Genel

Böyle olur İsveç’in gündemi! Başbakan: Karar alırken yapay zekaya danışıyorum. Muhalefet: Seçimde ChatGPT’ye oy vermedik

Avrupa Birliği’nin Yapay Zeka Yasası (EU AI Act), 2 Ağustos’ta yürürlüğe girerken; İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’un yaptığı açıklamalar yasa ve yapay zeka kullanımıyla ilgili etik tartışmaları Avrupa gündeminin merkezine taşıdı.

3 Ağustos’ta Dagens Industri gazetesine konuşan Kristersson, yapay zeka araçlarını sıkça kullandığını açıklayarak, “Ben de sık sık kullanıyorum. En azından ikinci bir görüş almak için. Başkaları ne yapmış? Biz tamamen zıttını mı düşünmeliyiz? Bu tür sorular için” dedi. Bu sözler, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, özellikle liderlerin karar alma süreçlerinde yapay zekadan destek almasının etik ve siyasi boyutları tartışılmaya başlandı.

🤖 Hangi Araçları Kullanıyor?

İsveç basınına göre Kristersson, ABD merkezli ChatGPT ve Fransa merkezli Le Chat gibi üretken yapay zeka araçlarını aktif olarak kullanıyor. Ancak bu itiraf, siyasette yapay zekaya ne kadar güvenilebileceği ve bu araçların hangi bilgilere eriştiği sorularını da beraberinde getirdi.

⚠️ Uzmanlardan Ciddi Uyarılar

Karlstad Üniversitesi’nden Bilgisayar Bilimleri Uzmanı Simone Fischer Hübner, yapay zekanın özellikle gizli veya hassas bilgilerin işlendiği ortamlarda kullanımı konusunda “çok dikkatli olunmalı” uyarısında bulundu.

Umeå Üniversitesi Yapay Zekâ Profesörü Virginia Dignum ise, “Yapay zeka kendisini programlayanların görüşlerini yansıtır. Bu sistemler siyasi bağlamda anlamlı fikirler üretemez. Biz seçimde ChatGPT’ye oy vermedik.” diyerek eleştirilerini dile getirdi.

🧩 “Skandal Değil, Doğal” Diyenler de Var

Buna karşın bazı teknoloji uzmanları, yapay zekanın artık liderler tarafından anlaşılması ve kullanılması gerektiğini savunarak, Kristersson’un açıklamalarının “skandal değil, doğal” bir gelişme olduğunu belirtiyor.

🧠 “Seçmen İradesi Nerede Başlıyor, Nerede Bitiyor?”

Kristersson’un açıklamaları, yapay zekanın kamu yönetimi, siyaset ve karar alma süreçleri üzerindeki etkilerini yeniden tartışmaya açtı. Özellikle liderlerin bireysel kanaatlerini oluştururken bile algoritmalara danışması, “seçmen iradesi nerede başlıyor, nerede bitiyor?” sorusunu da beraberinde getiriyor.

🏛️ Kademeli Uygulama Süreci Başladı

Geçen yıl yasalaşan Yapay Zeka Yasası, 2 Ağustos itibariyle yürürlüğe girdi ve önümüzdeki 1,5 yıl boyunca kademeli olarak uygulanacak. Yasa; siber güvenlik, insan denetimi gibi konularda teknik standartlara uyumu esas alıyor. İsveçli muhafazakâr Avrupa Parlamentosu Üyesi Arba Kokalari de Kristersson’un tutumunu destekleyerek, AI Act’in Avrupa Komisyonu’nun dijital sadeleştirme paketi kapsamında yeniden ele alınmasını önerdi.

🇸🇪 AI Act’e İlk Açık Erteleme Çağrısı

Kristersson’un açıklamaları yalnızca kullanım itirafıyla sınırlı kalmadı. Parlamento üyeleriyle yaptığı görüşmede, Yapay Zeka Yasası’nın (EU AI Act) ertelenmesi çağrısında bulunarak, yürürlükteki kuralları “kafa karıştırıcı” olarak niteledi. Böylece Kristersson, AI Act’in ertelenmesini isteyen ilk hükümet lideri oldu.

Çekya ve Polonya’dan yetkililer de daha önce erteleme fikrine açık olduklarını belirtmişti. Kristersson, ortak teknik standartlar oluşturulmadan AI Act’in yürürlüğe girmesinin Avrupa’yı teknolojik olarak geri bırakabileceğini veya bazı yapay zekâ uygulamalarının Avrupa pazarında kullanılamaz hale gelebileceğini savundu.



Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close