Genel
McKinsey araştırması: Tüketiciler, çalışanlar ve şirketler için değişim zamanı

Bir buçuk yılı aşkın süredir yaşadığımız pandemi, dijitalleşmeye hız vererek insan yaşamını farklı bir yere taşıyacağını gösterdi. Bu durum doğal olarak araştırma şirketlerinin insan yaşamının pandemi sonrasında nasıl değişeceğini ortaya koyan çalışmalara imza atmasını sağladı. Bu şirketlerden McKinsey Global Enstitüsü (MGI) “Tüketicileri, çalışanları ve şirketleri, COVID-19 sonrası toparlanma sürecinde neler bekliyor?” başlıklı bir rapor yayınladı. Sekizyüz meslekte 2 binden fazla iş faaliyetine dair analizlerin yer aldığı rapordan aktarabileceğimiz önemli noktalar şöyle:
*Raporda, gelişmiş ekonomilerdeki işgücünün yüzde 20 ila 25’inin verimlilik kaybı yaşamadan uzaktan çalışabileceği sonucuna varılıyor. Bu oran pandemi öncesi evden çalışmanın 4 ila 5 katına denk geliyor. Şirketlerin, ofis alanlarını azaltmalarına imkân tanıyan hibrit çalışma planları tasarlamaya başladıkları görülüyor. Uzmanlar, iş seyahatlerinde, pandemi öncesi dönemle kıyaslandığında yüzde 20 oranında azalma bekliyor.

*Araştırma sonuçları, sağlık sektörü ve STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanlarındaki yüksek ücretli istihdamın payının artmaya devam edeceğini ortaya koyuyor. Rüzgâr gülü teknisyenliği gibi çevreci ekonominin gelişimiyle büyüyen iş alanlarındaki mesleklerde güçlü bir artış bekleniyor. Salgından önce azalması beklenen nakliyecilik işlerinin; yeni teslimat ekonomisi sayesinde artacağı öngörülüyor. Müşteri hizmetleri ve satış elemanları, idari asistanlar ve muhasebeciler gibi pozisyonlar, yemek servisi işleri ve ofis destek rolleri dahil olmak üzere diğer birçok mesleğe olan talebin de 2030’a kadar düşebileceği vurgulanıyor.
*Büyük perakendeciler, artan e-ticaret talebini yönetmek için, depolarındaki ürünleri; seçmelerini, sıralamalarını ve takibini sağlayacak endüstriyel robotlardan yardım almaya başladı. Müşterilerle iletişimde, yapay zekâ destekli sohbet robotlarının kullanımı yaygınlaştı. McKinsey uzmanları, bu cesur adımların devam etmesi durumunda yıllık verimliliğin 2024’e kadar her yıl yüzde 1 artırabileceğine dikkat çekiyor.



