Genel
Yeraltı ve yerüstündeki enerji değişimleriyle depremi öngörebilir miyiz?
Ülkemizde bir günde ardarda yaşanan 2 yıkıcı depremden sonra sadece biz değil, tüm dünya aynı soruyu soruyor: depremler önlenemez mi?
Yapay zekanın öngörme kabiliyetinin kullanılması için algoritmayı oluşturulan parametrelerin öncelikli olarak belirlenmesi gerek. Şu an için çalışmalar depremden hemen sonra sismik verileri inceleyerek bu öngörünün temelini oluşturacak parametreleri, yani neye bakılması gerektiğini anlamaya çalıştı. Ne var ki “nasıl olduğunu anlamak” çok ama çok zor.
Aslına bakarsanız sismik verilerden yola çıkarak laboratuvar ortamında depremin nasıl oluşabileceği tahminleri yapılmaya çalışılıyor. Ancak şu anki bilgimize göre, büyük bir depremin öncüleri veya göstergelerine ilişkin büyük bir belirsizlik var bizim için.
Herşeyden önce deprem aslında yerkürenin bir enerji boşalımı. Bunun emarelerini, doğal olarak da algoritmamızın parametrelerini şu an için anlayamıyoruz.Üstelik küre şeklindeki Dünya’da fay hatları birbirine geçmiş durumda. Diğer yandan sismik verilerin hangilerinin büyük bir depremi çağrıştırdığına ilişkin bir ayırım yapmak da şu an insan için mümkün değil. Yeraltı sürekli bir “homurdanma” halinde. Ancak ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi şu ana kadar hiçbir çalışmanın depremin nerede, ne zaman ve hangi büyüklükte gerçekleşeceğini kesin bir şekilde bildiremediğini belirtiyor. Yine de dünyanın çeşitli ülkelerinde çalışmalar yürütülüyor ve “erken uyarı” yerine geçebilecek yöntemler aranıyor. Sadece sismik sinyaller değil, hayvanların davranış değişikliklerinden atmosferin bir üst tabakasındaki elektrik sinyali değişimlerine kadar büyük bir depremin uyarıcısı olarak tanımlanabilecek veriler araştırılıyor.
ÇİN VE İSRAİL’DEN TAHMİNLER
Geçen haftaki yazıda da belirttiğim gibi, uluslararası deprem uzmanlarının üzerinde hemfikir olduğu nokta, deprem olmadan önce dalgaların elastiki bir şekilde değişim gösterdiği yönünde… Ancak bu sürecin nasıl oluştuğuna ilişkin, biz insanoğlunun bir fikri yok.
İngiliz yayın kuruluşu BBC’ye göre, Pekin Deprem Tahminleme Enstitüsü Nisan 2010’da Baja, Kaliforniya’yı vuran depremden 10 gün önce atmosferik elektronlarda değişimlerin olduğunu tespit ettiğini iddia etti.
Çin Sismo-Elektromanyetik Uydusu ise, Çin anakarada 2021 ve 2022’de meydana gelen depremlerden 15 gün öncesinde iyonosferdeki (yeryüzünden 80-500 km mesafe aralığında), elektron yoğunluğunda değişiklik tespit ettiklerini belirtmişti. Çinli yetkililer, deprem öncesinde yer kürenin litosfer ile üzerindeki 2 tabaka (atmosfer ve litosfer) arasında enerji transferi olduğunu, ancak bunun nasıl bir sistem içinde geliştiğini anlayamadıklarını söylüyor.
İsrail’de yapılan araştırma ise son 20 yıldır iyonosferdeki elektron içeriklerini inceleyerek makine öğrenmesi yardımıyla, depremden 48 saat önce yüzde 83 doğruluk oranıyla büyük depremleri ölçebileceğini iddia ediyor.
Nasıl ki yapay genel zekaya ulaşmak için beynin nasıl çalıştığını anlamak gerekiyor, çekirdekten yukarıya katman katman yaşananları bilemeden bu büyük ve yıkıcı gizem çözülemeyecek.