Genel

Sıradışı hava olayları için bölgesel modelleme

Dünya iklim değişikliğine bağlı olarak sıradışı hava olaylarını daha sıklıkla yaşamaya başladı. Üstelik felakete dönüşen bu olaylar öngörülemiyor. Ancak bu olayların öngörülebilir olması insanlık için hayati öneme sahip.

Bu nedenle ileri teknoloji, özellikle de yapay zeka sıradışı hava olaylarının önceden tahmin edilmesi için kullanılıyor. Akıllı şehirler konseptinin bir parçası olan “yapay zekalı hava durumu tahmini”, daha çok akıllı cihazın birbirine bağlanmasıyla gerçeğe dönüşüyor. Ancak günlük veya haftalık hava tahminlerinden öte, ihtiyacımız olan yapay zekanın bu afetlerin nasıl sinsi sinsi yaklaştığını bize önceden söylemesi… 

Zira dünyanın farklı bölgelerinden yangın, kuraklık veya sel haberleri geliyor.  The Wall Street Journal gazetesine göre bu yıl sadece ABD’de 8 sıradışı hava olayı yaşanmış ve bunların ekonomiye maliyet 1 milyar doları aşkın. Bu olayların 1980li yıllarda ortalama 3 adet olduğu belirtiliyor.

ABD’deki Stanford Üniversitesi araştırmacıları, son olarak ülkedeki tüm sel felaketlerinin yüzde 50’den fazlasının yaşandığı orta batı bölgesindeki sıradışı yağışların neden sıklaştığını, makine öğrenmesi aracılığıyla anlamaya ve böylece gelecekte yaşanacak felaketleri önlemeye çalışmış.

Eğer iklim değişikliğine ilişkin pek çok veri varken, doğal afete dönüşen bu hava olaylarının nasıl öngörülemediğini soran varsa, biliminsanları küresel iklim değişikliği modellemeleri nedeniyle daha güçlü yağmur ve kar yağışlarının yaşanacağı, buna bağlı olarak fırtınaların yer ve zamanının tahmin edilemeyeceği tahmini yapıyor. Ancak yerel bazdaki modellemeler henüz bulunmuş değil.

İşte tam da bu nedenden Stanford araştırmacıları sıklıkla sele maruz kalan Mississippi’nin yukarı ve Missouri’nin orta bölgesine odaklanarak modeller oluşturmuş. Araştırmada öncelikle bölgelerde 1981-2019 yılları arasındaki yağışlı günlerin sayısına, resmi iklim verilerine bakılarak ulaşılmış. Ardından ilgili görselverilerle eğitilen verileri biraraya getirerek büyük ölçekli atmosferin dolaşımlarının hangi izdüşümlerle oluştuğuna bakılmış.

Araştırmacılardan Frances Davenport, “Kullandığımız algoritma sıradışı yağışlı günleri yüzde 90’ın üzerinde bir oranla öngörebildi. Bu şimdiye kadar kullanılan geleneksel yöntemlerden çok daha yüksek bir oran” diye konuşmuş. Bu modelin özelinde, iki bölgenin daha fazla sıradışı yağış almasına neden olarak birden fazla etken tespit edilmiş. Buradan elde edilecek yaklaşımın sel alan başka bölgeler ve farklı sıradışı hava olaylarını daha sık yaşayan bölgelerde de deneneceği belirtiliyor.

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close