Genel

Çocuğunuz 25’inden önce milyoner olmasını istiyorsanız…




Yapay zeka ve onun “üst kategorileri” olarak tanımlayabileceğimiz makine ve derin öğrenim, artık yabancısıolmadığımız kavramlar. Pek çok sanayici, biliminsanı ve teknoloji uzmanının anlatımlarında bu sözcüklere rastlayabiliyoruz. Yapay zeka teknolojisine sahip olan marka ve şirketlerin yakın gelecekte sahip olmayanlara bir-iki değil, yüzlerce adım fark atacağını söylemek gerek. Bu nedenle artık her endüstri ve ticaret alanında, bu teknolojiyi bilen ve uygulayabilen yetişmiş, uzman kişilere ihtiyaç var. New York Times gazetesinin yayınladığı bir rapora göre, yapay zeka teknolojisinden uzmanlaşan 10 bin civarında uzman var. Google ve Facebook gibi teknolojide yönünü yapay zekaya döndürmüş olan Silikon Vadisi şirketleri, mühendislikten yeni mezun olmuş veya yüksek lisans seviyesinde ve birkaç yıl deneyimi olan yapay zeka uzmanlarına yıllık 300-500 bin dolar arasında maaş ödüyor. Hem yapay zeka, hem de makine öğrenimi teknolojilerine hakim olanlarsa yılda 500 bin dolar’dan başlayan maaşlar alıyor. 


Eğer uzman yapay zeka projelerini yönetme deneyimine sahipse veya işe yapay zeka şirketlerinde başladıysa Google, Facebook, Microsoft ve Apple gibi dünyaya yön veren markalara size yılda milyon dolarları bulan maaş, şirketten pay alma tekliflerinde bulunuyor. Anlayacağınız bu teknolojileri bilen, deneyim elde eden kişiler tabiri caizse “havada kapılıyor.” Son bir iki yılda dev teknoloji firmalarının satın aldığıstart-up’ların çoğunun alım nedeninin bu küçük oluşumların sahip olduğu çalışanlar olduğu ifade ediliyor. Yani, gelecek yatırımları artık dönümlük araziler üzerine kurulu fabrikalar, içinde çalışan binlerce çalışan ve üretim ağına yapılmıyor. Sahip olduğu teknolojik bilgiyle dünyayı değiştirmeye aday sayılıinsan, geleceğin değerleri olarak kabul ediliyor. 


Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close