Genel

Beyaz eşyada standartları değiştirdi

A.I.

Hollywood filmlerinde gördüğünüz konuşan bir bilgisayar veya dünyayı istila etmek isteyen akıllı bir robot, yapay zeka teknolojisinin gözümüzün önünde canlanmasını sağlamıyor, öyle değil mi? Bu filmler çoğu zaman gelecekle ilgili felaket senaryoları yaza dursun, günümüzün yeni nesil teknolojik cihazları artık “gerçek” yapay zekayı elle tutulur ve daha anlaşılır hale getiriyor.

Son olarak cep telefonlarında yüz tanıma veya görüntü çekme sistemlerinde tanımlanan yapay zeka, artık beyaz eşyada da “standart” haline geliyor. Berlin’de 31 Ağustos-5 Eylül tarihleri arasında düzenlenen IFA Elektronik Ürünler ve Teknoloji Fuarı’nda da dev şirketler “yapay zeka ve sesli asistanlar” başlığında yoğunlaşarak bu alandaki yeni cihazlarını tanıttı. Bu trend LG, Samsung gibi Uzakdoğu markalarının liderliğinde yükselirken, Avrupalı markalar da aynı yoldan devam ediyor. Üstelik Türkiye’nin ihracat alanında en iddialı olduğu beyaz eşya üretimi alanında ve Türk mühendislerinin katkısıyla…

Bendeniz de oradaydım

İtalyan Fumagalli ailesinin “çok markalı” Candy Group şirketi, IFA’da tanıtımını yaptığı yapay zekalı AXI bulaşık makinesini Eskişehir’deki bin 200 kişi kapasiteli fabrikasında üretiyor. Grubun Türkiye’de yalnızca Ar-Ge faaliyetlerine yaptığı yatırım 25 milyon avronun üzerinde. Bu fabrikada, pişirici cihazlar, kurutma makinesi ve bulaşık makine üretim bantları var. Üstelik İtalyan grup Türkiye’yi ilk kez Türk bir CEO’ya Servet Akkaya’ya emanet etmiş.

                AXI bulaşık makinesi

TÜRKİYE’DE ÜRETİME GÜVEN

Bununla da kalmamış, Brugherio’daki AR-GE ana merkezinin başına da Efe Tunca Elbe’yi direktör olarak atamış. İtalya’nın Arçelik’i olarak bilinen Hoover, Türkiye’nin konumundan ve buradaki ihracat potansiyelinden umutlu. Candy Hoover Türkiye CEO’su Servet Akkaynak , “Yapay zeka ve akıllı ürünleri artık bir standart haline getiriyoruz. Bu teknolojinin gelişmesinde Türkiye, Avrupa coğrafyası için önemli bir üs haline gelecek. Daha önce Çin’de bulaşık makinesi üretimi yapan grup, bu yıl bu üretimi de yeni kurduğu tesis ile Türkiye’ye kaydırdı. Bunun nedeni, Çin’den Avrupa’ya ürün nakliyesinin çok uzun zaman alması. Türkiye, konumu itibariyle bir ürünü üç gün içinde İngiltere’ye teslim edebiliyor” diyor.  Şimdi size filmlerdeki gibi fantezi dünyasından değil, günümüzdeki beyaz eşyaların nasıl akıllı hale geldiğinden ve nesnelerin internetiyle birbirleriyle konuşarak hayatı insan için nasıl kolaylaştırdığını anlatmak istiyorum.

Servet Akkaynak

Hoover’ın, üretimine bu yıl sonunda Eskişehir’de başlayacağı yapay zekalı KeepHeat isimli fırınıyla başlayalım. Restoranlarda kullanılan “exever profesyonel fırın teknolojisi”, bizim mutfaklarımıza da giriyor. Şöyle düşünün, bir seyahate çıkacaksınız ve üç gün sonra eve geleceksiniz. Yemeğinizi şimdiden hazırlayıp, döndüğünüzde “fırından henüz çıkmış” tazeliğinde yiyebilirsiniz. Bugün pişirilen bir et, sebze veya makarna iki haftaya kadar tüm sağlık koşullarına uygun, besin değerlerini kaybetmeden saklanabiliyor.

KeepHeat

Tıpkı buzdolabının besinlerde bakteri üretmeden ve tazeliğini koruyarak saklaması veya pastörizasyon işlemi gibi… Fırından çıkardığınız yemek servis ısısında. Bir kez daha ısıtmanıza gerek yok. Bu teknoloji pişirme işlemini 62-90 derece aralığında tutarak özellikle etin daha lezzeti ve suyunu muhafaza ediyor. Pişen yiyecek, 62-70 derece aralığında koruma altına alınıyor. Exever teknolojisi, doğru algoritma ve ısı ile yiyeceklerin bakteri üremesini engelliyor. Teknolojinin hayatımızı ne kadar kolaylaştıracağına biz kullanıcılar karar verebiliriz ancak yemek pişirmek için zamanı olmayanlar veya kısıtlı zamanı olanlar için kulağa hoş gelen pratik bir çözüm değil mi?

SESLİ ASİSTAN DESTEĞİ

Yapay zekayla sesli asistanların birlikteliğiniyse AXI çamaşır ve bulaşık makinelerinde görebiliyoruz. Üretimine ağustos ayında başlanan yapay zekalı bu bulaşık makinesi cep telefonunuza yüklenen Hoover Talk özelliğiyle yardımıyla kullanıcının sesini tanıyor ve programları uzaktan cep telefonunuz aracılığıyla seçmenizi sağlıyor. Yapay zekanın kullanıcının “alışkanlıklarını öğrenme” ve bir sonraki sicimini “öngörme” yeteneği, bu iki ev aletinde kendisini gösteriyor.

Bulaşık makinesi, yapay zeka sayesinde sesi tanıyor, alışkanlıkları öğreniyor ve kişiye özel çözümler sunuyor. Kullanıcılar, sadece seslerini kullanarak makineyi kontrol edebiliyor. Hoover Talks ile programları uzaktan seçip başlatabiliyor, yıkama durumu hakkında mesajlar alabiliyor, yıkama tamamlandığında sesli olarak bilgilendiriliyor. Entegre kameraya sahip optik sensör sistemi ile bulaşık makinesinin ne kadar yüklü olduğu ve mutfak gereçlerinin türü algılanıyor. Bir sorun varsa anında uyarı veriyor. Wi-Fi fonksiyonları ile de uzaktan kontrol edilebiliyor. Aynı özellikler çamaşır makinesi için de geçerli.

Üretimine önümüzdeki yıl başlanacak bu çamaşır makinesi, Google Alexa yardımıyla komutlarınızı alıp “kumaş türüne ve lekelerin yoğunluğuna göre” yıkama programı seçiyor. Eğer yanlış bir program seçmişseniz sizi uyarıyor. Söz gelimi, ipekli bir giyeceği yüksek ısıda yıkamanız veya kazağınızı makineden çıkardığınızda çekmiş olarak görme ihtimaliniz yok gibi… Eğer makinede teknik bir sorun oluştuysa, kendisi sizi devreden çıkarıp doğrudan teknik servisle bağlantıya geçebiliyor.

Anlayacağınız o ki, artık beyaz eşyadan beklentimiz değişiyor. İnsan hayatı için zamanın değeri artarken, yapay zeka teknolojisi size evinizdeki beyaz eşyaları, bir orkestra şefi gibi uzaktan yönetme lüksü getiriyor.

 

Yapay zeka Türkiye’den Avrupa’ya satılıyor

Dünyanın en büyük ikinci beyaz eşya üreticisi olan Türkiye, 6 ana beyaz eşya ürününde 2017’de 28,4 milyon adet üretim yaparak bunun 20,6 milyonunu çoğu (toplam ihracatın yüzde 73’ü) Avrupa’ya olmak üzere Asya, Afrika ve ABD’ye ihraç etti.  Yapay zeka teknolojisinin ev eşyalarında giderek standart hale gelmesi, Türkiye’de bu alanda Ar-Ge merkezlerinin artacağı, yapay zeka uzmanlarının bu sektörde daha çok istihdam edileceği anlamına geliyor.

İtalya’nın en iddialı moda ikonlarından Lapo Elkann

Pembe çamaşır makinesine hazırlanın

Dünya çapında tüm beyaz eşya üreticileri teknolojiyi seven, yeniliğe ve değişime açık, tasarıma önem veren tüketicileri hedef alıyor. Bir İtalyan markası olan Hoover da, İtalyan tasarımının hakkını piyasaya çıkaracağı pembe beyaz eşya serisiyle veriyor.  Şirketin yaptığı araştırmaya göre, teknolojiye yatkın ve trendleri takip eden kitle pembe rengin çok “cool” (havalı) olduğunu düşünüyor. Bu nedenle Candy Hoover İtalya’nın giyim konusunda değişikliğe en açık olan isimlerinden Fiat’ın veliahtı Lapo Elkann ile işbirliğine gitmiş http://www.candy.it/it_IT/bianca-millennial-pink-edition. Candy Hoover, Bianca Millenium serisi için moda ikonu Elkann’ı marka yüzü olarak seçmiş. Turuncu, kırmızı takım elbiseleriyle İtalya’nın moda konusunda en cesur erkekleri arasında gösterilen Elkann, pembe çamaşır makinesi pembe takım elbisesiyle tanıtıyor.

Ev aletlerini uzaktan kontrol dönemi

Yapay zeka teknolojisi, kullanıcının alışkanlıklarını öğrenerek ev aletlerini “kişiselleştirirken”, bu teknolojinin sesli asistanlarla işbirliği, kişinin mekandan bağımsız olarak bu aletleri çalıştırmasını, izlemesini ve yönetmesini sağlıyor. Bu kolaylığın gerçekleşmesi için cep telefonları, internet bağlantısı yardımıyla evdeki tüm cihazlarla iletişime geçebiliyor.  Cep telefonuna yüklenilen Hoover Wizard isimli yöneticiyle, kullanıcı cihazların hangi programda çalışması gerektiğini söyleyebiliyor, çamaşır makinesine bağlı olan Google Alexa’ya komutlar verebiliyor veya fırında pişen yemeğin hangi aşamada olduğunu izleyebiliyor. İnternet ve kablosuz iletişimin bulunduğu her yer, artık sizin için mutfağa veya banyoya dönüşmüş durumda.

 

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close