Genel

Azınlık Raporu gerçek oldu

ABD’li yönetmen Steven Spielberg’ün 2002 tarihli Minority Report (Azınlık Raporu) filmini hatırlayın. Başrol oyuncusu Tom Cruise 2054te Washington DCde geçen filmde, yüksek teknolojisayesinde cinayetler henüz işlenmeden faillerini buluyor ve önüne geçmeye çalışıyordu. Çin’de bu yıl geliştirilen bir yapay zeka yöntemi, Azınlık Raporu’nun gerçeğin ilerisinde kaldığını ispat etti. Suçluları fotoğrafları analiz ederek tespit etme” fikrinden yola çıkılarak hazırlanan bu yöntemin başarı oranı yüzde 90. Ancak insanları henüz suç işlemeden bir nevi fişlemiş olması, bir etik sorunu olarak tartışılıyor.
Bu teknolojik yöntem de diğer yapay zeka ürünleri gibi bir algoritmadan oluşuyor. Algoritmaya aralarında 730 suçlunun bulunduğu bin 856 kişinin fotoğrafı tanıtılmış. Suçlular, ya mahkum olmuş ya da polis tarafından aranan kişiler arasından seçilmiş. Fotoğraflardaki kişilerin yüzlerinde herhangi bir iz, leke veya belirleyici herhangi bir özellik bulunmuyor.

YÜZDEKİŞEKİL ÖZELLİKLERİNDEN TANIDI

Şanghay Jiao Tong Üniversitesi uzmanları, bin 856 fotoğrafın yüzde 90ını algoritmaya tanıtarak onu “eğitmiş.”  Fotoğrafların yüzde 10’uysa algoritmanın eğitimini test etmek üzere tanıtılmamış. Böylece ona yanılma payı bırakılarak, başarısının ölçülmesi amaçlanmış. Teste tabi tutulan algoritma, kendisine gösterilen bin 856 fotoğrafın yüzde 90ınında suçluları tespit etmiş. Bir nevi “algoritma eğitmenleri olan üniversitedeki uzmanlar, suçluların üst dudağın kıvrımı, iki göz arasındaki mesafe gibi karakteristik yüz özellikleri sayesinde tanındığını belirtiyor. 

Algoritmanın başarılı olduğu bir gerçek. Ancak etik sorunlarına neden olması da bir o kadar doğal. “Bir kişinin yüzüne bakarak suçlu olup olmadığını nasıl anlarsınız?, Bu yöntem insan haklarına aykırıveya Havalimanında veya gece kulüplerinde uygulanması büyük riskler doğurabilir gibi uzman yorumları var.
İnsanların kafataslarının şekli ve girinti-çıkıntılarına bakarak kişiliklerini ortaya çıkaran frenoloji (kafabilimi) teorisini ortaya koyan 19’ıncı yüzyıl İtalyan krimonoloji uzmanı Cesare Lomborosonun günümüz adli tıp uzmanlarına ışık tuttuğu biliniyor. Modern kriminolojinin babasıolarak kabul edilen Lomboroso, İtalyan asker ve mahkumlar üzerinde yaptığı çalışmalar sonrasında akıl hastası, suçlu ve sağlıklı bireyleri ayırt etmek için bazı fiziksel özelliklerin kullanılabileceğini savunmuştu.

Cesare Lomboroso’nun (solda) suçlular üzerinde yaptığı antropolojik çalışma

Lomboroso’nun teorisi 1870’li yıllarda bilimsel bir veri olarak kabul edilirken, teorisini 21’inci yüzyıla göre güncelleyen bu yapay zeka yönteminin günümüzde ırkçılığı tetiklediğine ilişkin eleştiriler de söz konusu.

Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close