Genel

Yapay zekada yeni bir evreye geçiş

Kasım ayı sonunda ChatGPT 3.5’u dünyanın kullanımına açan OpenAI’ya 2023’te 10 milyar dolar yatırım yaparak yeni bir yapay zeka dönemini başlatan Microsoft, stratejik iş hamleleriyle sunduğu teknolojisinin yanısıra, etik ve sosyolojik sonuçlarını da göz ardı etmeyerek yoluna devam ediyor. 

Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nden mezun olan ve Harvard Üniversitesi’nde bilgisayar mühendisliği oktorası yapan Ece Kamar, Microsoft Research Ortak Araştırma Alanı Yöneticisi ve Yardımcı Laboratuvar Direktörü ve aynı zamanda Mühendislik ve Araştırmalarda Yapay Zeka Etiği ve Etkileri (AETHER) Komitesinin Sorumlu Yapay Zeka alanındaki teknik danışmanı olarak, yapay zekada başlayan bu yeni evrede bizi neler beklediğini anlattı.

Sakıp Sabancı Müzesi’nde Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici’nin de katılımıyla 12 Temmuz’da düzenlenen etkinlikte bu yeni evreyle ilgili soru işaretlerine değinen Ece Kamar, 2016’dan 2018’e kadar derin öğrenme teknolojisinde büyük bir patlama yaşandığını vurgulayarak şöyle konuştu: “Kişisel bilgisayarların ve internetin kullanılmasıyla birlikte daha fazla veri elde etmeye başladık. Derin öğrenme teknolojisinde 2016’dan 2018’e kadar büyük bir patlama gördük. Büyük veri, büyük bilgisayarla bir araya geldi. Bu faktörlerin bir araya gelmesi ile çok özel yapay zeka teknolojileri oluştu. Belli görevleri ‘insan’a benzer şekilde gerçekleştirebilen yapay zeka teknolojileri bunlar. 2016’da görmede, 2017’de konuşmada, 2018’de çeviride ve okuduğunu anlamada ‘insan’a benzer kabiliyetlere ulaştı.”

Ece Kamar, yapay zekada yeni evrenin aslında büyük bir devrim olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Arama motorları, yüz tanıma teknolojileri gibi yapay zeka alanında yaptığımız tüm çalışmalar bu alanın dar kapsamlı yansımalarıydı. ‘Yeni Bir Evre’ dediğimiz şey aslında bu dar yapay zeka sistemlerinden genel yapay zeka sistemlerine geçişi ifade ediyor. 2018’den itibaren büyük teknoloji şirketleri tüm verileri internetten toplayarak daha büyük ve genel amaçlı modelleri eğitmeye başladı. Bu modeller, gözetimli öğrenme dediğimiz bir modelle geliştirildi. Yani hiçbir insan sinyali ve etiketleme gerekmeden yapıldı. Modeller cümlenin bir sonraki kelimesinin ne olduğunu kendi tahmin ediyor.  Şimdi bu yeni evrede gördüğümüz kabiliyetlere baktığımızda, GPT4 aynı anda birçok farklı görevi yerine getirebiliyor.”

Yapay zekanın gelişimiyle ilgili kaygılarını da dile getiren Ece Kamar bu modellerin manipülatif davranabileceğini, düşmanca duygularla kullanılabileceğini belirterek toplumu koruma noktasında regülasyonun önem kazandığını ve modellerin kabiliyetlerini anlama ve ölçme konusunda daha çok çalışma yapılması gerektiğini vurguladı. 

GÖREVİ, SOSYOTEKNOLOJİK RİSKLERİ AZA İNDİRMEK

13 yıldır Microsoft Research’te çalıştığını belirten Ece Kamar, “Benim misyonum yapay zeka teknolojilerini toplumun ve bireylerin yararına kullanmak ve aynı zamanda bu teknolojinin getirebileceği riskleri en aza indirmek. Microsoft Research’te bu teknolojinin gelişimine ve kullanımına tanıklık ettim. Bu yükselen teknolojiye bilimsel bir mercekten bakma fırsatı yakaladım. Yapay zeka alanındaki yolculuğum ilk olarak derin öğrenme alanındaki ilerlemelerle başladı” dedi.  

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close