Genel

“Aşınan kıkırdak dokum ileride başıma bela olur mu? Nasıl önlem alırım?” Bu sorunun cevabını yapay zeka verdi

İngiltere’deki Surrey Üniversitesi’nden araştırmacılar, osteoartrit hastalığının ilerleyişini önceden görebilen bir yapay zeka sistemi geliştirdi. Kıkırdak dokusunun aşınmasıyla ortaya çıkan ve yaşla birlikte ilerleyen bir eklem hastalığı. 

Daha önce pek çok söylediğim üzere, yapay zekanın sağlığa “kitlesel olarak” en büyük katkısı “önleyici tıp” alanında görülüyor. Çünkü yapay zekanın öngörebilme kabiliyeti var. Bu nedenle yapay zeka erken tanı ve kişiye özel tedaviler için yeni bir dönem başlatabilir.

Geliştirilen sistem diz eklemlerinde zamanla oluşacak değişimleri öngörebiliyor Makine öğrenimiyle çalışan teknoloji, hastanın bir yıl sonraki diz röntgenini sanal olarak oluşturabiliyor ve osteoartrit riskini derecelendiriyor.

Surrey ekibinin geliştirdiği sistem, yaklaşık 5 bin hastadan alınan 50 bin rröntgen görüntüsüyle eğitildi.

Üniversiteye göre bu, şimdiye kadar oluşturulmuş en kapsamlı osteoartrit veri kümelerinden biri. Ayrıca sistem, mevcut yapay zeka araçlarına kıyasla 9 kat daha hızlı ve çok daha az işlem gücü gerektiriyor.

Burada önemli olan başka bir konu daha var. Ekibin yaklaşımı ve yönteminin şimdiye kadarki benzeri amaçlarla üzerinde çalışılan görüntü işleme çözümlerden farklı olması. Aynı yaklaşımın gelecekte akciğer hastalıkları veya kalp-damar rahatsızlıkları gibi diğer kronik hastalıkların takibinde de kullanılabileceğini belirtiyor. İşte bu çok büyük bir çıktı.

Surrey Üniversitesi, teknolojinin klinik testlere taşınması için sağlık kurumlarıyla iş birliği arayışında. Sonrasına ilerleyen yıllarda bakalım. 2027 mesela…

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close