Genel

Türkiye, AB Yapay Zeka Yasası’nı nasıl uyarlar?

Hep diyorum ya, yasayı AB’ye çıkartacaksın. Uzun zamanda üzerine çalışaaa çalışaaa (ve Avrupa Parlamentosu’ndan, yani AB halkından) tepki görmemek adına titizlikle yasa hazırlarlar, ki AB Yapay Zeka Yasası sürecinde de aynı tutum takılmaya çalışıldı.

Hem teknolojiyi hem de insanı gözetti ama yalan yok, bu kez insandan feragat etmek zorunda kaldı.

AB Komisyonu 2021’de daha ChatGPT falan çıkmadan yapay zeka yasası çıkarma iradesini göstermişti. 

Avrupa Parlamentosu’nun Romanyalı milletvekili Dragos Tudorache ardından dünyayı gezdi, siyasilerle tee-a-tee etti, görüş aldı. 

Geldi mi taslak aralıkta Avrupa Parlamentosu’na… Şöyleydi böyleydi derken ortaya bir uzlaşı çıktı. Sonra taslak üzerinde 27 AB ülkesinin teknik yetkilileri, çekişmeli bir lobicilik faaliyetinin ardından martta son taslağı çıkardı ve nihayet 21 Mayıs’ta AB Konseyi taslağı imzaladı.

Yeni yasa 2026’da uygulanacak. Ama yapay zekanın sosyal puanlama, tahmin etme amaçlı gözetim ve internetten veya CCTV görüntülerinden yüz görüntülerinin temin edilmesi gibi kullanımlarına yönelik yasaklar, yeni düzenlemenin yürürlüğe girmesinden altı ay sonra devreye girecek.

İnsan merkezli bir Risk Üçgeni söz konusu. Bu üçgeni geçtiğimiz yıllarda Para dergisindeki “Yapay Zeka” isimli köşemde birkaç kez paylaşmıştım. Üçgende kabul edilemez, en riskli, sınırlı riskli, minimal riskli olmak üzere üçgende 4 katman var.

Genel amaçlı yapay zeka modelleri için yükümlülükler 12 ay sonra, mevcut ürünlere entegre edilmiş yapay zeka sistemleri için kurallar ise 36 ay sonra uygulanacak.

İhlallere ilişkin cezalar, ihlal türüne bağlı olarak, 7.5 milyon avro veya cironun yüzde 5’i ile 35 milyon avro aralığında, veya küresel cironun yüzde 7’sine kadar değişiklik gösterecek.

KIRMIZI BAYRAK 🚩 AB’de genel olarak yasa koyucunun yaklaşımı insan merkezli. Yapay zeka gibi hassas ve fakat güçlü etkileri olacak teknolojiyi regüle etmek bu açıdan çok zor bir süreç oldu.

Nihayetinde AB vatandaşlarının, terör ve milli güvenlikle ile ilgili suçluları ve bazı belirli ağır suçuları yakalamak amacı dışında hiç bir şekilde gözetim altında tutulamayacağı, fişlenemeyeceği, takip edilemeyeceği konusunda kesin engel konuldu. Kamusal alandaki CCTV’lerden veya internetten veya kamusal herhangi bir yerden alınan görüntüler insanlar aleyhine KUL-LA-NA-MAZ.

SORULAR VE SORUNLARIN BAZILARI

Kırmızı bayraklı sosyal skorlama, tahminleme, takip etme uygulamadığından nasıl emin olacağız?

Bu durum Avrupa’da ileride sağ-sol partilerin ayrıştığı bir nokta olacak.

İnsan haklarının ihlali durumunda, takip edilen mağdur kişi hangi yasaya tabi olarak dava açabilecek?

İnsan hakları kanunlarına bu ihlallerde başvurulacak mı? 

Genel amaçlı yapay zeka modelleriyle ilgili yükümlülükler 1 yıl sonra uygulamaya konulacak ki, bu geç… Yine de kırmızı bayraklı riskler dışında, genel amaçlı ChatGPT gibi yapay zeka modellerine tam olarak müdahale edilmesi söz konusu olamayacak. Ne var ki, bu modellerin risk içermelerine rağmen piyasaya sürüldüğü iddia ediliyor.

Genel amaçlı yapay zeka modellerine yarım ağız evet denmesindeki neden, AB’nin teknolojik ilerleme ve inovasyondan geri kalmaması. ABD’nin ilgili tüm yasaları daha insaflı ve bazı koşulları teknoloji geliştiricisine bırakıyor. Bu durumda ABD otomatikman rekabette avantajlıolacak. 

AB’nin vatandaşları çetin ceviz evet. Fakat AB Yapay Zeka Yasası’nın sıkı olması birliğin geleceğini rekabet bakımından olumsuz etkileyecek mi? Bir de üstelik ABD’li teknoloji devleri İngiltere’ye üs kurarken…

Cezalara biçilen rakamlar teknoloji devlerinin canını yakacak mı? Orta ve küçük ölçek nasıl korunacak?

Türkiye, kavramsal uluslararası standartlarında imza attığı, benim de Türkiye’de anlattığım yapay zeka regülasyonun temel maddelerine uyacak, ancak pratikte AB’nin yasasını örnek alacak(tır).

Peki bu model Türkiye’ye nasıl uyarlanacak? Türkiye ekosistemden istihdama, teknoloji geliştirici sayısı ve niteliğinden ekonomik koşulara ve yürütmesine, bu konulara çok ama çok yabancı. Eğitim almamız gerekecek. Zira yukarıdaki tüm süreçleri nasıl idare edeceğimizi bilmiyoruz.

Ve diğer yandan AB, bizim bu yasalara uyum sağlamamızı bekleyecek.

Daha pek çok soru ve sorun ortaya çıkacak dostlar. 

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close