Genel

Dijital diktatörlük mü geliyor?

İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen 48. Dünya Ekonomik Forumu‘na (WEF),  uzun zamandır siyasetin konuşulduğu bir yer değil. Dünya liderlerinin, dünyaya yön veren isimlerin, bilim-edebiyat-sanat dallarında söz geçen uzmanların katıldığı bu önemli zirve, bir beyin fırtınası ortamında dünyanın nereye gittiğine ilişkin resmin çizildiği bir zirve. Bu resim, bu yıl da çizildi. Ancak 20-23 Ocak tarihleri arasında düzenlenen zirveye katılanlar bu yılki resmi biraz ürkütücü bulmuş. Pek çok katılımcı, yapay zeka ve akıllı robotlar başta olmak üzere gelişen teknolojinin dijital totaliter” bir rejim kuracağı endişesini taşıyor. Gözlerimizi ayırmadığımız akıllı cep telefonlarının insanları dijital zombi haline getirdiği, araçların otonom olarak hareket ettiği ve pratik hayatımızın yapay zekalı makinelerle robotlar tarafından yönetildiği ve bunun sonunun insanın hayata dair kontrolü kaybedeceği yorumları Davosun ön plana çıkan konuları oldu.
Oturumlara konuşmacı olarak katılan ünlü isimlerin endişelerini aktarmak gerek. Ülkemizde de bir süre en çok satanlar listesinin zirvesinde kalan teknoloji-antropoloji kitabı Homo Sapiensin yazarı Yuval Noah Hariri en etkili tespitlerden birini yapmış. Hariri, online alışveriş ve sosyal medya ağlarının hakkımızda pek çok bilgiye sahip olduğunu hatırlatarak bu bilgilerin bizi kontrol altına almak ve tamamen değişik canlılar olmamız için kullanılacağı öngörüsünü dile getirerek, Bilgiye sahip olanlar bizim hakkımızda karar verecek. Sadece insanlığın geleceğini değil, gelecek hayatın nasıl olacağını da kontrol altına alacaklar sözleriyle insanlık adına karamsar bir tablo çizdi. 

Yuval Noah Hariri
Demokrasi bu yeni koşullara ayak uyduramazsa insanlar dijital bir diktatörlüğün altında yaşamak zorunda kalacak” diyen Hariri’nin en vurucu açıklamalarından biriyse yapay zekayla ilgili oldu:” Sadece bilgisiyarların değil, insanların ve diğer canlıların da hacklendiği bir noktaya geldik. Bilgisayar teknolojileri, makine öğrenimi ve yapay zeka konularındaki gelişmeler bize bir bilgisayar gibi işlem gücü veriyor.


Hariri’nin çizdiği acı tabloya destek veren bir başka konuşmacıysa ABD merkezli insan kaynakları şirketi Manpowerın Fransa’daki başkanı Alain Roumilhac idi. WEF, 2026 yılında sadece ABD’de yeni teknolojiden etkilenen iş sayısının 1,4 milyon olduğu tahmininde bulunurken, Roumilhac “Bu sefer beyaz mı, mavi yakalı mı sorusunu soramadığımız bir durumla karşı karşıyayız uyarısında bulundu. Roumilhaca göre hem el becerisi hem de idari beceriler isteyen pek çok işin yakın gelecekte robotlar tarafından yapılacağını belirterek “Becerilerimizin ne olacağı konusunda bir devrim yaşıyoruz tespitini yaptı
Alain Roumilhac
İnsan ve insan kaynağının geleceğinin ne olacağına ilişkin kafa yorulan oturumların düzenlendiği Davos’ta ilginç bir değerlendirmeyse ABDli bulut yazılımı şirketi Salesforceun üst düzey yöneticisi Marc Beniofftan geldi. 

Marc Benioff
Benioff, internet uygulamalarıyla sigaraarasında çok yakın bir paralellik olduğunu belirterek, Ürün tasarımcıları yazılımların ara yüzlerini hiç olmadığı kadar bağımlılık yaratacak şekilde tasarlıyor. Bunun konuşulup tartışılması gerek. Teknolojinin normalleştirilmesi gerekiyor. Tıpkı diğer endüstriler gibi” diyor.
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close