Genel

Empati kurabilen, kişiselleştirilmiş robotik eğitimi: 10 yıl sonra


Gelecekte hayatın “tam dijitalleşmesinden”,yani alışverişimizi, seyahat programlarımızı, bankacılık işlemlerimizi “sadece” online yapmaktan başka seçeneğimiz yoksa, dijitalleşmede en büyük online yatırımın eğitime yapılacağını bilmek, içinizi rahatlatmaz mıydı? Bu öngörüde bulunan, fütüristik think-tank DaVinci Enstitüsü’nün “baş fütüristi” Thomas Frey. Google’ın da bir numaralı fütürist konuşmacısıolan Frey, çok değil, on yıl sonra online robotların (chatbot) eğitmen olarak rol alacağını düşünüyor. “Sanıyorum 2030 yılına geldiğimizde internetin en büyük platformu, belki de o güne kadar adını hiç duymadığımız bir online-eğitim şirketi olacak” diyen Frey, günümüz online eğitim sistemlerinin daha gelişmiş olanlarının çocuk-yetişkin herkese hitap edeceğini savunuyor.
THOMAS FREY
Bu öngörüye göre Khan Academy, Coursera ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) OpenCourseWare online eğitim siteleri gibi, yapay zeka teknolojisinden yararlanarak eğitmen kadrosundan insanları çıkararak “eğitmen robotlarıdevreye sokacak. Şu anda uzak görünüyor olabilir, ancak ünlü fütüriste göre bu robotlar bilgisayarın önünde oturan çocuğu “anlayarak”, her çocuğa uygun, “kişiselleştirilmiştekniklerle yaklaşacak. Üstelik Frey, robotik eğitim sisteminin geleneksel eğitimden daha hızlıolacağını ve öğretmene” fark atacağı kanısında. İnsan tarafından eğitilen çocuklarla robotlar tarafından eğitilen çocukların bilgi düzeyi karşılaştırıldığında, aradaki hız farkının ortaya çıkacağını söyleyen Thomas Frey, robotik eğitimin 4-10 kat daha hızlı olacağı öngörüsünde bulunuyor. Öyle ki, bu hızlı yöntemlerle üniversite eğitimi yarım yıldan az bir sürede tamamlanabilir.



HER ÖĞRENCİYİANLAYACAK

Uluslararası RAND isimli eğitim araştırmaları yapan kuruluşun ABD’deki 32 ilköğretim okulunda yaptığıaraştırma, son yıllarda internet yoluyla yaygınlaşan kişiselleştirilmiş eğitimin başarısının, genel müfredatıuygulayan geleneksel eğitim sistemlerine göre daha başarılıolduğunu ortaya koyuyor. 
Peki bu nasıl mümkün olabilir? Süper bilgisayarlar bir insanın derinli
ğine nasıl inebilir? Öğrenciyi nasıl keşfedebilir? Thomas Frey, bu sorunun cevabını şöyle açıklıyor: “Öğrenen algoritmalar sizin neye meyiliniz olduğunu ve mizacınızı anlayabiliyor. Nelere ilgi duyduğunuzu, sizin neyin heyecanlandırdığını öğrenebiliyor. Buna uygun olarak da zaman içinde sizin daha da nasıl hızlı öğrenebileceğinizin yollarınıaramaya başlıyor.”
Makine ö
ğrenimine örnek olarak Google’ın DeepMind teknolojisinin Atari oyunu Breakout’u öğrenmesini gösteren Frey, makine öğrenimi sayesinde insanın algoritmaya sınırlı bilgi vermesine rağmen, DeepMindın dakikalar içinde oyunun kurallarını anlayabildiğini, hatta yarım saat içinde oldukça yüksek puan kazanabilecek noktaya geldiğini söylüyor.


ŞEFKATİ EKSİK

Tüm bunlar online eğitimin rakamsal değerini ortaya koyarken, bilgisayarların öğrenciye bir öğretmen gibi şefkat göstereceği konusunda doğal olarak herkesin endişeleri var. Günümüz yapay zeka yazılımlarının“sosyal etkileşim” konusunda 6 yaşındaki bir çocukla aynıseviyede olduğu söylenebilirken, bir bilgisayarın sosyal zeka bakımından Frey’in “2030 yılı robotik eğitimi”takvimine nasıl ayak uyduracağı, merak konusu. Frey, teknolojik ve inovatif gelişmelerin “hızının” robotik öğrenimin temelini oluşturacak makine öğreniminin yönünü belirleyeceğini düşünüyor. 

                             


EREN BALİ

UDEMY ÖRNEĞİ

Malatya’dan önce ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği’ne, oradan da Silikon Vadisi’ne giderek günümüzün en çok takipçiye sahip online eğitim platformuna imza atan Udemy’nin kurucusu Eren Bali, 2010 yılında Silikon Vadisi teknoloji yatırımcısı Dave McClure’dan aldığı 1 milyon dolarla başladığı yolda 8 yılda inanılması güç bir hızla büyüdü. Türkçe dahil 60 dilde görüntülü eğitim veren Udemy, 55 binden fazla kurs veriyor. Udemy’nin takipçi sayısı 17 binin üzerinde.


Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close