Genel
Türk çiftin “uzay yolculuğu”
Eren ve Fatih Özmen çifti John Travolta ile birlikte |
Türkiye’den çıkıp ABD’ye uzanan pek çok başarılıinsanının hikayesine şahit olduk. Ancak bu hikaye, diğerlerine göre biraz daha fütüristik ve Hollywood-vari. Aşklarınıuzay teknolojileri alanında başarılıbir iş birlikteliğine taşımayı başaran Eren ve Fatih Özmen çiftinin hayatı, hiçizlemediğiniz türden bir film hikayesine benziyor. Diğer hikayelerden farklı olarak bu başarı hikayesinin arkasında akıllı bir adam ve onu destekleyen bir eş yok. Bu hikayede, uzay havacılığıteknolojileri alanında başarıya giden yolu birlikte yürüyen ve birbirine destek olan bir çift var.
Başarılarının sırrını“hayallerinin peşinden gitmek” olarak açıklayan çiftin Kırşehir’den Ankara’ya, oradan da ABD’ye uzanan hikayesi, kısaca şöyle gelişti: 35 yıl önce sırt çantalı ve bisikletli iki yüksek lisans öğrencisi olarak Nevada Üniversitesi’nin Reno kampusünde başlayan yolculukları tesadüfi bir şekilde “uzay ve havacılıkla” kesişti. 1994’te yaklaşık 15 çalışanı bulunan Sierra Nevada Corporation (SNC) şirketini satın alan çift, geçtiğimiz zaman içinde biri Türkiye’nin ilk özel uçak üretim şirketi olmayı amaçlayan TRJet olmak üzere 19 şirketi satın aldı ve toplam mal varlığını 3 milyar dolara çıkardı. ABD’nin yanısıra Almanya, İngiltere ve Türkiye’de 33 üretim tesisi kuran SNC, şu anda ulusal güvenlik, savunma, uzay sistemleri, ticari havacılık çözümleri üzerine faaliyet gösteriyor.
Uzaya kargo taşıyacak Dream Chaser aracı |
Yıllardır ABD ordusunun tedarikçi şirketlerinden biri olan SNC, Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı NASA’nın uzay istasyonuna 2020’den itibaren kargo taşıyacak uzay uçağıDream Chaser’ı(Hayallerinin Peşinden Giden) geliştiriyor. İki yıl önce NASA ile anlaşma imzalayan SNC, Dream Chaser projesiyle bir anda uzay teknolojileri alanında yıldızı parlayan bir firma oldu.
Özmen’lerin hem çift hem de birey olarak çok az rastlanacak türden bir başarı hikayeleri, bu yıl Forbes zenginler listesiyle taçlandı. SNC’nin CEO’su Fatih Özmen Forbes listesinin 1561’inci sırasında yer alırken, eşi şirketin başkanı Eren Özmen üçüncü kez derginin “ABD’de kendi servetini yapan 50 kadını” listesinde yer aldı. SNC’nin kurucusu ve başkanı olan Eren Özmen, aynı zamanda “uzay teknolojisinden para kazanarak zengin olan dünyanın tek kadın yöneticisi” unvanına da sahip.
Özmen çifti Harrison Ford ile birlikte |
Forbes, SNC’nin kurucusu ve CEO’su Fatih Özmen’in “en zenginler” listesine girmesinin ardından şimdiye kadar medyadan uzak yaşamayı tercih eden çifti inceleme altına aldı. Dergi, SNC’den “Azimleri, hayalgüçleri ve hedeflerini iyi koymalarıyla ABD’nin en hızlı büyüyen aile şirketlerinden biri olan Sierra Nevada, bugün uzay alanındaki inovatif uygulamaları ve çalışma ortamının cazibesiyle iş dünyasının dikkatini çeken büyük bir firma” diye bahsederken, Fatih Özmen’in ABD Ulusal Uzay Konseyi’nin ekim ayındaki ilk toplantısında SpaceX’in kurucusu Elon Musk ve Amazon’un kurucusu Jeff Bezos ile birlikte konuşma yaptığına vurgu yaptı.
Özmen’in şubat ayında resmen üyesi olduğu konseyin kullanıcılar grubunda Boeing, Lockheed Martin ve Northrop Grumman gibi dev havacılık ve uzay şirketlerinin CEO’ları ile birlikte görüşlerini bildirecek olduğunu hatırlatmak gerek. Özmen’in temsiliyeti, geleceği belirleyecek uzay teknolojisinde bir Türk’ün imzasının da bulunacağı anlamına geliyor.
Fatih Özmen, SNC’yi satın aldığı ilk yıllarda NASA’da |
BAŞLICA AKTÖRLER ARASINDA
Şubat ayındaki gelişmeyle tam bir “fütüristik Amerikan rüyası“ yaşayan Özmen çiftinin başarısını, Fatih Özmen’in kendisinden de dinleyelim…
*ABD Ulusal Uzay Konseyi’ne seçilmeniz, sizin için ve şirketiniz için ne ifade ediyor?
Ekim 2017’de düzenlenen Ulusal Uzay Konseyi’nin ilk toplantısında konuşmuştum. Bu, benim için bir onurdu. Elon Musk’ın yönetimindeki SpaceX ve Jeff Bezos’un yönetimindeki Blue Origin’in üst düzey yöneticileriyle beraber inovasyonla ilgili görüşlerimizi ve düşüncelerimizi ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Konsey’in diğer üyeleriyle paylaştık. Ulusal Uzay Konseyi Kullanıcılar Danışma Grubu’nda olacağıma dair Şubat ayında gelen resmi davetin gelmesiyse, sanırım Sierra Nevada Corporation’ın (SNC) uzay alanındaki başlıca aktörlerden biri olduğunu ve sektördeki yükselişini simgeliyor.
*Danışma kurulunda yer almak hangi görevleri gerektiriyor?
SNC’nin, piyasadaki rolü itibariyle de özgün bir pozisyona sahip olduğunu düşünüyorum. Uzay sektörüne giren özel sermayeli bir şirket olarak geleneksel Tier 1 (tedarikçi) uzay anlaşmalarının yanı sıra inovasyon ve beceri temelinde güvenilir çözümler sunuyoruz. Bu bağlamda, (konseyin yeni oluşturulan) Kullanıcılar Danışma Grubu’ndaki rolümle Amerika’nın uzay çalışmalarındaki liderliğini güçlendirecek ve pekiştirecek yeni fırsatlarıortaya çıkarmayı umuyorum. Özel uzay çalışmalarının ileri uzay çalışmalarındaki rolüne ilişkin tecrübelerimi paylaşmanın yanı sıra Uluslararası Uzay İstasyonu’nun devamlılığı için uzay politikalarına da dikkat çekmeyi umuyorum.
“BÜYÜK DÜŞÜNMEKTEN KORKMADIK”
*Uzay alanına yatırım yapmak nereden aklınıza geldi? Bu sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Uzay kesinlikle çok heyecan verici bir alan. Küçük bir çocukken de uzaya ilgiliydim. Bu ilgimin uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan geldiğini düşünüyorum. Son zamanlarda uzayın nasıl bir milli hayal gücü yarattığına ve çocuklarımızı etkilediğine de şahit oluyorum. Uzay benim için dünyaları ve kültürleri bir araya getiren bir köprü görevi görüyor. Bu çerçevede önemli altyapı çalışmalarının geliştirilmesini ve gerekli yasa, anlaşma ve politikalarla canlı bir uzay ekonomisi yaratılmasını umuyorum.
*Dünyanın geleceğini belirleyecek bir alanda Türkiye’den bir şirketin çıkmasını neye bağlıyorsunuz?
Bütün hayatımı kendimi geliştirmeye ve dün olduğumdan daha iyi bir noktada olmaya adadım. Bu isteğim, eşim Eren’le birlikte SNC’yi 20 çalışanı olan küçük bir şirketten bugün 3 bin 500’den fazla çalışanı bulunan uzay ve milli güvenlik alanlarında lider bir şirkete dönüştürme sürecinde çok etkili oldu. Başarıya ulaşmamızda etkili olan diğer bir etken ise büyük düşünmekten hiçbir zaman korkmamamız ve hayallerimizin peşinden gitmemizdi. Bu cesaretin karşılığını aldığımızı söyleyebilirim. Eren ve ben önemli fırsatlar ve büyük başarılar yakalayarak hayallerimizi gerçekleştirdik.
SNC çalışanları Dream Chaser’ın kasım ayında başarılı geçen test sürüşünü kutluyor |
AY VE MARS’A YOLCULUKTA TÜRK İMZASI
*Trump yönetiminin göçmen politikası sizi etkiler mi? Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump’ın Nasa bütçesini artırmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Başkan Trump’ın göçmenlerle ilgili pozisyonu bizi etkilemiyor. Diğer yandan yandan, SNC uzun yıllardır NASA’yla çalışıyor. Şu anda Ticari Yeniden Hizmet Sözleşmeleri 2 (CRS2) anlaşması kapsamında SNC’nin sahip olduğu ve yönettiği Dream Chaser’ın 2020 yılından itibaren Uluslararası Uzay İstasyonu’nahizmet etmesi bekleniyor. Bununla birlikte NASA’nın Deep Space Gateway programı kapsamında bir derin uzay ortamıprototipi üzerinde çalışıyoruz. Bu çalışma insanların Ay’ave ileriki dönemde Mars’a gitmelerinin önünü açacak.
Eren Özmen, Ay’a ayak basan ikinci insan olan Buzz Aldrin ile birlikte |
“TÜRKİYE’NİN İLK YERLİ UÇAĞI”
*Dream Chaser projesinden bahseder misiniz? Sanıyorum bu proje sizi yıldızlaştırdı. SNC ve TRJet bazında süregelen veya anlatmak istediğiniz projeler var mı?
Dream Chaser uzay aracı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nun da bulunduğu alçak yörüngeye ulaştırma hizmetleri verecek olan çok amaçlı bir uzay aracı. NASA, 2016 yılında CRS2 sözleşmesi kapsamında Uluslararası Uzay İstasyonu’na kargo götürüp getirmesi amacıyla Dream Chaser Kargo Sistemi’ni tercih ederek bizimle bir anlaşma imzaladı. 5,500 kg’ye kadar basınçlı ve basınçsız malzeme ve bilimsel araştırma kapasitesine sahip Dream Chaser, en az altı kargo uçuşu gerçekleştirecek. Tüm ekibimiz, Kasım 2017’de başarılı bir serbest uçuş testi gerçekleştiren uzay uçağı için 2020’de planlanan ilk uçuşun çalışmalarını sürdürüyor.
Dream Chaser uzay uçağı, alçak yörüngenin ulaştırma ihtiyaçlarını karşılayacak çok amaçlı bir uçak olarak ön plana çıkıyor. Dream Chaser’ın araç düzenlemesi, fırlatma tesisi, varış yeri, süre ve diğer değişkenleri, yerli ve uluslararası müşterilerin talebine göre özel olarak tekrar tasarlanabliyor. NASA’nın yanında birçok uluslararası uzay ajansıyla da çeşitli sözleşmelerimiz bulunuyor. Onlarla beraber Dream Chaser temelindeki uzay sistemleri için teknoloji, aplikasyon ve uçuşlar yaparak küresel ihtiyaçları da karşılamaya çalışıyoruz.
Türkiye Bisiklet Şampiyonu olan Fatih Özmen’in bisiklet tutkusu ABD’ye gelince de devam etti |
“TÜRKİYE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLAYACAK”
Eren ve beni heyecanlandıran diğer bir proje ise TRJet projesi ve bu projede Türkiye’nin ilk sivil hava aracını üretme hayaline yardımcı olduğumuz için umutluyuz.
Bölgesel uçaklar için uluslararası piyasada ciddi bir ihtiyaç söz konusu. Daha önce onaylanmış Dornier 328 uçağını modernize ederek ve daha sonrasında da bu uçağın mevcut müşteri portföyüne odaklanarak Türkiye’nin uzun zamandır hayal ettiği yolcu uçağı üretme hedefine ulaşabileceğine inanıyoruz.
Başından itibaren niyetimiz, sonraki nesiller için yeni fırsatlar yaratmak. Bu amaç doğrultusunda TRJet sadece yüksek teknolojili işimkanları sunmakla kalmayacak, aynı zamanda ülkenin ekonomisine ve ihracatına da ciddi katkı sağlayacaktır.
*Türk gençlerine, ardından Türk işadamlarına nasıl tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Eren ve ben, kendimizi gelecek nesilleri etkilemeye adadık. Sahip olduğumuz fırsatlar için mutlu olurken gelecek nesiller için anlamlı ve kutsal bir miras bırakmanın da hayalini kuruyoruz. Şu anda Dream Chaser’dan Türkiye’de yürüttüğümüz TRJet’e kadar sürdürdüğümüz bütün projelerde gelecek nesiller için sürdürülebilir hediyeler bırakmaya çalışıyoruz.
Son olarak, genç hayalperestlere geleceğin çok parlak olduğunu ve ciddi fırsatlar sunduğunu hatırlatmak istiyorum. Geleceğin sizi esir almasına izin vermeyin. Unutmayın ki, geleceğe dair en iyi şey her günün yeni bir gün olmasıdır.Sizin her gün yapabileceğiniz en önemli şey bir gün önce olduğunuzdan daha iyi bir noktada olmaya çalışmak ve hayallerinize ulaşma yolunda iyimser kalabilmektir.