Genel

En iyi silikon: özel tasarım ve doğru mühendislik

Yapay zeka özelinde ve genel olarak dijitalleşme sürecinde hayatı öneme sahip olan bazı donanımsal özellikler var: elektronikleşme sürecinin hangi malzeme ile, ne kadar sürede gerçekleşeceği ve ileri teknolojinin nasıl bir tasarımla işlenerek açığa çıkacağı. Bu özellikler verinin nasıl, hangi katmanlarla ve ne kadar hızlı iletileceğini belirleyeceği gibi, bazı temel endüstri alanlarına da yön verecek. 

Önümüzdeki 5-10 yıl arasında pek çok endüstri alanında tabir-i caizse “devrimsel” değişikliklere neden olacak ileri teknolojilerin lokomotif bir sektör var: teknolojinin hayata geçirilmesini sağlayan yarı iletken üretimi.

Bilgisayar, telefon, asansör, otomobil gibi temel “elektronik cihazların” üretiminin en büyük aktörü olan bu endüstrinin en büyük temsilcilerinden Intel, geçen yılın 3. çeyreğinde patlak veren çip krizine rağmen elde ettiği rekor ciro, bu sektörün neden önemli olduğunu ve hangi sektörleri nasıl değiştireceğini gösterdi.

Intel’in güçlü ve prestijli CEO’su Pat Gelsinger, kriz döneminin kendileri için oldukça başarılı geçtiği belirterek 2021 cirosunu 79 milyar dolar olarak açıkladı. 

Şimdi bu ciroya nasıl ulaşıldığını ve bu cirodan çok daha fazlasını neden yeni çip üretim tesisleri kurmaya harcayacağına bakalım. Son örnek olarak, Intel’in Mobileye isimli biriminin ocak ayındaki CES 2022 Fuarı’nda tanıtılan, otonom araçlar için geliştirilen “süperbilgisayarlı çipten” bahsetmek istiyorum.

EyeQ Ultra isimli bu çip saniyede 176 trilyon işlem gerçekleştirme kapasitesine/hızına sahip. 2025’te otonom araçlarda olması beklenen çipin 4.seviye, yani tam otonom seviyenin 1 altı seviyede tasarlanmış araçlarda kullanılacağı belirtiliyor. ABD’de 2028’de yollarda olması beklenen Udelv’nin 1 ay önce tanıttığı  kablosuz, istediği yerde durabilen elektrikli otonom kargo aracı, aynı zamanda dünyanın en ince çipi olarak tanımlanan EyeQ Ultra ile yol alacak. 900 kg taşıyabilen bu araç, bir şarjda 80 noktada durabilecek. Gelecekte araçların büyük çoğunluğunun, fosil yakıt dışındaki alternatifler arasında, elektrikli cihazlardan oluşacağını düşünürsek, Intel gibi yarı iletken teknoloji liderlerinin önemini bir kez daha vurgulamış oluruz. 

Intel EMEA Bölge Grubu Intel Satış ve Pazarlama Grubu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdür Maurits Tichelman

Şimdi bizi bu yarı iletkenler teknolojisinin e-cihazlar için önemini, Türkiye’nin söz sahibi olduğu otomotiv, beyaz eşya gibi sektörlerde nasıl teknolojik gelişmeyi nasıl destekleyeceğini geçtiğimiz haftalarda görüştüğüm Intel’in EMEA Bölge Grubu Intel Satış ve Pazarlama Grubu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdür Maurits Tichelman’dan dinleyelim:

TÜRKİYE VE OTOMOTİV SEKTÖRÜ

“Bence yarı iletken tasarımıyla ilgilenen geliştiriciler için bütüncül bir ekosistem olacak. Dünya daha dijital bir hale geliyor, dolayısıyla tüm bu faaliyetleri gerçekleştirmek için daha fazla yarı iletkene ihtiyaç duyulacak ve bu, daha farklı düşünme biçimlerini, insanların ne tür yarı iletkenler istediğine ilişkin başka fikirleri beraberinde getirecek. Eğer Türkiye araba üretimi ya da otonom araçlar gibi sektörlerde daha büyük bir rol oynamak istiyorsa, büyük şirketlerden biriyle çalışabilir. Sözgelimi Ford için otonom araçların silikonunu tasarlayabilirsiniz. Biliyorsunuz, iş birliği yapabilir ve bunları Avrupa’da üretebiliriz. Gereken altyapı mevcut. On yıl öncesini düşünürseniz, şu anda düşük teknoloji olan şey o zamanlar ileri teknolojiydi. Şu anda düşük teknoloji olan şeyin ileri teknolojiye dönüşmesini neden beklemeyelim ki? Asıl önemli olan, beyin gücü.” 

Tichelman, diğer yandan yaşanan çip sorununa da değindi: “Covid’in yonga sıkıntısını artırdığı kesin, çünkü dünya endüstrileri yarı iletkenlere duyulan ihtiyacı azaltıyordu ve sonra, birdenbire endüstrinin diğer alanları daha çok yarı iletkene ihtiyaç duymaya başladı. Dolayısıyla tedarik zincirinde bir dengesizlik oluştu. Yarı iletken endüstrisindeki tedarik sıkıntısının büyük olasılıkla 2023’e kadar devam edeceğini öngörüyoruz ve şunu söylemem gerekir ki biz, Intel olarak kapasitemizi artırmaya devam ediyoruz.”

SİLİKON TASARIMI KİLİT ÖNEME SAHİP

Pat Gelsinger’in 30 yıllık Intel kariyerinin ardından VMware’in yıllık cirolarını neredeyse 3’e katlayan bulut mimarisi, kurumsal mobilite ve siber güvenlik alanlarındaki başarısının ardından, şubatta CEO olarak Intel’e geri döndüğünü ve mühendislik-inovasyonu çalışmalarının 2 katına çıkarmayı hedeflediğini belirten Tichelman, “Buna istinaden IDM 2.0 bu, yılın başında çıkardığımız bir tasarım ve üretim stratejisi. Prosesi teknoloji ile hızlandırıyoruz zaten. Bununla birlikte paketleme inovasyonumuzu da hızlandırıyoruz. Teknolojinin ve silikonun nasıl geliştirildiğini düşünürseniz, bir devreye daha da fazla özellik ve fonksiyon ekleyebilirsiniz fakat devreyi geliştirdiğinizde daha büyür. Geliştirdiğimiz teknolojiler, aynı proses teknolojisine ya da aynı güç tüketimine sahip olmayabilir.  Peki önemli inovasyon alanlarından bazılarına odaklanırsanız ne olur? Tek şemsiye altında toplanabilecek birden fazla devreniz olabilir. Bu durumda, oluşturabileceğiniz şey olağanüstüdür. En iyi silikonu tasarlayabileceğimiz bence çok açık fakat yazılımların ilgili teknolojiden tam anlamıyla yararlanabilmesi için geliştiriciler arasındaki inovasyon yaratıcılarıyla birlikte çalışmıyorsanız bazı fırsatları kaçırıyorsunuz demektir. Yazılım mühendislerinin ne istediklerini, ne oluşturmak istediklerini anladığımızdan, bu yetenekleri tasarladığımız silikona kusursuz bir şekilde entegre ettiğimizden ve geliştirmeye devam ettiğimizden emin olmamız gerekiyor” diyor.

Intel, IP kütüphanesini inovasyon için açıyor

Intel’in Pat Gelsinger ile birlikte çizdiği çip yol haritası, gelecekte bizi ne kadar inovatif teknolojik çözümler beklediğini ve hem bu teknolojileri açığa çıkaracak hem de kuruma/kişiye özel silikon tasarımlarının dünyanın dört bir yanındaki ileri teknoloji şirket ve girişimlerine yardımcı olacağını gösteriyor.  Intel’in Mart 2021’de açıklanan yeni nesil “entegre cihaz üretim modeli” IDM 2.0, şirketlerin kendi yarı iletken çiplerini tasarlama ve inşa etme olacağı tanıyor.  Bu modelle Intel, global olarak alanında en büyük üretici olmayı hedefliyor.

Intel, bu kritik stratejiyi hayata geçirmek için bu yıl Ohio’da 20 milyar dolarlık yatırımla iki yeni çip fabrikası kuracak. Bu, Ohio’da yapılan en büyük yatırım. Yatırımın, 10 yıl içinde 100 milyar doları bulacağı belirtiliyor. Bunun yanı sıra Arizona’da yine 20 milyar dolarlık ek bir üretim tesisi kurulacağını açıklayan Intel, önümüzdeki günlerde Avrupa için üretim kapasitesini genişletme ve yükseltme planlarını da açıklayacak. Intel EMEA Bölge Grubu Intel Satış ve Pazarlama Grubu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Maurits Tichelman, yeni yatırımlarla neyi hedeflediklerini şöyle anlatıyor: “Paketleme ve silikon üretimimizi yalnızca kendi ürünlerimiz için kullanmayacağımıza da açık ve net bir şekilde karar verdik. Kişiye özel tasarımlar isteyen endüstriye olanak tanıyacağımızdan ve onlarla çalışacağımızı da belirtmek istiyoruz. Araçlarımızı erişilebilir hale getiriyoruz. IP kitaplığımızın bir kısmını özel tasarımlar yapmak için kullanmak isteyen başka şirketlere açacağız ve bu da, yine bugün gördüğümüzden de fazla inovasyon fırsatı oluşturuyor.”

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close