Genel

Geleceğin savaşçıları Terminatör mü, Demir Adam mı olacak?

 Biz insanlar gibi düşünecek, hissedecek ve harekete geçecek bilgisayarların, yani yapay zekanın geleceği yönlendireceğini artık biliyoruz. Bilimin sınırlarını zorlayarak yapay zekanın insanlığın yararına nasıl kullanılacağıysa, günümüzde cevabı en çok aranan sorulardan biri. ABD Savunma Bakanlığı Pentagonda geleceği tasarlayan mühendisler için de öncelikli mesele bu. ABD Kongresi’nin, Pentagon’a önümüzdeki üç yıl için ayırdığı18 milyar dolarlık bütçenin 3 milyar doları bağımsız silah üretimi için kullanılacak. Pentagon’ın bünyesinde kurulan İlerlemiş Savunma Araştırmaları Projeleri Ajansı’nın (Darpa) görevi, havada ve karada insan gibi görev yapacak makineler için yazılımlar üretmek. Ancak kritik soru şu: İnsanın yerini alacak olan makineler birer Terminatör mü, yoksa Demir Adam (Iron Man) mı olacak? Yani “insanın yerine” mi, yoksa “insanla birlikte” mi çalışacak teknolojilerin kullanılacağından bahsediyoruz?

Pentagon Savunma Bakan Yardımcısı Robert O. Work, “Bizim hayalimizde bir Terminatör yaratmak yok. Cephede birini öldürme kararını insanın verecek” şeklinde net bir çizgi çekiyor. Ancak bağımsız bilgisayar teknolojileri sadece ABD ordusunun elinde değil. Özel şirketler de tamamen kendi kendine hareket eden makineler üretmenin peşinde. Work, ABD’nin kaygısının rakipleri Rusya ve Çin’in Terminatör yaratması olduğunu belirtiyor. ABD’li yetkililere göre bu teknoloji özel şirketlerin elinde varsa, pek çok ülkenin de elinde olabilir. Yüzlerce ABD’li biliminsanıysa, Pentagon’a yazdıkları ortak mektupta bağımsız silahların geleceğin Kalaşnikovu olmasından endişe ettiklerini dile getirdi. Korkuları, ucuz ve kolay erişilebilir bağımsız robotların insanları öldürmeye başlamasıTıpkı filmlerde olduğu gibi.
ABD Genelkurmay Başkan Yardımcısı General Paul J. Selva da rakiplerinin mutlaka bir gün yarattıkları Terminatörün tasmasını salıvereceğini söylüyor. ABD’nin tamamen bağımsız hareket eden bir silahı üretme sürecininse 10 yılı bulacağını ifade ediliyor. Erken hareket eden bu teknoloji yarışında önde olacak. Pentagon’ın şimdilik üzerinde çalıştığı “yarı bağımsız” İnsansız Hava Aracı (İHA), aslında teknoloji yarışında gelinen noktayı ortaya koyuyor. Yaklaşık bir yılı bulan bir çalışma sonrasında yaz aylarında Massachusetts eyaletinin Cape Cod sahilinde uçuşdenemesi yapılan bu İHA, yapay zekanın silah teknolojisindeki yerini bize gösteriyor.

ABD ordusunun Massachusetts eyaletindeki askeri kampı Camp Edwards’ta test edilen bu İHA, kendi kendine harekete geçip uçmaya başlayamıyor. Nereye gideceği ve ne yapacağına insanın karar vermesi gerek. Ancak görevlerini nasıl yerine getireceğine kendisi karar veriyor.  
Camp Edwards’ta kurulan sözde Ortadoğudaki kampta DEAŞ üyelerinin saklandığıcanlandırılmasıyla İHAnın hedeflerini tanıyıp tanıyamadığına bakılmış. İHA, sette kurulan caminin minaresinin mimari bir yapımı, yoksa bir insan mı olduğunu ayırt edememiş. Öte yandan insanları ve yüz ifadelerini tanıma yazılımlarının yardımıyla ellerinde AK-47 tüfekleri bulunan “düşmanlarla” sivilleri doğru bir şekilde ayırt etmekle kalmayıp, duvar arkasında saklanan düşmanları ve hareket halindeki düşman araçlarını da tespit edebilmiş. İHAnın başarıyla tanımladığı başka bir görevse, elinde bir fotoğraf makinesi bulunan ve yerden İHAnın fotoğraflarını çeken sivil bir kişiyi ayırt edebilmesi. Zira, ABD askerlerinin askeri operasyon düzenlediği ülkelerde bu şekilde pek çok sivili düşman sanarak öldürdüğü biliniyor. 
Camp Edwards, Photo Courtesy: NY Times Hillary Swift

Ekim ayı sonunda gerçekleştirilen bu testi büyük ölçüde geçen bu İHAnın ABD ordusundaki diğer İHAlardan farklı olarak kumandası yok. Yani hareket etmek için insana ihtiyaç duymuyor. Kolayca da silahlandırılabilir. Darpa’nın program müdürlerinden BinbaşıChristopter Orlowski, bu teknolojinin sadece ABD ordusuna ait olmadığını hatırlatırken, Robert O. Work amaçlarının bilgisayarların “taktiksel” başarısını askerlerin “davranışsal” hüneriyle birleştirerek süperinsan yaratmak olduğunu söylüyor. Kamuoyuna açıklanan gelecek planları, en azından ABD’nin yapay zekayı insanın yerine değil, tıpkı Demir Adam gibi insanla birlikte, hatta insanın içinde kullanacağını gösteriyor.
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close