Genel
Tehlikeli malzemelerden AR-GE merkezine dönüşüm
Dinçer Lojistik, yola 25 yıl önce nokta atışıyla çıkmış: tehlikeli madde taşımacılığı.
Dinçer Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dinçer, “Üniversiteden hemen sonra bu sektöre girmeye karar verdim ama o zaman lojistiğin adı bile lojistik değildi. Eğitim kadroları olmayan bir sektördü o zaman” diyerek fırsatı, incelikli bir araştırma yaptıktan sonra stratejiyi Avrupa madde taşıma regülasyonunun (ADR-Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması) Avrupa Birliği üzerinden Türkiye’ye geleceği öngörüsü üzerine kurduklarını belirtiyor.
Dinçer kuruluş hikayesine şöyle devam ediyor: “ADR, Türkiye’ye gelmeden önce alt yapımızı hazırlamak istedik. Çünkü stratejimizi ADR geldiğinde kimsenin hazır olmayacağı öngörüsüyle kurguladık. Haklı da çıktık. Türkiye’nin tek ADR’li nakliye ağı olan lojistik şirketi halen Dinçer Lojistik. O kırılamadı çünkü biz bunun için 10 yıl uğraştık. Eğitimler, ürünlere aşinalık, dijitalleşme, risklerin sigortalanması, depolama maliyetleri… Örneğin bir kimyasalı depolama maliyeti normal bir depolamanın iki katıdır. Bu gibi süreçleri yönetmek çok uzun süreler gerektirir. İlk 15 yılımızda tehlikeli madde taşımacılığının ürün deposundan gümrüğüne, elleçlemesinden nakliyesine ve parsiyeline kadar her modunda olalım istedik. Bugün tehlikeli maddelerin Türkiye genelindeki tüm il ve ilçelere dağıtımını yapabiliyoruz. Bugün e-ticaretin Dinçer Lojistik’in iş hacmi içindeki payının yüzde 30 kadar olduğunu söyleyebilirim.”
VERİMLİLİĞİ ARTIRACAK YAPAY ZEKAYA YATIRIM
Lojistik süreçlerinin dijitalleştirilmesinin bir standart haline geldiğini, öte yandan pandemiyle dijital dönüşümün hız kazandığını belirten Mustafa Dinçer, bu durumun lojistik şirketlerini aynı zamanda birer “teknoloji şirketi” olmaya teşvik ettiğini belirterek, “4 yıl önce hayata geçirdiğimiz Dinçer Lojistik Ar-Ge Merkezi’nde pandemi öncesinde çoklu kanal ve e-ticaret teknolojilerine yönelik çalışmalarımız başlamıştı. Şimdiyse verimliliği artıracak yapay zekâ kullanan sistemlere de tam entegrasyon sağlamak için çalışıyoruz.
Müşteri ihtiyaçlarına en uygun çözümü sunabilmek adına farklılaştırılmış hizmetleri, iş birimlerini ve verileri tek platformda sunan güçlü bir CRM altyapısına sahibiz. Bu altyapı sayesinde anlık olarak portala yansıyan müşteri taleplerine de hızla dönüş yapıyor, gerekli iyileştirmeleri çok hızlı şekilde gerçekleştiriyoruz.
Son olarak devreye aldığımız RPA (Robotic Process Automation – Robotik Süreç Otomasyonu) belli süreçlerde olası insan hatalarını en aza indirmemizi sağlıyor. Özellikle müşterilerimizden gelen talepleri işleme alma konusunda yapay zekadan faydalanıyoruz. Tek bir yazılım hiçbir zaman işimizi çözmüyor. RPA ile iş süreçlerimizde yüzde 80 verimlilik artışı sağladı. Üstelik RPA kullanılan projelerde hata oranı da yüzde sıfır olarak gerçekleşti. Çünkü RPA ile iş süreçleri daha belirgin hale geliyor. Yazılı olmayan süreçler yazılı hale geliyor, tüm işlemler kayıt altında tutulabiliyor, hata tespiti kolaylaşıyor. İnsan kaynakları hataları minimize oluyor” diye konuşuyor.