Genel

Tıpta, simülasyonla eğitim dönemi

Tıpta, özellikle de cerrahide “Bir işi bir kere yapan, birden fazla kez o işi yapabilir” şeklinde eski bir yaklaşım var. Ancak bir işi ne kadar çok yaparsan, o işle ilgili becerilerin o kadar gelişmez mi? Rise, tıp öğrencisine mezun olmadan maksimum deneyim kazandırmayı amaçlıyor.

Söz konusu insan hayatı, insan canı olunca bir işlemi çok iyi bilmek, deneyimli olmak hastanın canı açısından daha güvenilir değil mi?

Üstelik hekimlerin insanlarla etkileşime geçmeden önce maket, kadavralarla harcadığı mesai, “kimi zaman” yetersiz ve çoğunlukla pahalıysa… Bu nedenlerden bazı zamanlarda dijital ortamlardan, ikizlerden ve akıllı sistemlerden yararlanılabilir.

Buradan yola çıkarak uluslararası tıp sektörü uzun zamandır simülasyondan yararlanıyor. Rise Teknoloji, bu amaçla aralarında 3 hekimin de bulunduğu 6 kişi tarafından 2020’de kurulan bir girişim.

Rise kurucularından  Prof. Dr. Mehmet Kenan Kanburoğlu, girişimin amacını şöyle anlatıyor: “Tıbbi simülasyon eğitimlerinde kullanılan maketlerin/mankenlerin genelde içi mekanik aksamlarla (motorlar, körükler vb.) doludur. Bu sistemler çok pahalı olmalarının yanı sıra belirli bir kullanımdan sonra bozulmaya ve/veya kırılmaya yatkın. Biz önerdiğimiz çözümde maketlerin/mankenlerin içini donanımla doldurmak yerine çevre birimleri (stetoskop, laringoskop, defibrilatör kaşıkları, vb.) akıllandırıp sistemi yazılımsal ağırlıklı bir hale getirdik. Bu yolla tıp alanında eğitim veren her kurumda zaten bulunan dummy (basit) mankenler bizim çözümümüzle akıllı hale geliyor. Böylece donanımsal sistemlerin dezavantajlarını ortadan kaldırıp piyasaya yazılımsal ağırlıklı, mobil ve makul fiyat bir çözüm sunuyoruz.”

Rise kurucularından  Prof. Dr. Mehmet Kenan Kanburoğlu

Geleneksel tıbbi eğitim simülatörlerinde fizik bir mekan, o mekanın ve sistemlerin sürdürülebilmesi için personele ihtiyaç duyulduğunu ve eğitim verecek doktorların ve eğitim alacak öğrencilerin ilgili mekana gitmeleri gerektiğini hatırlatan Kanburoğlu, “Bizim sistemimiz bir sırt çantasına sığacak ölçüde. Mekana ihtiyaç duymadan her zaman ve her yerde tıbbi simülasyon eğitimlerinin verilebilmesini sağlıyoruz. Herkes deneyimli bir doktordan tedavi almak ister ancak deneyim zamanla ve denemelerle kazanılır. Biz sistemimizle doktor adaylarının mezun olmadan gerekli ve yeterli deneyimi kazanmalarına yardımcı oluyoruz. Mezuniyet öncesi doktor adayları gerçek hastaya ilk müdahalelerini yapmadan önce adaylar tıbbi eğitim simülatörümüzü kullanarak vakaları deneyimlemekte ve böylece gerçek hastayla karşılaştıkları zaman yapma ihtimalleri olan hatalar minimize ediliyor” diyor.

VAKA VE SENARYOLAR AÇIK KAYNAK

Tıbbi eğitim simülatörleri pazarının yaklaşık yüzde 20’sini yüksek hassasiyetli donanımlara sahip maketler üreten büyük ölçekli firmaların oluşturduğunu, büyük kısmını küçük ölçekli firmalar veya farklı çözümler oluşturduğunu ifade eden Rise Teknoloji önder kurucusu Prof. Dr. Mehmet Kenan Kanburoğlu, “Bizim önerdiğimiz yazılım ve donanımsal (stetoskop, laringoskop, defibrilatör kaşıkları vb.) hibrit simülasyon sistemi ve ürettiğimiz çözümü birebir karşılayan başka bir çözüm şu anda bulunmuyor. Müşterilerimizin sistemimizi kullanmasının yanı sıra sistemimizi kullanarak oluşturdukları vakaları/senaryoları birbirleriyle paylaşabilmelerine izin veriyoruz. Böylece bir kullanıcımız başka bir kullanıcımızın yazdığı vakaya/senaryoya erişip eğitimini daha hızlı ve zahmetsiz bir biçimde verebiliyor. Bu durum zaman tasarrufunun yanı sıra tecrübe paylaşımını da sağlıyor” şeklinde konuşuyor. 

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close