
Binlerce, milyonlarca veri yapay zekanın “gıdasını” oluşturuyor. Herhangi bir alanda sahip olduğunuz bu veriler, öğrenen algoritmalar sayesinde size bambaşka ve fakat son derece yararlı sonuçlar çıkarabilir. Bu deneylerden biri Hindistan Teknoloji Enstitüsü tarafından yerine getirildi. Araştırmacı ekip yerdeki sismik hareketleri elektrik sinyallerine dönüştüren geophone isimli cihazın yardımıyla sekiz gönüllünün adımlarını ölçtü. Merkeze geofonu yerleştiren araştırmacılar, sekiz gönüllüden bu cihazın çevresinde en yakın 1 metre ve en uzak 2,5 metrede yürümelerini istedi. Ekip her bir gönüllünün ayak izlerini takip edip kaydetti. Ortaya çıkan 46 bin 489 ayak izi, şimdiye kadar toplanan en fazla sayıdaki ayak izi verisi olurken, bu ayak izleriyle algoritma eğitildi.
Algoritma gönüllü yürüyücüler arasındaki farkı adımların arasındaki zaman, uzunluk ve ritimleri temel alarak ortaya çıkardı. Sonuç olarak algoritma yüzde 92 doğruluk oranıyla adımların kime ait olduğunu tahmin edebildi. Kimliklerin tespit edilmesine yarayan bu sistemin, yeni bir biyometrik tanımlama sistemi olabileceğini düşünen ekip, parmak izi veya retina tarayıcı yerine bu yöntemin kullanılabileceğini söylüyor. İşin kötü tarafı şu ki, bir mekana yerleştirilen geofon sayesinde, haberiniz olmadan veya sizden izin alınmadan kimliğiniz deşifre olabilir. Bu sistemin yüksek güvenlik gerektiren askeri üs gibi mekanlarda işe yarayabileceği, bir bölgeye izni olmadan giriş yapanların tespit edilebileceği belirtiliyor. Yöntemin ticari amaçla kullanılması da mümkün. Algoritma, akıllı evin ses sistemine yerleştirilmesi halinde, eve giren kişinin kimliğini tespit ederek onun tercih ettiği şarkıları çalabilir.