Genel

E-scooterlar Covid-19 ile birlikte hız kazandı

Kent mobilitesi kavramının önemli bir ayağı, giderek hayatımıza daha da giren elektrikli araçlar. Ancak sadece arabalar değil, aynı zamanda ülkemizde de sayıları 35 bin kadar olan e-scooter’lar. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun açıklamasına göre bu pratik aracı 3 milyonun üzerinde vatandaşımız kullanıyor.
E-scooter’ların dünyada ve ülkemizdeki geleceğini ABD’nin Miami kentinin ilk unicorn start-up’ı olan REEF Teknolojileri‘nde enerji politikaları üzerine çalışan Şebnem Tuğçe Pala ile konuştuk. “Mobilite deyince elektrikli-otonom araçlar dışında otonom dronelari, hidrojenle çalışan araçları, elektrikli scooterlari, bisikletleri ve kamyonları, elektrikli insansız hava ulaşım araçlarını da kapsayan çok büyük bir ekosistemden bahsediyoruz. Mobilite benim için bir yerden başka bir yere gitme yani hareketliliğin çok ötesinde. Mobilite sürdürülebilirlik, eşitlik, emniyet gibi çok önemli konuları da içine alıyor. Teknoloji firmaları sürdürülebilir, emniyetli, herkesin kolayca ve eşit bir şekilde ulaşabileceği mobil araçlar üretiyor ve adeta şehirleri bile yeniden inşa ediyorlar” diyen Pala, e-scooterların akıllı şehirlerin inşa edilmesinde ve sürdürülebilir ulaşımda büyük rolü olacağını belirtiyor.

“McKinsey’in raporuna göre araçla yapılan yolculukların yüzde 60’i 8 kilometrenin altında. Durum böyle olunca e-scooter kullanımı son yıllarda çok yaygınlaştı. Kullanıcılar park probleminden, benzinli araçların yaratmış olduğu hava kirliliğinden ve trafikte stresle gecen uzun saatlerden kurtulmuş oluyor. ABD’de Lime ve Bird bu alanda en bilindik firmalar. Yine McKinsey’e göre bu pazar yaklaşık 200-300 milyon dolar büyüklüğünde. Fakat, her zaman olduğu gibi regülasyonlar teknolojinin hızına yetişemiyor. Bu yüzden, ABD’de de Avrupa’da da e-scooterlar regülasyonların oldukça etkili olduğu bir sektör. Türkiye’de Martı çok güzel bir giriş yaptı ama devlet tarafından getirilecek regülasyonlar yeni yeni konuşuluyor. Burada regülasyonların önemi çok büyük. Zira, regülasyonlar bu pazarın daha da büyümesine olanak da sağlayabilir. Regülasyonlar da izin verdiği takdirde önümüzdeki 10 yılda ulaşım alanında çok büyük yeniliklerin olacağını düsünüyorum. İlk yardımda kullanılan droneları, paket teslimatı yapan otonom robotları Türkiye’de de görebilmeyi umuyorum” diyen Şebnem Tuğçe Pala, Covid-19 sürecinin e-scooter’lara olan ilginin artırdığını belirtiyor.

Martı

Pala, e-scooter’ın yükselişiyle ilgili şöyle konuşuyor: “ABD’nin ve Avrupa Birliği’ndeki birçok ülkenin hali hazırda bu dijital ortama geçtiğini söyleyebilirim. Covid-19 da bu süreci hızlandırdı. Ulaşım, Covid-19’dan en çok etkilenen alanlardan biri oldu. İnsanlar, şimdilerde e-scooterlara, e-bisikletlere çok daha fazla yöneldi. Bu yüzden, dünyanın birçok yerinde covid-19 sonrası yeni bisiklet yolları yapıldı, yavaş sokaklara geçiş yapıldı. Bu durum artarak devam edecek bence, ilerleyen yıllarda trafiğe kapalı sadece bisikletler ve scooterlarin kullanıldığı sokakları Türkiye’de de göreceğiz. E-scooterlarla başlayan bu süreç diğer mobilite araçlarıyla devam edecektir.”

Hergele

“Türkiye ucuz maliyetle tedarikçi olabilir”

Şebnem Tuğçe Pala:
“Elektrikli scooter firmaları, Über ve Lyft gibi işlemiyor. Firmalar kendi scooterlarını kendi üretiyorlar. Martı da bildiğim kadarıyla İstanbul sokakları için kendi özel elektrikli scooterlarını üretti. Eğer değişebilir bataryalı ve yasam ömrü uzun sürdürülebilir scooterlar üretilebilirse Türkiye’de bu alanda etkin rol oynayabilir. Neticede, maliyet ABD’ye ve AB ülkelerine göre çok daha düşük olacaktır.”

Şebnem Tuğçe Pala

Kariyeri dijital dönüşüme örnek

Ege Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra Açıköğretim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü‘nden ön lisans programını alan Şebnem Tuğçe Pala (32), Avrupa’nın çeşitli ülkeleri ve üniversitelerinden burs aldı. İngiltere’de Warwick Üniversitesi‘nde uluslararası politik ekonomi yüksek lisansı yapan Pala, Cenevre’de ikinci yüksek lisansını kalkınma çalışmaları üzerine yaptı. Avrupa Yatırım Bankası’nda Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yapılan yenilenebilir enerji, ulaşım, istihdam, tersine beyin göçü, demokratikleşmeyle ilgili birçok farklı projede görev alan Pala, 4 yıl önce ABD’ye taşınarak olan Iris Automation‘ın ve Ford‘un elektrikli scooter firması olan Spin‘in kamu politikası bölümünde çalıştı. UC Berkeley‘in Sürdürülebilir Ulaşım Araştırma Merkezi‘nde araştırmacı olarak çalışırken, bir yandan elektrikli araçlar alanında çalışan teknoloji start-up’ı AmpUp‘in kamu politikası bölümünü yöneten Pala, ağustostan bu REEF Teknoloji‘de enerji politikaları üzerine çalışıyor.

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close