Genel

MUTEFERRİQA, Osmanlı ile Günümüzü Buluşturuyor

Miletos yaklaşık 10 yıllık deneyimiyle yapay zekanın görüntü işleme alanında, özellikle de belge görüntülerinin anlamlandırılması konusunda ülkemizdeki çok önemli ve verimli bir oyuncusu. Şöyle diyelim, banka ve faktoring sektörleri için geliştirilen, banka çeklerinin otomatik işlenmesini sağlayan Check Reader başta olmak üzere ürünleri, Türkiye’nin önde gelen bankalarında 5 yıldır kullanılıyor.

Miletos, son yıllarda metinden metne dil çeviri üzerine de odaklanmış durumda. Hem de Türkiye için çok değerli bir ürünle: arama motoru Muteferriqa.

Miletos’un Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Berkin Malkoç projeyi şöyle anlatıyor: ”Cumhuriyet’in 100’üncü yılını kutladığımız bugünlerde ise, çok önemsediğimiz ürünümüz Muteferriqa’nın dünyada ve özellikle ülkemizde yaygınlaşmasına odaklandık. Osmanlı Türkçesi’yle yayımlanmış matbu kitaplar ile süreli yayınların çok büyük bir kısmını içeren Muteferriqa, kullanıcısına bu külliyat içinde tam metin arama veya ilgilendiği görselin benzerlerini bulma gibi keşif olanakları sunuyor. Üstelik, keşfettiği içerikleri inceleyebilmek için kullanıcının eski harfli Türkçe okuyabilmesi gerekmiyor, zira Muteferriqa, içeriklerin Latince karşılıklarını da kullanıcısına sağlıyor. Muteferriqa ile Cumhuriyet’in 2’nci yüzyılında, İbrahim Müteferrika’nın mirasını yapay zekayla, geçmişi gelecekle buluşturabildiğimiz için mutluyuz.”

Miletos’un Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Berkin Malkoç

Yapay zeka ekosisteminde deneyimli olan ve dünyayı gözlemleyen Berkin Malkoç’un yapay zeka devrimi ile ilgili düşünceleri ise şöyle: “Kasım 2022’de hayatımıza giren ChatGPT’nin önceki uygulamalardan niteliksel bir farkı var: Bir çok görevi insan düzeyine yakın bir başarımla gerçekleştirebiliyor. Dolayısıyla, genel yapay zekanın, yani aynı insan gibi çeşitli işleri gayet başarılı bir şekilde becerebilen bir yazılımın, emarelerini gösteren ilk örnek. 

Devrim ifadesini kullanıyor olmamızın basit bir sebebi var: Nasıl ki sanayi devriminde makinelerin insan kas gücünü ikame eder olmasıyla, köklü iktisadi ve toplumsal dönüşümler yaşandı; aynı şekilde, insan bilişsel becerilerinin makinelerce ikame edilmesi sonucu büyük toplumsal dönüşümler yaşayacağız. Üstüne üstlük, sanayi devrimine kıyasla çok daha büyük sonuçlar ve çalkantılar bekliyor bizi. Çünkü hem çok daha hızlı gelişecek hem de insana iktisadi değere sahip başka bir beceri bırakmayacak.”

Berkin Malkoç da diğer yapay zeka uzmanları gibi Üretken Yapay Zeka araçlarının iş yapma biçimlerini değiştireceğine işaret ederek, insanın asistanı veya arkadaşı olacağını söylüyor ve ekliyor: “ChatGPT ve benzeri çözümlerin, bizim de şirket olarak geliştirdiğimiz geleneksel B2B veya kurumsal uygulamalardan temel iki farkı var: Karmaşık bir entegrasyon veya kullanıcı eğitimi gibi süreçler gerektirmeksizin hemencecik kullanılmaya başlayabiliyorlar ve çok çeşitli uygulama alanlarında işlev gösterebiliyorlar. Bu şekilde, her çalışanın, kendi sorumluluğundaki işler için bire bir çalıştığı bir çeşit asistanı, iş arkadaşı olmuş oluyor. Doğal olarak, ilk aşamada bunun hatırı sayılır bir verimlilik artışı sağlamasını bekliyoruz. Sonraki aşamada ise, bu yeni olanaklar özümsendikçe, iş yapma biçimleri değişecek. Yapay zeka kullanımın sıradanlaştığı ilerleyen zamanlarda ise, hem profesyonel hem de sosyal hayatta, bir içe/öze dönme dönemi yaşayacağımızı düşünüyorum: Zamanımızın ve dikkatimizin hemen tamamını alan irili ufaklı işleri makinelere devrettiğimizde, dünyaya esas katkımızın ne olduğuna odaklanacağız.”

Malkoç, hangi mesleklerin yok olacağı konusunda 2017 tarihli “When Will AI Exceed Human Performance?” (Yapay Zeka İnsan Performansını Ne Zaman Geçer? ) başlıklı makaleye atıfta bulunarak, bazı öngörülerini sınayabileceğimizi yıllara geldiğimiz ve örneğin makalede yapay zekanın insanı aşmasının ilk gerçekleşeceğini öngördüğü mesleklerden olan çevirmenlik ve kamyon şoförlüğü için sırasıyla 2024 ve 2026 yıllarını öngördüğüne vurgu yapıyor.

Malkoç’un teknoloji devlerinin yapay zekada nasıl bir stratejiyle ilerleyeceği konusunda ise görüş aldık: “Bu alandaki tüm oyuncuların çok temelde iki önceliği olacağını düşünüyorum: Hızlı olmak ve bir yapay zeka platformuna dönüşmek. İlki, üstel gelişmede birkaç ay bile olsa öne çıkmanın getireceği devasa avantaj sebebiyle; ikincisi ise, teknolojinin doğası gereği, merkezileşmenin kaçınılmaz olması ve ölçek ekonomisi sebebiyle öncelik oldular ve olacaklar. Uzun vade için bir parça aykırı sayılabilecek bir perspektifim var: Çok yüksek becerilere sahip yapay zeka teknolojisi bir noktada aşırı ucuzlayacak ve bu, tüm sektörü ve dolayısı ile dünyayı bambaşka yaklaşımlar ve sorunlarla yüzleşmek zorunda bırakacak”.


Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close