Genel

Yıl 2025: Tekno-siyaset ve Topluluk Yönetimi’nin başlangıcı

2025 yılını Tekno-Siyaset ve Kitlelerin Yönetimi’nin başlangıcı olarak not edelim. (Yoksa Totaliter Demokrasi mi desek?) Meta CEO’su Mark Zuckerberg, Donald Trump tarafını seçtiğini ve bunun siyasi bir karar olduğunu açıklayarak bu yılın tüm dünyada büyük değişimlere gebe olacağının sinyalini verdi.

Sevgili dostlar, 2025 yılı için şu üç kavramın altını çizmiştim:

Elon Musk ve Donald Trump İlişkisi (tekno-siyaset)

Yapay Zeka Ajanları (ve Otonom Ajanlar)

 Robotlar (Humanoidler)

Tekno-siyaset tanımını 2’nci kez 8 Ocak’ta kullanıyorum ki, ilkini 1 Ocak’ta Las Vegas Trump International Hotel’in önündeki Cybertruck’ın patlamasıyla kullanmıştım. Patlamanın kasıtlı olduğu biliniyor. Trump, ABD Başkanlığı görevini 20 Ocak’ta resmen yemin etmeden önce yaşanan bu gelişme oldukça manidar…

Son olaraksa 7 Ocak’ta Meta CEO’su Mark Zuckerberg, siyasi bir seçim yaparak Trump’ı sansürlediğini kabul edip hata yaptığını söyledi ve ifade özgürlüğü konusunda Trump ile birlikte çalışacağını söyledi. Trump, 2022’de hem o zaman Twitter ve Facebook tarafından sansürlenmiş ve Truth Social isimli kendi platformunu kurmuştu. Hatta Trump Facebook’u halk düşmanı olmakla suçlamıştı.

Trump seçimi kazandıktan hemen sonra kasım ayında Florida’daki Mar-a-Lago üssünde Amazon Kurucusu Jeff Bezos, Mark Zuckerberg, OpenAI CEO’su Sam Altman, TikTok CEO Shou Zi Chew ve Apple CEO’su Tim Cook gibi birçok etkili iş insanıyla bir araya gelmişti. 

Zuckerberg Trump’ı 28 Kasım’da aynı malikanede ziyaret edip 1 milyon dolar bağışladı. Buzları eritmiş görünüyorlar ki, Meta Donald Trump’ın ABD başkanlığına ikinci kez aday olduğu dönemde, içerik denetleme politikalarında büyük değişiklikler yaptı ve bu değişikliklerle gelen başkanın görüşlerine yakın bir çizgiye geldi.

Devamı niye yalan söyleyeyim, en azından benim için sürprizli oldu.

Mark Zuckerberg, 7 Ocak’ta Facebook bloğunda bir video mesajında yayınladı ve platformun 40 bin kişilik içerik moderasyon ekibini kaldıracağını duyurdu. Yani artık insan moderatörler içerikleri “bu bizim platformun politikalarına uygun, şu değil” demeyecek. Bu mekanizma artık yok. 

Peki yerine ne geliyor? Kitlelerin yönetimi.

Zuckerberg, dünya genelinde 3 milyardan fazla insanın her gün Meta’nın uygulamalarına giriş yaptığı platformun, Elon Musk tarzı bir Community Notes (Topluluk Notları) formatını benimseyeceğini açıkladı. ABD’den başlayarak, platform, kabul edilebilir konuşmanın sınırlarını en çok bağıranın belirleyeceği bir formata kaydıracak.

Zuckerberg bu hamlenin şirketin ifade özgürlüğü konusundaki köklerine’ geri dönmekle ilgili olduğunu söyledi ve “Son seçimler ifade özgürlüğüne bir kez daha öncelik vermeye yönelik kültürel bir dönüm noktası gibi geliyor” dedi.

Bak seeeeen…

Bu kadarla sınırlı değil. Ne oldu bu Zuck’a diyeceksiniz…

Zuckerberg, Meta’nın sosyal medya platformlarını dizginlemeye çalışan ülkeleri geri püskürtmek için Trump ile birlikte çalışacağını söyledi. Dünyaya “Meta’nın Amerika’nın kültürel köklerine bağlı kalacağını” ilan etti.

Bu kadar mı? Hayıııır. 

Zuckerberg Meta’nın güven ve içerik denetleme ekiplerini liberal Kaliforniya’dan çıkarıp, Cumhuriyetçi eğilimli Teksas’a taşıyacağını da ekledi.

Avrupa’yı da yenilikçi bir şey inşa etmeyi zorlaştıran yasalara karşı harekete geçmeye çağırdı.

Avrupa Birliği’nin (AB) Dijital Hizmetler Yasası (DSA), Facebook ve Instagram gibi büyük teknoloji şirketlerinin çevrimiçi yasadışı içerikle mücadele etmesini ve dezenformasyon veya seçim manipülasyonuna karşı önlem almasını gerektiriyor.

Ayrıca şirketin yalnızca yasadışı ve yüksek ciddiyetteki ihlallere odaklanacağını da sözlerine ekledi.

İçerik filtrelerinin de gönderileri kaldırmadan önce daha yüksek bir güven seviyesine ihtiyaç duyacağını söyleyen Zuckerberg, filtrelerin daha az kötü şey yakalayacağını ancak gönderilerin yanlışlıkla kaldırılmasını azaltacağını belirtti. Yani, “Facebook ve Instagram’da gerçekleri teyit edelim derken bu sefer çok sansür uyguladık. Bu sefer ifade özgürlüğü olmuyor” diyor.

Zuckerberg 3 maddeyle özetle: 

✔️ Terör saldırısı başta olmak üzere yasadışı faaliyetlere, ciddi Amerikan kültürüne uygun “ana akım” ihlallere (mesela yasadışı göç, cinsiyet ayrımı) karşı çalışırım. Gerisine karışmam.

✔️ Bunların dışındaki konularda Trump yönetimine uyumlu hareket edeceğim. Artık doğruyu teyit (fact checking) etmeyeceğim. Doğruyu halkım bilir.

✔️ Yeni ifade özgürlüğü tanımım; kitle, yani çoğunluk ne isterse odur!

Şu bir gerçek ki, Meta gibi dev şirketlerin içerik moderasyonu işe aramadı. Ancak bunu tamamen terk edip yerine topluluğun karar mekanizmasını koymak bir çözüm mü?

Bunun rasyonel ve kanıta dayalı bir karar olduğunu öne sürmek, bunun politik bir hamle olduğunu göstermiyor mu?

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close