Genel

Yapay zeka devriminin tam ortasındayız

Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI) 4 Mayıs 2019’da kurucuları, destekçileri ve bu yıl benim de katılımımla 3’üncü kez biraraya gelerek, şu soruyu sordu: “Türkiye’de özel sektör yapay zeka konusunda nerede? Hangi aşamada?” Özel sektör temsilcileri ve akademisyenler ortak platformlarda tartışarak Türkiye’nin yapay zeka resmini çizdi. Çalıştay sonrasında ortaya çıkan tabloyu değerlendiren TRAI‘ın kurucularından Gelecekhane CEO’su Halil Aksu, Türkiye’de son 2-3 yılda yapay zeka konusunda çok önemli bir mesafe kaydedildiğini söyledi. Aksu’nun bu gözlemleri çalıştaydan çıkan sonuçla perçinlendi: “Türkiye özel sektörü yapay zeka devriminin tam ortasında. Daha ileride olanlar var, şekil verenler var, geri kalanlar var, belki de yolda kalacaklar var. Ama bu devrimin önümüzdeki yıllarda bizi daha çok meşgul edeceği kesin.” Çalıştayın sonuç bildirgesine yansıtacak bazı somut verilerse aşağıdaki gibi:

* Büyük kurumlar kendileri geliştiriyor, küçükler hizmet alıyor 
Yetenek bakımından zengin banka, perakendeci, telekom operatörleri gibi kurumlar, kendi bünyelerinde analitik ekipler geliştiriyor ve aynı anda pek çok yapay zeka projesi üzerinde çalışıyor. Daha küçük veya imkanları bu kadar gelişmiş olmayan kurumlarsa, girişimlerden veya teknoloji şirketlerinden hizmet alıyor. 

* Proje başarısı için veri, bilişim ve cesaret gerekli
Yapay zeka alanında proje yapmak tahmin edildiği kadar kolay değil. Öncelikle doğru problemi tespit etmek, sonra o problemin verilerini derlemek gerekiyor. Bir çocuğun veya stajyerin öğrendiği gibi, yapay zeka öğrenerek gelişiyor. Şirketler ve çalışanları, önümüzdeki ellerindeki rutin işleri halledecek çözümleri geliştirmek ve yetiştirmekle uğraşacak. 


*İşsiz kalan beyaz yakalılar, robot tasarımcısı oluyor 
Bankalar, sigorta şirketleri, telekom operatörleri rutin evrak işleri robotlara emanet edilmeye başlandı. İnsandan çok daha güvenilir, çok daha hızlı ve hatasız çalışan robotlar, aynı zamanda çok daha ekonomik. Bu durumda pek çok beyaz yakalı çalışan işsiz kalma riskiyle karşı karşıya. Aralarında bunu yeterince erken fark eden ve kendini geliştirenler, bu robotların tasarımcısı haline geldi. Bir banka TRAI‘a böyle bir yapılanmaya gittiğini açıkladı. 

*Verisini açanlar, yepyeni çözümlere kavuşuyor 
Mart ayındaki LC Waikiki Datathon etkinliğinde 100’den fazla genç yetenek perakendecinin üç önemli problemine muazzam çözümler üretti. Datathon sayesinde elde edilen kazanımları gördükten sonra, kurumun üst düzey yöneticisi “Verilerimizi ilgililere açacağız” vizyonunu ortaya koydu. Benzer yaklaşımlar geliştirilebilir ise, bankalar, sigortalar, telekom operatörleri, üretim şirketleri, enerji sağlayıcıları, belediyeler, kamu kurumları bu eğilimden yararlanabilir, yetenekler kendini gösterebilir, ciddi ekonomik katma değer oluşturacak yepyeni çözümler üretebilir. 

*Yapay zekada ciddi beyin göçü yaşanıyor 
Yapay zeka dünya çapında çok önemli bir fenomen. ABD, Avrupa, Çin, Japonya ve daha pek çok güçlü ekonomi bu alanda muazzam çalışmalar yürütülüyor. Teknoloji devlerinden yeni kurulan girişimlere kadar, her türlü sektöre yönelik yapay zeka projeleri var. Türk mühendisleri bu küresel rekabetin içinde yer alıyor, bu ülkelerde çok rahat iş bulabiliyor. Türkiye’deki şirketler maalesef ellerindeki değerli yetenekleri küresel rekabete kaptırıyor.

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close