Genel

Hackersavar BugBounter

İş ve kişisel hayattaki işlemlerimiz dijitalleştikçe siber saldırı veya siber güvenlik açığı riskinin arttığını biliyoruz, ancak bazı şirketler bu riski azaltmak için yeterince bütçe ayıramıyor veya aldıkları önlemler siber saldırıların önüne geçemiyor. Bu riski azaltmak için üç ayaklı bir yöntem öneren BugBounter, bu yıl İTÜ Çekirdek Big Bang Start-Up Challenge’dan ikincilik ödülü aldı.

BugBounter CEO’su Arif Gürdenli, bu sistemin nasıl çalıştığını şöyle anlatıyor: “Kötü niyetli hackerlar tarafından yapılan saldırılara karşı önerdiğimiz çözümümüz, kurumların güvenlik açıklarının tespit, doğrulama ve raporlama hizmetinin binlerce freelancer araştırmacı tarafından platform üzerinden sunulması üzerine kurulu. Platformun üç paydaşı var: Kurumlar, güvenlik araştırmacıları ve doğrulayıcılar. Kurumlar taranmasını istedikleri alanları platformda yayınlıyor, farklı kriterlere göre seçtikleri araştırmacı grubu ile çalışabiliyor, araştırmacıların gönderdikleri raporların doğrulaması platformda yapılıp şirkete iletiliyor ve şirketin de onaylamasının ardından ödemeler sistem üzerinden gerçekleştiriliyor. İlk açığı 24 saat içinde bulup iletme iddiasındayız.”

Gürdenli, rekabet ve dijitalleşme sürecindeki hızın şirketleri siber saldırılara karşı savunmasız hale getirdiğini belirterek, “Bu yüzden yaşadıkları hacklenme olaylarından ötürü veri, müşteri, itibar ve para kaybediyorlar. Platformumuza dahil olan müşterilerimize, güvenlik açıklarını kötü niyetli hackerlar bulmadan önce keşfedip, sorumlu bir şekilde onlara raporlama vaat ediyoruz” diyor.

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close