Genel

Trilyon dolarlık hava-taksi piyasası şimdiden kızıştı

Elon Musk, nisan ayında yaptığı açıklamayla robotaksilerin 2020’de geleceğine dair inancının yüksek olduğunu söyleyerek, otonom araç filolarının yollara düşmesi için tarih verdi. Şimdilik görünen o ki, robotaksiler bir-iki yıl içinde hayatımızda olacak. Diğer yandan ulaşım yöntemlerimiz sadece karada değil, havada da değişecek. “Dikey inip kalkan araçlar”ın (VTOL) da robotaksileri takip eden birkaç yıl içinde devreye sokulacağına ilişkin sinyaller artıyor.
VTOL pazarı şimdiden yüzün üzerinde dev uluslararası firma ve start-up’la dolmuş durumda. Morgan Stanley, bu pazarın 2040’ta 1,5 trilyon dolar olacağı tahmininde bulunurken, pazarda ilk hamleyi kimin yapacağı merak konusu. Almanya’dan bir start-up da 4 yolcu ve 1 pilottan oluşan 5 koltuklu, tam elektrikli VTOL‘si ile bu yarışa sahil oldu. İki yıl önce iki yolculu tam elektrikli prototipinin testlerini tamamlayan Lilium, kitlesel üretim modelini piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Münih merkezli Lilium pek çok VTOL markası gibi, Uber benzeri bir uygulamayla 2025’te birkaç kentte hava-taksi hizmetini vereceğini açıkladı. Bu hizmetin bedeli, söz gelimi New York‘taki Uluslararası JFK Havalimanı‘dan Manhattan‘a bir mesafe için kişi başına ortalama 70 dolar olacak. Lilium‘un kurucularından Daniel Wiegand, tasarımlarının oldukça sade olduğunu ve 36 elektrikli jet motoruyla çalışarak rakiplerine göre daha düşük fiyatlı olduğunu söyledi. 


Lilium’un e-havataksisi en fazla 300 km uzaklıktaki mesafelere uçacak. Bu mesafenin en yüksek hızda, en fazla 1 saatte katedileceği hesaplanıyor.

Wiegand, “herkesin istediği zaman istediği yere uçabileceği bir dünyaya” doğru adım attıklarını belirtirken, amaçlarının mümkün olduğunca sessiz hareket eden çevre dostu bir kent seyahati vaat ettiklerini bildirdi. Lilium‘un pazarlama müdürü Remo Gerber ise hava taksinin helikopterden yüzde 20 daha az ses çıkaracağını ifade ederek, “Tamamen elektrikli olması, onu insanın yaşadığı herhangi bir yerde kullanılabileceği anlamına geliyor” diye konuştu. 
Giderek büyüyeceği planlanan elektrikli havacı taşımacılığı pazarında rekabet kızışırken, şimdiye kadar çok az marka taşıma ücreti açıkladı. Bunlardan, kendisini “helikopterin Uber’i” olarak tanımlayan Blade, taşıma ücretini kişi başına 195 dolar olarak açıklamıştı.

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close