Genel

Türk gençleri “hafif” keşif robotu üretti



Türkiye’nin milli güvenlik amacıyla sınırlarını terör örgütü PKK/PYD’ye karşı düzenlediği hedef alan Zeytin DalıOperasyonu’nda Türkiye’nin uzun yıllardır yatırım yaptığıyerli ve milli üretim silahlar, operasyonun en önemli ayaklarından birini oluşturdu. Başbakan Binali Yıldırım’ın “Harekatta yüzde 70-75 milli ve yerli mühimmat kullanıldı” açıklaması, Türkiye’nin sadece güvenliği bakımından değil, yerli silah ve mühimmat üretiminin teknolojik açıdan geldiği noktayı da anlatmış oldu. Bu operasyonla tarih yazan yerli üretimde övgünün büyük kısmınıysa, üretimin çoğunluğuna imza atan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) hak etti. 

DEGU
Anadolu Ajansı’na göre, MKEK 2016’da Türk savunma sanayisinde en fazla ihracat yapan üçüncü firmaydı. İhracatta birinci ve ikinci firmaların havacılık konusunda faaliyette bulunduğu dikkate alındığında, 2016’nın savunma sanayisinde en fazla ihracat gerçekleştiren firması kendi alanında MKEK oldu.
Tüm bu geli
şmeler, Türkiye’de teknolojik gelişmelerin yaşandığını ortaya koymak, silah-mühimmat ve lojistik araç-gereç satın alımıkonusunda dışarıya bağımlı kalmamak adına büyük öneme sahip. Bu konuda sınırları zorlayan sadece milli kurumlarla dev mekanik-otomasyon şirketleri değil. Artık dünyada olduğu gibi Türkiye’de de genç grişimciler de Türk milli ekonomisine katkıda bulunmak için enerjisini, askeri ve lojistik alanda ileri teknoloji araç-gereçler geliştirmeye harcıyor. Genç Türk mühendisleri, ileri teknoloji aracılığıyla ağır sanayinin “bir nevi” eksikliklerini kapatmaya çalışıyor. 

KEŞİF ROBOTU DEGU

Parlak gençlerin ve projelerin desteklendi
ği İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Çekirdek’e 2 yıl önce kabul edilen Davut Şadoğlu ve üç arkadaşı, öncelikle emniyet güçlerinin can güvenliğini sağlamak amacıyla bir dizi keşif robotu prototipi geliştirmiş.

DAVUT ŞADOĞLU
İTÜ, isimlerini Next Horizons koyan bu dört kişilik ekip ve bu ekibi destekleyen teknoloji firmaları; donanımı, yazılımı ve tasarımı bu dört genç tarafından sağlanan prototiplerin, hayata yani seri üretime geçirilmesini hedefliyor. Şadoğlu, projenin nasıl ve hangi amaçla doğduğunu şöyle anlatıyor: “Girişimimiz, mayın ve el yapımıpatlayıcılar başta olmak üzere verdiğimiz şehitleri önlemek amacıyla kuruldu. Yaklaşık 2.5 yıldır faaliyet gösteriyoruz ve bu süreçte sayısız prototip geliştirdik. 3 farklı sınıfta robot üretiyoruz ve bu robotlarla güvenlik güçlerimizin sahada aktif olarak can güvenliğini sağlamayı hedefliyoruz. 2.5 yıllık emek ve çalışmanın sonucunda DEGU isimli ilk ürünümüzü piyasaya sürdük. DEGU, güvenlik güçlerimiz için riskli operasyonlarda kullanılacak akıllı bir keşif robotu.”

GÜNEYDO
ĞU’DA 190 KG’LUK ROBOT

“Bu gençlerin ürettiği yeni teknoloji keşif robotunun ne üstünlüğüvar?” diye soracak olursanız, Şadoğlu Türkiye’de kullanılar keşif makineleri ve robotlarının yeterince “pratik olmadığı” görüşünü aktarıyor. 


DEGU
“Türkiye’de mevcut robotların bir robottan ziyade uzaktan kumandalı araçlar olduğunu farkettik. Çok fazla inisiyatif alamadıklarından kullanımları oldukça zahmetli. Ayrıca ülkemizde bu ürünlerin taşınabilir olanları bile 80-90 kg’dan başlıyor. Operasyona gönderilmesi oldukça zaman alıyor ve hantal kalıyorlar. Biz aynı problemi sırtta taşınabilecek kadar hafif ve 1 saatlik bir tanıtımla öğrenilebilecek kadar kolay kullanımlı bir robotla çözdük” diyen Şadoğlu, bu robotların emniyet güçleri tarafından çoğunlukla kullanıldığı Güneydoğu’yu ziyaret ederek bazı gözlemlerde bulunmuş. “Güneydoğu bölgesinde bu araçların operasyon sonrasıaraca yüklenmesi bile önemli bir problem. Robot çok ağır olduğu için araca rahat bir şekilde taşınamıyor ve ilgi odağıolduğundan başta çocuklar olmak üzere insanlar etrafına toplanabiliyor” sözleriyle gözlemlerini aktaran Şadoğlu, Next Horizons’un geliştirdiği robotun İstanbul gibi metropollerde yüzde 400 zaman tasarrufu sağladığını söylüyor.

ROBOTLAR AKTİF OLARAK KULLANILACAK
Amaçlarının kendi ürettikleri protiplerin mevcut yerli üretim yapan kurumların ürünlerini ikame etmesi olduğunu belirten Şadoğlu, “Biz aynı sorunu, daha hafif, daha akıllı ve kolay kullanımla; bambaşka bir ürünle çözmeyi hedefledik. Sektörde kullanılan mevcut robotlar insandan bağımsız çalışamadıklarından operasyonlarda aktif kullanılamıyor. Bizim, şimdiye kadar geliştirdiğimiz ve geliştireceğimiz ürünlerse aktif olarak operasyonlarda kullanılabilir” diyor.
Geli
ştirdikleri prototiplerin, sadece güvenlik değil, lojistik ve sivil savunma alanlarında da kullanılabileceğine vurgu yapan Şadoğlu, “Tek bir alana yönelik çözüm üretmek yerine platform kavramına odaklandık. Dolayısıyla lojistik gibi farklı alanlarda da kullanılabilir robot geliştirebiliyoruz. Keza sivil alanda da görüştüğümüz firmalar var” diyor.

ŞEHİTLERİN OLMAMASINI HAYAL ETTİM” 

Üç mühendis, bir yazılımcıdan olu
şan Next Horizons isimli oluşumun kurucusu Davud Şadoğlu, lise ikinci sınıftan bu yana robot ürettiğini ve çocukluğundan güvenlik güçlerinin şehit olmaması için çalışmayı motivasyonu haline getirdiğini söylüyor. Bigbang 2016 yarışmasında birinci olunca İTÜ ARI Teknokent ve Proline Ventures’tan yatırım aldıklarını belirten Şadoğlu, prototiplerin satış aşamasında olduğunu söylüyor. Şadoğlu, “Satışkonusunda emniyet, savunma gibi alanlarda farklı kanallarla görüşüyoruz. Hedefimiz geliştirdiğimiz milli teknolojilerle ülkemize robotik alanında değer katmak ve küresel bir şirket olmak” diyen konuşuyor.


HAFİF KEŞİF ROBOTU DEGU

Next Horizons, 1,5 kg a
ğırlığındaki, -10 ile +55 derece sıcaklık arasında çalışabilen ve saatte 6 km hız yapabilen Degu isimli bir robot geliştirdi. Bu robot keşif başta olmak üzere güvenlik operasyonlarında kullanılmak üzere hafif, taşınabilir şekilde tasarlanmış. Degu ile şüpheli cisimlere müdahale edilebiliyor ve iletişimin mümkün olmadığınoktalarda fiziksel işaretleme ile güvenlik sağlanabiliyor. Üzerine ekleyebilen algılayıcılar ile ortamdaki çeşitli gazlar, kimyasal, biyolojik ve radyoaktif tehlikeler tespit edilebiliyor. Şüpheli durumlarda güvenli mesafeden hızlı ve kolay bir şekilde araç altı tarama yapılabiliyor. Degu’nun standart özelliklerinin yanısıra, farklı koşullar için yeni özelliklere sahip hale getirilebiliyor. Söz gelimi; dinleyici, hoparlör, sis bombası, işaretleyici ve gözetleme sistemi ekipmanları yerleştirerek özel tasarımlar ortaya çıkarılabiliyor. İnsansız hava araçları ile birlikte operasyonlarda kullanılabiliyor. Farklı tip kamera sistemleri ile zorlu şartlarda canlı tespiti yapılabiliyor. Geçici boya ile güzergah çizilebiliyor.
Çip üreterek büyüyen ve daha sonra teknolojisini yapay zekaya çeviren Kaliforniya merkezli NVIDIA, Next Horizons’u start-up hızlandırma programına dahil ederek, bu genç ekibin ürünlerinin küresel anlamda da pazarlanmasına çalışıyor. 

Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close