Genel

DepOrtak: Birkaç dakikada ulaşabileceğiniz akıllı depo yöntemi

Hizmet verenler ile hizmet alanları akıllı bir şekilde bir araya getiren dijital platformlar hızla yaygınlaşıyor. Uber’in taksi, Airbnb’nin konaklama sektöründe, Convoy, Sennder, Tırport gibi dijital yük-kamyon ağlarının taşımacılık sektöründe yaptığı işi Türkiye’nin yeni girişimi DepOrtak (www.deportak.com) depolama alanında yapmak için şubat ayında yola çıktı.

Ülkemiz geçtiğimiz günlerde dünyada karada meydana gelmiş en büyük depremlerden ikisine maruz kaldı ve yüzyılın gördüğü en büyük yıkıma uğradı. Depremin meydana geldiği 6 Şubat’tan itibaren deprem bölgelerine müthiş bir yardım seferberliği başladı. Türkiye’nin ve dünyanın her tarafından yardım yağmaya devam ediyor. Yardım malzemeleri ve iş makinelerini organize edenler bölgeye gönderebilmek için müsait kamyon/tır aramaya başladı. Acil bir durumda, konum-tabanlı, gerçek-zamanlı akıllı eşleştirme yapabilen dijital platformların varlığının ne kadar hayati olduğu bir kez ortaya çıktı.

Airbnb’nin “konaklama” alanında verdiği hizmeti “depolama” alanında yapacak olan Deportak tam da bu ihtiyaca çözüm verecek şekilde tasarlandı.

Dünyanın sayılı lojistik teknolojilerinden birisi haline gelen Tırport ve DepOrtak kurucusu Akın Arslan ve Türkiye’de depoculuğun önde gelen uzmanlarından Oruç Kaya’nın katkısı ve yatırımıyla, 1,5 yıllık çalışma sonucu DepOrtak canlıya geçti.

Akın Arslan, platformla ilgili şöyle konuştu: “Bölgeye giden kamyonlar 5-6 gün geri gelemediğinden, üçüncü gün itibariyle kamyon/Tır tedarikinde önemli sorunlar yaşandı. Bölgeye sistemsiz gönderilen yardım malzemelerinin bölgeye gönderilmeden ara toplanma depolarda tasnif edilmesi ve geçici depolanmasının, bölgeye gittikten sonra da ihtiyaç sahiplerine yönlendirmeden önce yakın emniyetli bölgelerde depolanmasının nakliye trafiğinin sürdürülebilirliği ve mikro dağıtımın organizesi açısından ne kadar değerli olduğunu hep birlikte gördük.

Türkiye’de yaklaşık 13,5 milyon ticari depolama alanı var ama bu depolama alanlarının konum ve kapasite tabanlı tam bir tasnifi maalesef yok. Nüfusumuza göre zaten çok yetersiz depolama alanına sahibiz. Önümüzdeki 10 yıl içinde en az 30 milyon m2 daha alana ihtiyaç duyacağız.“

DepOrtak Kurucusu Akın Arslan

DepOrtak, bir taraftan tüm depolama süreçlerinin uçtan uça dijital olarak yönetilmesine teknolojileriyle imkan yaratırken, diğer taraftan depolar ile depolama ihtiyacı olanları yeni nesil dijital platformunda bir araya getiriyor. AirBnb’nin konaklama sektöründe yaptığı işi depolama sektöründe hayata geçirmekle birlikte ticari depolarda depo yönetimini uçtan uca dijitalleştiriyor. 

DepOrtak, birbirlerine dijital olarak bağlanmış yüzlerce ticari depo ve gri deponun, ağ teknolojileriyle tek elden yönetilebilmesine, paylaştırılabilmesine ve e-ticarete entegre edilebilmesine olanak sağlıyor.

DepOrtak ile mevcut ticari depolarınızdaki boşluk alanlarını akıllı eşleştirme ve rezervasyon sistemi ile rahatlıkla doldurabilirken, gerçekte depo olarak kullanmadığınız fakat temel yönlendirmeler ve düzenlemeler ile depo olarak kullanabileceğiniz alanları “Gri Depo”lara dönüştürüp tüm operasyonu DepOrtak dijital platformu ve teknolojileriyle cepten bile yönetebilirsiniz. 

Yine aynı şekilde; her türlü depolama ihtiyacınıza web sitemizden ve cepten gerçek-zamanlı, konum-tabanlı çözümler bulabilir, sizin için en uygun hizmeti kişiselleştirerek alabilirsiniz.

AFET DURUMLARINDA KULLANIMA HAZIR

Afet durumlarında ise istenilen bölgelerde, önceden tanımlanmış depolama alanı kapasiteleri, AFAD başta olmak üzere devletin ilgili kurumlarının koordinatörlüğünde, DepOrtak’ın akıllı platformunun desteğiyle uzaktan konum-tabanlı-gerçek-zamanlı planlaması ve tahsisi yapılabilecek, tüm süreç uçtan uca cepten bile yönetilebilecek.


Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close