Genel

Depodaki otonom filonuz, Advoard Robotics: Robots-As-A-Service

Otonom robotlara odaklanan bir diğer girişimse Advoard Robotics.

Kasım 2020’de TÜBİTAK 1512 BİGG desteği ile kurulan Advoard Robotics, Eylül 2021’de 120 bin dolar tohum öncesi yatırımını, Amerikalı Pareto Holdings’den alarak yola başladı. Advoard Robotics şu anda kendisini, “lojistik ve e-ticaret depolarındaki verimsiz toplama ve işgücü kayıplarının önüne geçmek için birbirlerinin konum ve rota bilgisinden haberdar işbirlikli olarak hareket eden tam otonom mobil robotlar ve yazılımlar” geliştiren bir teknoloji şirketi olarak konumlandırıyor. Bu robotlar kullanıcı dostu bir web ara yüzü sayesinde takip edilebiliyor, uzaktan kaza önleme desteği ve veri analizleri yapılabiliyor. Aynı zamanda deponun yönetim sistemiyle veri alışverişinde bulunarak gerçek zamanlı anlık stok kontrolü yapıyor. 

Robotik alanındaki ender kadın girişimcilerden Advoard Robotics kurucularından Pınar Oğuz Ekim, “Geliştirdiğimiz teknoloji her bir robotun haritalandırma, konumlandırma, yol planlama, otonom sürüş yeteneğine sahip olmasını ve bu bilgilerin paylaşılmasını da içermektedir. Filo halinde hareket eden robotlar yapay zekaya dayalı algoritmalar sayesinde minimum güzergah uzunluğunda maksimum verimlilikle çalışıyor. Kullanılan en önemli teknolojiler SLAM (Eşzamanlı Konumlandırma ve Haritalandırma) ve FMS (Filo Yönetim Sistemi). SLAM süreci, önceden bilinmeyen bir ortamda gezinmek veya önceden bilinen bir ortamın haritasını revize etmek ve konum bulmak için karmaşık bir dizi hesaplama, algoritma ve sensör girdileri kullanıyor. Birimler içerisinde çalışan birden fazla robotu yönetmek ve kontrol etmek için FMS uygulanıyor. FMS, robot filosunun eksiksiz, merkezi ve merkezi olmayan yönetimini sağlayarak, kullanıcıların standart iletişim protokolleri aracılığıyla farklı mobil robotik sistemleri çeşitli cihazlardan yönetmesine olanak tanıyor. FMS’de robotlar birbirleri ile rota ve konum bilgilerini paylaşıyor. Bu bilgiler ışığında algoritmalarımız, kural setlerimize göre robotların çarpışmadan görevlerini yerine getireceği rotaları belirliyor” sözleriyle robotun teknik özelliklerini anlatıyor. 

Advoard Robotics kurucularından Pınar Oğuz Ekim: “E-ticaret, dağıtım merkezi, üretim yapıp, taşıma ve toplama yapan bütün firmalar Advoard Robotics robotlarının potansiyel müşterileri. Filo yönetim sistemi, navigasyon paketi ve web arayüzü ürünleriyse robot üreticilerini de müşteri portföyüne ekliyor. Vestel Yedek Parça depo, Advaord’ın ilk müşterisi.”

AZ HATA, KESİNTİSİZ OPERASYON

Ekim, tüm bu yerli ürünlerin daha ucuz, daha fazla yük taşıyabilen, herhangi bir depo yönetim uygulaması ile birleştirilmede daha esnek yapıya sahip olduğunun altını çizerek, hataların azaltılması, kesintisiz operasyon ve 3 kata kadar verimin arttırılmasının büyük avantajlar kazandırdığını ekliyor. Ekim, “Filo yönetim sistemimiz sayesinde iş emirleri ve robotlar arasındaki rota paylaşılıyor ve yapılacak işler optimum rotalarda gerçekleştiriliyor. Robotlarımız tamamen doğal navigasyona sahip. Yani sözde ya da gerçek çizgi izlemiyor. Herhangi bir engel ya da iş emrinde değişiklik olduğunda hemen yolunu yeniden planlıyor. Dünyadaki sayılı gelişmiş arayüzümüzde robotların bütün kontrolleri ve o depo ile ilgili istenilen bütün veri analizleri yapılabiliyor. Ürün toplama ve taşıma sırasında depo yönetim sisteminde ürün kontrolü anlık yapılıyor. Sunulan donanım ve yazılım sayesinde Robots-as-a-Service ile ilgili pek çok uygulama sağlanabiliyor” şeklinde konuşuyor.

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close