Genel

Bankacılık sektörü “içgörüye” güveniyor

Online işlemler bizi giderek veri toplumu haline getirirken, verinin doğru bir orkestrasyonla yönetilmesi, bir şirket için kilit önem arz ediyor.  Zira hem müşteriden hem de operasyonlardan gelen geri bildirimleri bir potada harmanlamak, üstelik bunu anlık becermek gerekiyor. Bu becerinin ne kadar önemli olduğunu pandemide öğrendik. Pandemi bize olasılıkları hesap etmemiz için senaryoları, simülasyonları referans almamız gerektiğini gösterdi.

Altyapısı dijitalleşmeye son derece uygun ve dijital dönüşüme en hızlı şekilde ayak uydurması zorunlu bankacılık ve finans sektörlerinin dikkat kesildiği veri merkezli temel noktalar var. 21 yıldır veri analitiği ve iş zekası konularında uzman GTech’in CEO’su Mine Taşkaya ile özellikle bankacılık ve finans sektörüne yön verecek konuları konuştuk. 

Taşkaya, Türkiye’nin önde gelen finans kurumlarıyla işbirliklerinden edindiği deneyimi şu sözlerle aktarıyor: “Günümüzde özellikle pandemi ile beraber hızla değişin müşteri ihtiyaçları ve davranış alışkanlıklarına bakıldığında müşteri kazanmak kadar müşteriyi elde tutmak da bir o kadar önemli. Burada artık değer yaratacak nokta, müşteri ihtiyaçlarına anında cevap vermek için gerçek zamanlı veri çok anlamlı hale geliyor. Gerçek zamanlı veriye ulaşmak  ve gerekli durumlarda anında karar verilerek stratejilerin oluşturulması şirketler için çok kritik ve rekabet avantajı yakalamaları için artık bir zorunluluk oluşturuyor. “

Mine Taşkaya’nın CEO’su olduğu GTech, hem kendi çözümleri ile hem de Oracle, Microsoft, Striim, Moody’s Analytics, DataStax, MongoDB, Gluent gibi markaların çözümlerini başta bankacılık, finans olmak üzere sigorta, kamu, perakende, otomotiv, enerji, sağlık ve lojistik gibi sektörler için özelleştiriyor.

Finans sektörünün önde gelen bankalarından biriyle gerçekleştirilen Striim Projesi ile operasyonel veritabanlarındaki değişimlerin yakalanarak gerçek zamanlı bankacılık senaryolarının tanımlandığını anlatan Taşkaya, “Akan veriye veri ambarı ortamından gelen veri ile zenginleştirme yapıldı ve operasyonel ortamdaki veriler, oluştuğu anda değerlendirildi. İş birimleri kullanıcı ekranlarındaki verilerin anlık olarak güncellenmesiyle, yazılım geliştirme eforu azaltıldı, maliyet tasarrufu sağlandı.

Otomotiv sektöründe önde gelen bir firmasıyla ise Kurumsal Karne Projesi kapsamında yetkili satıcı ve bayilerinin satış sonrası performans ölçümlerini merkezileştirdik ve otomatize edilmiş bir yapıda yönetilmesini sağladık. Tüm yetkili satıcıların ve bayilerin performanslarının tek bir dashboard’da hem kendileri hem de merkez tarafından anlık olarak izlenebilmesi sağlandı. Bu da merkezi yapıda satışların takibini ve stratejik kararların anında alınmasını sağlıyor” diye konuşuyor. 

GTech’in uzmanlaştığı bankacılık sektöründe artık müşteri ile yüz yüze değil, online ayak izleri takip edilerek iletişim kuruluyor ve işte bu noktada “içgörüler” devreye giriyor. İçgörü, tüketicilerin davranış ve duygularını yönlendiren arka plandaki neden-sonuç ilişkilerini gösteriyor. İşte burası önemli. Çünkü bankacılık ve finans sektörlerinde ayakta kalabilmek için, bu içgörülerin farkında olmak ve stratejiye dahil ederek gerçek zamanlı ürün veya çözümler geliştirmek bir mecburiyet haline geldi. Bu konuda Mine Taşkaya’nın değerlendirmesi şöyle: “İçgörü şirketin karlılığını olumlu yönde etkilerken olası risklere karşı da daha hızlı aksiyon alınmasını sağlıyor. Verinin uçtan uca işlenmesini 3 başlık altında toplayabiliriz: Analize hazır temiz veriye sahip olmak, performans kriterlerinin belirlenmesi, içgörüleri bulmak.

Bankacılık sektörüne baktığımızda internet ve mobil bankacılık müşteri sayılarında ciddi bir artış yaşandı. Daha önce hiç bu özellikleri kullanmamış müşterilerin online bankacılık hizmetlerinden faydalanması, müşteri alışkanlıklarında ciddi ve öngörülmemiş bir değişime sebep oldu. Dolayısıyla şubeye gelen, onları doğrudan iletişimle tanıdığımız müşterilerimizin beklentilerini, profillerini, sıkıntılarını artık dijital ortamda bıraktıkları ayak izleri ile tanıyabiliyoruz. Hem bu değişimin yönetilmesi, hem de doğru stratejilerin ve yatırım alanlarının belirlenmesi sektör için kritik hale geldi. Bu değişim rüzgarı müşteri memnuniyetini sağlamak adına eş zamanlı olarak değişik kanallardan elde edilen verilerin bir araya getirilmesi, hızlıca konsolide edilmesi gibi pek çok zorunluluğu beraberinde getirdi.

Örneğin bir müşterimizde devreye aldığımız büyük veri altyapı çözümleri sayesinde, saniyede 10 bin eş zamanlı işlem yaparak ve 200’ün üzerinde senaryoyu çalıştırarak veriden gerçek zamanlı içgörüyü üretiyoruz. Bu durum şirketin bakış açısını çok genişletebiliyor ve bu genişlik de onun riskleri daha net görmesine destek olabiliyor.”

BANKACILIKTA REKABET, ANLIK VERİ TAKİBİ VE RAPORLAMADA

GTech CEO’su Mine Taşkaya, yeni dönemde dijital bankacılık, açık bankacılık ve fintech ekosistemindeki büyük dönüşüm ve yeniliklerin devam edeceğini öngörüyor. Gerçek zamanlı veriye ulaşıp anlık raporları takip eden ve değişime hızla adapte olan kurumların rekabette öne çıkacağını belirten Taşkaya, “Finans sektörü için geliştirdiğimiz Symphony Banking (Ana Bankacılık Çözümü) ve Symphony Lending (Tüketici Finansmanı Çözümü) müşterilerimizin ve bu işe yeni girecek kurumların beklentilerini karşılayacak hizmetler olduğunu söyleyebilirim. Modüler yapıyı kullanarak açık bankacılığı destekleyecek mimariler oluşturuyor ve dijital bankacılığın ihtiyaçlarına hızla cevap verecek yapılar kuruyoruz. 

Bankacılık sektöründe önemli bir konu da,  yasal raporların zamanında ve doğru bir şekilde hazırlanarak yetkili kurumlara iletilmesi. GTech Magic Reports (Yasal Raporlama) ürünümüzü ana bankacılık ürünümüz ile entegre edip yasal raporların tek platform üzerinde, doğru ve hızlı bir şekilde hazırlanmasını sağlıyoruz. Ayrıca sürtünmesiz müşteri deneyimi sağlamak da kurumların rekabette öne çıkmasında kritik rol oynuyor. Makine öğrenmesi ile desteklenen Smartbank çözümümüz ile kurumların müşteri memnuniyetini artırıyor ve onlara rekabette avantaj yaratıyoruz” şeklinde konuşuyor.


Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close