Genel

Çin: Patlamaya hazır yapay zeka bombası

Yapay zekanın ülkenin dört bir yanına yaygınlaştırılmasını 2030 yılında yapay zeka lideri olma hedefini küçümsememiz gerektiğini her geçen gün yeni örneklerle anlıyoruz. Son olarak Çin’de sağlık alanında çıkan yapay zeka uygulamaları, dünyanın en kalabalık ülkesi Çin’de kamunun üzerindeki yükü nasıl alabileceğini gösteriyor. Çin’in doğusundaki Hangzhou kentinde yapay zeka yardımıyla geliştirilen bir sistem ambulansların kırmızı ışığa takılmadan hastanede ulaşmasını sağlıyor. Alibaba Grup tarafından geliştirilen bu sistemde, yapay zeka kent merkezindeki ulaşım sisteminin bilgisayarlarıyla iletişime geçerek ambulansın geçtiği yolların hepsinde yeşil ışık yanması sağlanıyor. Bulut ve çeşitli veri sistemlerin güçlerini birleştirerek sağladığı bu kolaylık sadece ambulansların kalabalık kentlerde zamanında yerine ulaşmasını sağlamayacak. Sistemin uzun hasta kuyruklarını ve bazı kentlerde doktor eksikliğini gidermek için de kullanılması planlanıyor. Alibaba, Şanghay kentindeki bir hastanede veriyi hastaların talebini öngörebilmek ve doktor atayabilmek için yine yapay zekalı bir sistem kullanıyor. Zheciang kentindeyse CT ve MRI gibi sağlık taramalarını analiz etmek için yapay zekalı bir teşhis uygulamasını deniyor.
Bunlar, ülkedeki sa
ğlık sorunlarına çözüm bulmak için geliştirilen yapay zeka-veri-bulut üçlüsünün sunduğu, uygulanması oldukça pratik sistemler. Ülkeden gelen haberler, teknolojinin hastanelerin içini giderek entegre edildiği yönde. Teknoloji, sadece büyük kentlerdeki kalabalığın önüne geçmek için değil, büyük kentlerle taşra arasındaki hizmet uçurumunu kapatmak için de kullanılıyor.

ROBOT MU DOKTOR MU?

Teşhis konusunda yapay zeka hala doktorlara yardım eder konumunda. Pekin’in Chaoyang Hastanesi’nden kardiyolog Wang Aihu, hastanesinin yapay zeka destekli sağlık tarama sistemleriyle “doktor robot” uygulamalarına başladığını söylüyor. Aihu, “Bunlar bize çok yardımcıteknolojiler ve teşhis konmasını hızlandırıyor ve geliştiriyor. Ancak bu teknolojilerin hiçbirisi iyi bir doktorun yerini alamaz. Teşhiste hala doktorların onayına ve hatta düzeltmesine ihtiyacımız var” diyor.
Ancak
İngiltere’deki Babylon Health isimli teknoloji şirketi, geliştirdiği yapay zekalı sistemin bir hastalığıbelirlemede çoğu doktorun önüne geçerek daha iyi performans gösterdiğini ileri sürüyor. Tüm ülkeler sağlık sistemlerini fonlarken oldukça zorlanıyor ve insanların yaşlanmasıyla birlikte sağlık masrafları daha da artıyor. Babylon Health’in geliştirdiği bir yapay zekalı akıllı telefon chatbot uygulamasıysa bir aile hekimi görevini görerek devletin üzerinden yükün bir kısmını almayı amaçlıyor. Bu amaçla Kraliyet Genel Pratisyenlik Fakültesi’nin final sınavına giren Babylon uygulaması yüzde 81’lik başarı oranına ulaşarak son 5 yıldaki pratisyenlerin başarı ortalaması olan yüzde 72’yi aşmayı başardı. Babylon, halk önünde yaptığı bir testteyse yedi aile hekimine karşı mücadele ederek yüzde 80 ortalamayla hastalıkları doğru tespit etti. Doktorların başarı ortalamasıysa yüzde 64-97 arasında gerçekleşti.

Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close