Yapay zeka kapalı bir kutu gibi. Kimin “yapay süper zekayı” geliştireceğini tahmin etmek mümkün değil. Özellikle söz konusu milli güvenlik ve strateji olduğunda, hiç bir ülke elini belli etmek istemiyor. Özel sektörde de durum benzer. Dev markalar bir sonraki hamlelerini son noktaya kadar açıklamak istemiyor.
Dünyanın en büyük kullanıcısına sahip (2,8 milyon) Facebook’un “metaverse” kavramını ilan ettiği Meta hamlesi, buna son ve çok iyi bir örnek.
Facebook, bir günde Meta’ya bürünerek yeni bir etkileşim dönemini başlatmış oldu. Buna “sosyal medya 2.0” demek mümkün. Bu sanal etkileşim daha yoğun ve yüksek dozda yaşamlarımızı etkileyeceği gibi, derin ve kapsamlı değişiklikleri hayatımıza sokacak.
Şimdiden NFT’ler ve meta platformlardaki arazi satışlarından bahsedebiliyoruz. Artık maddi değer atfedebileceğimiz, dokunamadığımız ama anlam yüklediğimiz yeni (sanal) yatırım araçlarımız var.
Bunlar “şimdilik” metaverse’ün bize sundukları. Ancak henüz yeni başlıyoruz, dersek yanlış olmaz. Zira metaverse bize şimdilik mevcut araç- gereçlerle (cep telefonu-bilgisayar-laptop-VR gözlüğü), daha ilerideyse yeni nesil (kontak lens gibi) giyilebilir araçlarla yaşayacağımız bir sanal dünya sunuyor.
“Bu dünyaya girişi ilk nereden yapacağız, yani nasıl bir platform veya online mecradan?” diye soracak olursanız, bu soruların cevabı Facebook/Meta’nın kurucusu Mark Zuckerberg tarafından geçen haftalarda yapılan açıklamalarda gizli. Zuckerberg son açıklamasıyla dünyanın “şimdilik” beşinci, yaz aylarında ise “birinci” hızlı bilgisayarı olacağını söylediği Yapay Zeka Araştırmaları Süper Bilgisayarlar Ağı’nı (AI Research SuperCluster-RSC) duyurdu. Nerede olduğu resmen açıklanmayan bu “veri merkezi”, devasa bir “bilgisayarlar topluluğundan” oluşuyor.
OYUN İÇİNDE DİL ÇEVİRİSİ
RSC’nin neden önemli olduğuna gelecek olursak… Meta öyle bir sanal ağ oluşturmayı öngörüyor olmalı ki, hem sosyal medya ağından çok daha akıllı hem de çok daha hızlı bir şekilde veri işleyecek, üstelik de Facebook’tan kat be kat daha fazla veriyi işleyecek şekilde kendisini geleceğe hazırlıyor. Zuckerberg bu bilgisayımsal gücü “saniyede (19 haneli) kentilyonlarca işlemi aynı anda yapacak” şeklinde açıkladı.
“Bu süper, ultra, mega hızlı bilgisayarlar tam olarak ne işe yarayacak?” Görünen o ki, ilk önce, VR gözlüklerinin henüz yaygınlaşmamış olduğunu düşünürsek, 2 boyutlu izleyebileceğimiz Artırılmış Gerçeklik (Augmented Reality-AR) oyunlarında… Bu oyunlar, Meta üzerinden milyonlar ve hatta milyarlar tarafından oynanacak. Ve bu sayede yeni bir iletişim yöntemine de geçilmiş olacak. Açıkçası benim uzun süredir beklediğim, “sesli dil çevirisi” de gerçekleşmiş olacak. Meta’nın amacı, dünyanın neresinde olsun farklı dilleri konuşan insanların bir AR oyununu birlikte oynaması.
Şimdi düşününce, Meta’nın Facebook’tan çok ama çok daha büyük verilerle ve çok daha akıllı operasyonlarla meşgul olacağını anlayabiliyoruz.
Meta’nın bu operasyona başlamasıyla karşı karşıya kalacağı veri yükü, birkaç yıl sonra dünyadaki tüm e-oyunlarınkinden daha fazla olabilir gibi geliyor. Video oyunlarındaki yapay zekanın önemi, oyunun kurgusu kadar önemli. Bu durumda şimdi de şunu düşünmeye başlayalım: Meta, DeepMind’ın AlphaGo, Deep Blue’nın Kasparov’da yarattığı etkinin kat be kat mislinde, bir Big Bang hayali kuruyor olabilir mi?
