek başladık. Yatılı okullarda bir program geliştirdik. Burada kalan çocuklarla ilgili neler yapabileceğimizi araştırdık. Çünkü Çin’de her yatılı okuldaki yönetici eğitimli değil” diyen Beth Yu, ardından Afrika‘ya yöneldiklerini ve girişimcileri destekleyen, daha sonraysa bir televizyon şovuna dönüşen Africa Netpreneur Prize yarışmasına geçiş yaptıklarını söyledi.

“Afrika’daki girişimcilik programımız henüz yeni sayılır. Geçen yıl ilk kez şovumuzu gerçekleştirdik. Genç girişimcileri destekleyerek iş dünyası için kahramanların ortaya çıkmasını sağlamaya çalışıyoruz. Afrika’dan çıkan bir girişimcinin de yıldız olabileceğini göstermek istiyoruz. Başarılarını desteklemeyi amaçlıyoruz. Bu bir ödül, bir yarışma gibi görünse de aslında bir eğitim programı. Bu girişimci eğitim programı için aradığımız kriterler, ‘misyonun nedir, nasıl bir iş modelin var, kendini nasıl finanse ediyorsun’ gibi temel konulardan oluşuyor. Bizim asıl ulaşmak istediklerimiz çok çabalayıp kar edemeyenler, bunları eğitebilirsek daha çok kazanmalarını ve daha çok istihdam yaratmalarını sağlayabilir. Yaşadıkları topluluklara daha fazla katkı sağlayabilirler” diyen Beth Yu, bu yıl Afrika’nın 50 ülkesinden 10 bini aşkın başvuru olduğunu, başvuran girişimcilerin mentörler yardımıyla elemelere girdiğini, her sektör ve iş modeli için farklı yarışma formatlarının geçerli olduğunu söylüyor.
Yarışmaya derece girmeseler bile, girişimcilerin yerel teknopaklardan veya kuluçka merkezlerinden yatırım veya destek alabileceklerini belirten Beth Yu, mentörlerin ve girişimcileri ilk aşamada eleyen jüri üyelerinin Afrika’nın hem kuzeyi hem de güneyinde gerekli bağlantıları kurarak girişimcilerin amaçlarına ulaşmalarını sağlamaya çalıştıklarını belirtiyor.
Eğitimi Afrika‘yı kalkındıracak bir araç olarak düşündüklerini belirten Beth Yu, “Biz Çin’de şirketleri aynı zamanda bir hayır kurumu olarak görüyoruz. Gelişmemiş veya kaynaklarda yoksun toplumları kalkındırmak istiyoruz. Bu nedenle eğitim üzerinde yoğunlaştık. Jack de hep şirketlerin hayır yapmaları gerektiği konusuna parmak basar. Bizim bu projeyle yaptığımız toplumu güçlendirmekti, o nedenle söz gelimi bir fabrika kurup insanları işe almak gibi bir niyetimiz olmadı” diye konuştu.

BİRİNCİ SAĞLIK ALANINDAN ÇIKTI

Birinci olan girişim LifeBank’in kurucusu Temie Giwa-Tubosun

Africa Netpreneur Prize yarışmasının Gana’da ilk kez gerçekleştirildiği 2019’da birincilik ödülünü Nijerya‘dan LifeBank isimli projenin kazandığını belirten Jack Ma Vakfı Genel Sekreteri Beth Yu, bu projenin hastane ve kliniklere kan dahil acil ihtiyaç duyulan medikal araçları sağlayan ve böylece hayat kurtaran bir girişim olduğunu, belirtti. İlk 10’a giren girişim toplam 1 milyon doları bölüştü. Beth Yu, ilk yılın girişimcilerinden ilk ona girenlerinden sadece birisinin teknoloji alanında olduğunu bildirdi.

Çinli ünlü oyuncu Jet Li de Jack Ma Vakfı’nın yönetim kurulu üyesi ve Afrika’daki pek çok etkinliğe katılıyor.
Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close