Genel

Türkiye tarım teknolojilerinde bir an önce atağa kalkmalı

Dünyada 570 milyonun üzerinde çiftçi ailesi var. Bunların yüzde 90’a yakın bölümü üretim kararlarını kendileri veren aile çiftçileri. Bu çiftçiler hala dünya gıda ihtiyacının yüzde 80’lik bölümünü karşılayacak üretim yapıyorlar. Endüstriyel çiftçilik yapanlar ise sadece yüzde 10’luk bir kısım.

Çiftçilik, meteorolojik şartlardan ve piyasa dalgalanmalarından en çok etkilenen sektörlerin başında geliyor. Ayrıca tarımsal üretimin ve gıda tedarik zincirinin her aşaması verimlilik açısından çok sıkı takip edilmeli. Bunları doğru şekilde yapabilmek için de zincirin tüm aşamalarında teknoloji çok gerekli ve süratle yaygınlaşıyor.

Drone teknolojilerinden, otonom cihazlara ve robotlara, erken uyarı karar destek sistemlerinden ERP (kurumsal kaynak planlaması) uygulamalarına, uzaktan algılama ve müdahale ekipmanlarından yapay zeka teknolojilerine, kadar tüm sektörlerde kullanılan teknolojilerin benzerleri tarımsal üretim ve gıda zincirinde kullanılmaya başlandı. Bu teknolojiler giderek artacak gibi görünüyor.

Artık dünyanın her hangi bir ülkesindeki drone ile ilaçlama, ya da robotla hasat yapmak çiftçilere imkansız veya çılgınca gelmiyor. Ama erişilebilirlik sorunu var. Teknolojilerin fiyat açısından erişilebilir olmanın yanında, kullanım kolaylığı konusunda da erişilebilir olması için belki biraz daha yol almamız gerekebilir.

Peki Türkiye, bu küresel tarım ve teknolojileri tablosunun neresinde? Tabit Akıllı Tarım Teknolojileri Genel Müdürü Coşkun Yıldırım, Türkiye’de çiftçilerin tarım teknolojileriyle ne kadar aşina olduğunu şöyle anlatıyor: “Tarım teknolojileri konusunda, Türkiye dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyor diyebiliriz. Yeniliklerin Türkiye ye gelmesi tarım sektöründe üreten çiftçilerin refahları ile doğrudan alakalı bir konu.

Türkiye de çiftçiler küçük parçalı arazilerde üretim yapıyorlar ve oldukça yaşlı bir nüfusu temsil ediyorlar. Böyle olunca teknolojiye yatkınlıkları ve uygulama alanları daha sınırlı. Ancak çiftçilerimiz teknoloji ile işlerinin kolaylaştığını gördükçe bu cihazlara rahatça yatırım yapabiliyorlar.

Son birkaç yıldır yaptığımız çalışmalarla çiftçilerimizin teknoloji farkındalığını arttırmaya çalışıyoruz.

Ancak ülkemizde teknoloji geliştirilmesi konusunda savunma sanayii ve sağlık sektörü özel bir çaba ile destekleniyor. Tarım teknolojileri ile ilgili bu yoğunlukta özel bir destek yok. Bu teknolojileri geliştirmeye yönelik çalışan şirketler geliştirdikleri teknolojiler için Pazar bulmakta da zorlanacaklarını düşündükleri için proje ya Ar-Ge kısmında kalıyor ya da pazara çıkmadan projeden vazgeçiliyor.

Biz bu konuda yeni bir model geliştirdik ve tarım teknolojisi geliştirenlere yönelik özel bir program hazırladık. Bu çalışmayı en kısa zamanda duyuracağız.”

Tabit Akıllı Tarım Teknolojileri Genel Müdürü Coşkun Yıldırım

Covid-19 salgınının hem ülkemizde hem de dünyada da bir kez daha tarımın önemini ortaya koyduğunun altını çizen Coşkun Yıldırım, teknoloji ve nitelikli bilginin çiftçilerin karlılıklarını, verimliliklerini arttırdığına ve yaşam kalitelerini yükselttiğine işaret ediyor. Tarımın teknoloji destekli yapılmasının artık bir zorunluluk haline geldiğine vurgu yapan Yıldırım, “Birkaç yıl içinde erişilebilir fiyatlı robotları tarlalarda göremezsek çalışacak insan bulmakta güçlük çekeceğimizi şimdiden söyleyebilirim.

Çiftçiler teknolojinin işlerini çok kolaylaştırdığının farkında. Ancak dünyanın genelinde olan tarımsal teknolojiye erişilebilirlik sorunu ülkemizde de var. Devletin tarımsal teknolojileri destekleyen politikalar üretmesi gerekiyor. Böyle olursa birim alandan alınacak verim artacağı gibi, gıda tedarik zincirindeki optimizasyonda kolayca yapılabilecektir” diyor.

Türkiye’nin hazırlanmakta olan ulusal yapay zeka stratejisinde tarım teknolojilerinin önemli ve öncelikli bir konu olduğu yönündeki değerlendirmeyle ilgili olaraksa Coşkun Yıldırım şöyle konuşuyor. “Tarımsal karar destek sistemlerinde de yapay zekanın önemini bilerek çalışıyoruz. Ancak buradaki en önemli nokta, literatür bilgisi ile çiftçinin kadim tarımsal bilgisini bir potada eriterek, öğrenen sistemlere aktarabilmek. Bu çok kolay bir yol değil. Bu çalışmalarda dünyada çalışan şirketlerle rekabet edebilecek bir hıza sahip olduğumuz da biliyoruz. Çiftçinin kadim bilgisini doğru şekilde yapay zeka ve makine öğrenmesine aktarabilirsek, yüzyıllık tarımsal bilgileri gelecek nesillere en doğru şekilde aktarabiliriz.

Dünyanın her yerinde çiftçiler yaşlanıyor ve gençler tarımda işlerin zorluğunu gördüğü için çiftçi olmak istemiyor.

Teknoloji ve makinalar ne kadar yüksek kapasitede olursa olsun, onların yönetimi için bilgiye ihtiyaç var işte tam tarımsal yapay zeka devreye giriyor.

Diğer sektörlerde yapay zeka projelerini hayata geçirmek çok daha kolay ancak tarım bu konuda en zorlu sektörlerden biri diye düşünüyorum. Ancak bunun için gece gündüz çalışıyoruz.”

Vodafone Akıllı Köy

Türkiye’de tarımsal teknolojilerinin hepsi kullanılmıyor. Tabit Genel Müdürü Coşkun Yıldırım’a göre, Türkiye’nin tarım teknolojileri ve gıda tedarik zinciri için öncelikli olarak teknoloji geliştirme ve yaygınlaştırma stratejisi planına ihtiyacı var. Yıldırım, Türkiye’nin neler yapması gerektiğine ilişkin olarak şunları söylüyor: “Tarımsal teknoloji geliştiren şirketlere özel ayrıcalıklar verilmeli. Böyle yapılırsa Türkiye tarımsal teknolojiler konusunda bir çöplüğe dönmez. Zaman geçirmeden bu önlemler alınmalı.

Türkiye’de öncelikle erken uyarı sistemleri ve çiftçileri üretimleri sırasında yönlendirecek tarımsal karar destek sistemlerine ihtiyaç vardır.  Ayrıca savunma sanayiinde gerçekleştirdiğimiz İHA başarısını tarım amaçlı insansız araçlarda da gerçekleştirmeliyiz.

Dünyada tarım teknolojilerinin yaygınlaşması ile Türkiye’deki yaygınlaşma bilinci birbirine paralel gitmektedir. Henüz makas açılmadan tarım teknolojileri geliştirmeye yatırım yaparsak, geliştirdiğimiz teknolojiler ile dünyada önemli bir pazar payına sahip olabiliriz. Türkiye bu fırsatı kaçırmamalıdır diye düşünüyorum.”

Vodafone Akıllı Köy

Vodafone Akıllı Köy de kullanılan teknolojiler

  • Tarımsal izleme ve Çiftçi Karar Destek sistemi : Tarımsal alanlardaki üretim verilerini meteorolojik veriler,yapılan kültürel işlemler, uydu ve drone görüntülerini, pazar verileri ve benzer bilgileri tanımlı algoritmalar üzerinden değerlendirerek çiftçilerin kararlarına destek olabilen verileri üreten sistemlerle çiftçilerimize hizmet veriyoruz.
  • Akıllı mera sistemi: Özel bir tanıma sistemine sahip akıllı kapılarla, meraya gelen hayvanların hangi alanda otlayacağı otomatik olarak belirleniyor. Ayrıca, sağım saati gelen inek akıllı kapılardan geçerek kendisi için ayrılan süt sağım otomasyonuna giriyor ve burada makinelerin yardımıyla sağım gerçekleşiyor. Akıllı kapı, güvenlik sistemleri ve toplu sağım ünitesi ile hayvancılığı daha kolay hale getiriyoruz.
  • Hayvan izleme, pedometreler : Büyükbaş hayvanların ayaklarına takılan bir pedometre ile hayvan hareketlerini ölçümleyerek hayvanların sağlıkları, doğum zamanları hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Bu, hayvancılık yapan aile işletmeleri için önemli bir bilgi kaynağı oluşturuyor.
  • Meteoroloji istasyonu ve erken uyarı sistemi : Sıcaklık, nem, rüzgâr verilerini ölçüyor. Mikro klima koşullarının kontrol edilmesini sağlıyor. Don zararından erken uyarı sistemleri ile korunmak mümkün oluyor.
  • Sera sensörleri: Mikro seviyede parametreleri izliyor. Seraların kontrol edilmesini ve otomasyonunu sağlıyor. Seracılıkta hava, nem, su ve vitamin durumunu takip ederek gerektiğinde ayarlama yapabiliyoruz.
  • Arıcılık takibi: Her bir kovana ilişkin tarihsel verilerin takip edilmesini sağlıyor. Arıcılıkta GPS Takip Sistemi sayesinde kovanların takibini yapabiliyoruz.
  • Tarımsal üretimde NFC (Yakın Alan İletişimi): Her ürünün tarihsel verilerinin takip edilmesini sağlıyor. Her ürün için bir sonraki adımın doğru ve zamanında uygulanmasını sağlıyor.
  • Yapay Zeka Destekli Akıllı Sulama Otomasyonu: Sulama işlemlerinin cep telefonu üzerinden tek tuşla istenilen gün ve saatte uzaktan yönetilip takip edilmesini mümkün kılıyoruz. Toprağın nemine göre sulama periyotlarını belirleyen Sulama Otomasyonu ile üretim artışının yanında sulama suyunun kullanımında tasarruf sağlıyoruz.
  • Kuyu ve su tankları otomasyonu : Arazimizdeki Kuyulardaki su seviyelerine göre en uygun su kuyusunu belirleyerek su tankının doldurulmasını sağlar. Böylece su kıtlığı olduğu dönemlerde kuyularda oluşacak sorunları önler.
  • Mini Kümes Otomasyonu : Küçük aile işletmelerinde yapılacak yumurta tavukçuluğu için hazırlanan kümes otomasyonu, kümesteki su ve yem miktarları ile kümes içindeki sıcaklığı ve zararlı gaz oranını tespit ederek çiftçiye bildirir.

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close