Genel

Sınırlarımız yapay zekayla daha güvenli

Dijitalleşmek, “Devir, tasarruf devri” demek. Bunu artık biliyoruz. Ama yeri geldiğinde, özellikle de kamusal alanda “daha güvenli” demek.

Yetkin kurumlarımız dijitalleşmenin bu anlamlarını uygulamaya koyan projeler geliştiriyor. TÜBİTAK BİLGEM’e bağlı b3lab (Bulut Bilişim ve Büyük Veri Araştırma Laboratuvarı) liderliğinde bir süredir geliştirilmekte olan yapay zeka ve makine öğrenmesinin kullanıldığı “Gümrük Tarama Ağı Bulut Depolama ve Görüntü Analiz Sistemi Projesi” test aşamasını tamamladı. Yaygınlaştırma aşamasının bir evresi olan saha pilot testleriyle son aşamaya gelen bu proje, ülkemiz ve biz vatandaşlar açısından çok önemli. Bu nedenleri ve barındırdığı teknolojileri inceleyelim.

Ülkemizin bulunduğu coğrafya, güvenliğimizin sıkı sıkıya gözetlenmesini gerektiriyor ve ileri teknoloji, bu görevi daha kolaylaştırıyor. Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü bünyesinde Türkiye genelinde faaliyet gösteren gümrük kapılarında uygulamaya geçen bu proje sayesinde, sınırlarımızdan içeri giren veriye bulut altyapımız sayesinde sahip çıkıyor ve bu yığınlara değer katıyoruz. Bu veriler artık bizim için daha çok istatistik daha çok analiz demek. Sektörel, malzeme, ana madde sınıflandırması, tanımlaması gibi…

Bu projenin insan kaçakçılığındaki mücadelemizi daha etkili hale getiriyor olması da, büyük bir insani katkı.

Diğer bir önem ise yurtdışından gelen narkotik ve kimyasal başta olmak üzere tüm zararlı içeriklere daha kolayca “dur” diyebilmemiz. 

Sınırdan içeri giren veya çıkan her bir belgenin usulüne göre düzenlenip düzenlenmediğini, belgelerdeki eksik veya hataları daha kolayca anlayıp müdahale edebiliyoruz.

Pandemiden sonra e-ticaret hacminin büyümesi ve tedarik zincirlerinin daha karmaşık hale gelmesi, gümrükteki akıllı sistemlerin önemini daha da artırdı.  Dünya Gümrük Örgütü de dünya çapında sınırlarda dijitalleşmeyi destekliyor.

YERLİ BULUTLA GÜVENLİ DEPOLAMA

Ve bunları aynı zamanda daha az maliyetle ve daha hızlı yapıyoruz. Hem de gerçek zamanlı, yani anlık. Havada, karada, denizde.

b3lab sınırlarımızı her anlamda daha güvenli kılan bu sistemle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Bu proje ile taşıt ve konteyner içerisine gizlenerek ülkeye sokulmaya çalışılan yasadışı maddelerin tespiti amacıyla kullanılan X-Ray tarama sistemlerinden alınan tarama görüntülerinin, sistem üreticisinin sağladığı arayüz ve görüntü formatından bağımsız olarak, bulut bilişim altyapısı üzerinde güvenli depolanması, görüntülerin gümrük idareleri ve Ticaret Bakanlığı Komuta Kontrol Merkezi’nden görüntü kalitesi değişmeksizin görüntülenebilmesi, görüntü üzerinde anomali tespiti yapabilme kapasitesine haiz bir otomatik tanımlama sisteminin tasarlanması amaçlanmaktadır. 

Proje kapsamında X-Ray cihazı marka ve modelinden bağımsız olarak tüm cihazlardan üretilen tarama görüntüleri standart bir formata dönüştürülerek merkezi olarak depolanacak, geliştirilen ortak bir analiz programı ile analiz edilebilir hale gelecektir. Görüntülerin Yurtdışı Gümrük İdareleri ile de karşılıklı olarak paylaşılması hedeflenmektedir. Proje kapsamında ayrıca yapay zeka temelli makine öğrenmesi algoritmaları ile görüntü üzerinde kaçakçılık (insan, silah, sigara, uyuşturucu) tespiti, kap sayısı tespiti, referans görüntüler arasında fark tespiti ve materyal ayrımı çalışmaları yapılmaktadır. Materyal ayrımı çalışmaları kapsamında Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transferi Ofisiyle ortak bir çalışma yürütülmektedir. Projenin hayata geçirilmesi ile birlikte aşağıda yer alan kazanımların elde edileceği düşünülmektedir.”

AKILLI GÜMRÜK SİSTEMİYLE NE AMAÇLANIYOR?

b3lab (Bulut Bilişim ve Büyük Veri Araştırma Laboratuvarı) sınır kapılarına yerleştirilen makine öğrenmesi destekli sistemin faydalarını şöyle sıralıyor: 

*Tarama cihazı bağımsız analiz yapabilme imkanı

* Görüntülerin merkezi olarak saklanması ve tüm birimlerden erişilebilir olması 

*Yapay zeka temelli kaçakçılık ve anomali tespiti sayesinde insan hatalarının önüne geçilmesi ve zaman tasarrufu sağlanması 

*Merkez-taşra arası iletişimin güçlendirilmesi 

* Karar verme süreçlerinin hızlanması 

*Kaçakçılıkla mücadelede etkinliğin artırılması 

*Gümrük kontrol sürelerinin kısalması 

*Yasal ticaretin hız kazanması

*Muhtemel vergi kayıplarının önüne geçilmesi

YAPAY ZEKANIN GÖZÜNDEN KAÇMAZ

Yapay zekanın görüntü işleme tekniği, gümrüklerin vazgeçilmez x-ray tarama cihazlarıyla işbirliğine gidince, ortaya insanın elle müdahalesine gerek kalmayan kolay ve hızlı bir süreç çıkıyor. Görüntü işlemeden alınan sonuçlarda başarı oranı yüksek. Aynı zamanda insanın olduğu her sektör ve profesyonel alanda olduğu gibi burada da insanın gözünün yanılma payı var. Ancak yapay zeka görüntüyü doğru ve daha hızlı tanımlayarak hem hata hem de diğer riskleri azaltıyor. 





Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close