Genel

DARPA yapay zekayla kritik mineralleri araştırıyor

Yapay zeka teknolojileri yaygınlaştıkça, kullanım alanları da genişliyor. Şimdi size yapay zekanın küresel ölçekte nasıl kullanılabileceğine ilişkin bir ilkten bahsedeyim.

Biliyorsunuz, yapay zeka gelişirken beraberinde uluslararası rekabeti de getirdi: ABD ve Çin. Bu iki ülke yapay zeka konusunda son sürat, “yarışarak” ilerliyor. ABD tarafında yapay zekanın 1990’lı yılların sonlarından itibaren gelişmesinde önemli bir rol oynayan Pentagon’un İlerlemiş Savunma Araştırmaları Ajansı (DARPA), ABD’yi, milli güvenliğini ve gelecek ekonomisini garantiye almayı hedefleyen bir proje üzerinde çalışıyor: yapay zekayla kritik minerallerin araştırılmasını amaçlayan bir yarışma.

DARPA’nın ABD Ulusal Jeolojik Araştırmaları Merkezi (USGS) ile birlikte yapay zeka ve makine öğrenmesinden yararlanarak üretimde kullanılabilecek ham ve yakıta dönüşmeyecek malzemelerin araştırmasını yaptığı belirtiliyor. Bu birliktelik, bir yarışmayla verimli sonuçlar verecek.

“Nasıl?” ve “Bu ne anlama geliyor?” diye soracak olursanız; pandemiden sonra gündemimize oturan tedarik zinciri ve malzeme eksikliği konusuna parmak basmamız gerek. Ukrayna-Rusya arasında yaşanan savaşsa, bu orta şiddetli küresel krizi perçinlemiş oldu. Eğer bir şeyi üretmek için dışa bağımlıysanız, -ki tüm dünya ülkeleri farklı ölçülerde bağımlı- olası bir kriz anında ulusal ihtiyaçlarınız karşılanamayabilir. Bir ülke kaynağı olduğu bir malzemeyi ihraç etmeyi kısıtlandırabilir. ABD’nin bu olasılıkları azaltmak adına, yapay zekadan yararlanarak böyle bir hamleye giriştiği çıkarımını yapıyoruz. 

İKİ KATEGORİDE YARIŞMA

DARPA, 50 kritik mineral kaynağının yapay zekayla nasıl bulunabileceğinin değerlendirmesini yapıyor. Çünkü mevcut koşullarda bu değerlendirmeyi yapmak tüm insan yoğun süreçlerde olduğu gibi zaman alıyor, aynı zamanda maliyetli. DARPA bu süreçleri kısaltmak amacında… 

DARPA ilan ettiği yarışmayla bu işi yapması için dışarıdan teknik destek alacak. Yarışmada iki kategori bulunuyor: harita yer referanslaması ve harita özel işaretlemelerinin belirlemesi.

Bu kategorileri biraz açalım; birinci kategoride yarışmacılardan binden fazla haritadan oluşan veri setlerini koordinatları lokasyonlara uyup uymadığını araştıran, yani aslında eğiten ve onaylayan bir model geliştirmeleri istenecek.

İkincisindeyse yarışmacılara işaret tablosu belirli ve karakterize olan (Nokta, çizgi, poligon gibi) haritalardan oluşan bir veri seti ve haritadaki özelliklerin haritada ne kadar yer aldığını gösteren ikili piksel harita verilecek. 

Böylece Evrişimsel Sinir Ağları (Convolutional Neural Network-CNN) ve makine öğrenmesi yardımıyla mineral kaynaklarının lokasyonu ve diğer özellikleri insan yardımı olmadan tespit edilebilecek.

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close