Genel

Trump’ın yeni dönemdeki ilk ve öncelikli meselesi: yapay zeka

Donald Trump, ABD’nin 47’nci başkanı olarak bugün Washington D.C.’de yemin edecek ve görevine başlayacak. Ve yapay zeka gündemiyle başlayacak.

Neden? Beyaz Saray’dan 13 Ocak 2025’te yapılan ve Yapay Zeka Yayılımına İlişkin Geçici Nihai Kural ismiyle duyurulan açıklamada, ABD teknolojisinin yayılmasını teşvik ederken, endişe kaynağı olan ülkelere karşı önemli adımların atıldığı, bu ülkelerin gelişmiş yapay zeka sistemlerine ve onları eğitmek için kullanılan bilgi işlem gücüne erişiminin kısıtlandığı belirtildi.

18 müttefik ve ortak ülkeye yönelik çip satışlarına herhangi bir kısıtlama uygulanmayacağı bildirildi. Söz konusu ülkelerin Avustralya, Belçika, Kanada, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, İtalya, Japonya, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Güney Kore, İspanya, İsveç, Tayvan ve Birleşik Krallık olduğu ifade edildi. 

Yaklaşık 1700 ileri düzey GPU kadar olan kolektif hesaplama gücüne sahip çip siparişlerinin lisans gerektirmeyeceği ve ulusal çip limitlerine dahil edilmeyeceği belirtilen açıklamada, yüksek güvenlik standartlarını karşılayan ve merkezi yakın müttefiklerde bulunan kuruluşların yüksek güvenilirlikte “Evrensel Doğrulanmış Son Kullanıcı” statüsü alabileceği bildirildi.

Açıklamada, yakın müttefikler dışında kalan ve doğrulanmış son kullanıcı statüsü olmayan kuruluşların ülke başına 50 bin ileri düzey GPU’ya kadar eşdeğer miktarda alım yapabileceği ifade edildi. Söz konusu düzenleme, yayımlanmasından 120 gün sonra yürürlüğe girecek.

Bu ne demek? Joe Biden hükümeti Trump’a “Al bakalım, uğraş dur şimdi” demek. Trump ne ile uğraşacak? 

2025’te “stratejik müttefiklik” kavramı yeniden tanımlanacak. Daha doğrusu NATO kapsamında “stratejik müttefik” kavramı yer almaya devam edecek. BununL birlikte, bu yıl tekno-siyasete geçilmesiyle yeni tür partnerlikler ortaya çıkacak. 

Mesela? Bunlardan birisi, BAE’nin Donald Trump’i lakabı takılan, ülkenin gayrimenkul kralı (mı desem?), hatta yüksek gökdeleni Burj Khalifa’yı yapan DAMAC Group’un sahibi Hussain Sajwani. İkili golf arkadaşı. 2015’ten bu yana iyi ilişkileri var. Sajwani, ocak ayında Trump’ın Mar-a-Lago’daki üssüne gitti. Sajwani ABD’nin orta batısındaki Arizona, Illinois, Indiana, Louisiana, Michigan, Ohio, Oklahoma ve Teksas’ta  tam 20 milyar dolarlık veri merkezi kuracak. Veri merkezleriyle Microsoft ve Amazon’un veri işleme kapasitesini geçeceğini iddia ediyor.

DAMAC Group’un sahibi Hussain Sajwani

Geçen hafta Trump’ı tarafını seçen ve merkezini Teksas’a taşıyacağını söyleyen Meta CEO’su Mark Zuckerberg de Suudi Arabistan ve BAE gibi “salıncak ülkeler” (müttefik veya stratejik partner değil) ile Çin’e karşı işbirliğine gidilebileceğini söylemişti.

Softbank CEO’su Masayoshi Son‘un, ocaktaki önümüzdeki dört yıl boyunca ABD’ye 100 milyar dolarlık yapay zeka yatırımı yapacağı açıklaması da unutmayalım. Bu yatırımla, 100 bin yeni istihdam yaratılması hedefleniyor. Trump, bu açıklamayı “tarihi yatırım” olarak tanımladı ve göreve geldikleri ilk günden itibaren istihdamın artırılmasına çalışacaklarını söyledi.

Softbank CEO’su Masayoshi Son

Zuckerberg, geçtiğimiz günlerde Trump’ın yolundan giden açıklamasında yarın ABD’nin Başkan Yardımcısı olacak JD Vance’in daha önce AB’ye “sopa gösteren” açıklamasını destekleyen (dijital platformları zararlı ve yasadışı içeriklerden sorumlu tutmayı hedefleyen AB Dijital Hizmetler Yasası- DSA’ya atfen) AB’nin antitröst çözümlerini gümrük tariflerine benzetti. Yani, AB’ye, “kendi bölgende yasadışı içerikleri önleyeyim derken bize tarife uygulamış oluyorsun” demek istiyor, ki Vance de daha önce kallavi bir tepki vermişti AB’ye…

Avrupa Komisyonu, Trump’ın “Seçim galibiyeti yeni bir yıldız doğurdu: Elon” diyerek en yakın çevresine sokan Elon Musk’ın sahibi olduğu X’in risk yönetimi, içerik denetimi ve reklam şeffaflığıyla ilgili alanlarda DSA’yı ihlal edip etmediğini değerlendirmek için resmi bir soruşturma başlattı. Zira AB, Elon Musk’ı X hesabından, Almanya için Alternatif Parti’den Alice Weidel gibi aşırı sağcı politikacıları tanıtmakla suçluyor. JD Vance, AB’li yasa koyucuların Musk’ın şirketlerini düzenlemeye cesaret etmeleri halinde, ABD’nin güvenlik garantilerini bir tehdit olarak kullanmaya hazır olduğunu söyledi. 

Trump’ın seçim kampanyasına bizzat katılan Elon Musk, Trump’ın başdanışmanı oldu.

Düşünebiliyor musunuz? Elon Musk’a karşı NATO güvenliği…

Bu arada bazı ABD teknoloji devleri Brüksel’e gidip Trump’ın da desteğiyle görüşmelerde bulunacak. Çünkü AB regülasyonlarının -DSA ve EU AI Act (Avrupa Yapay Zeka Yasası)-, ABD ile ticari ilişkilerde (daha Bismillah) temel sorun olacağını anlıyoruz.

Peki ne konuşacaklar? Teknoloji liderleri şunu ima edecek: “Bakın, bizim ticaret engellerimizi kaldırın, yoksa bunun bedelini ödersiniz. Bizden söylemesi…”

Bir de kanımca, Trump ikinci döneminde agresif ve fakat güvenli bir iletişim politikası güdecek. Vance çok önemli bir oyuncu, bir “tampon” olacak.

AB’nin Allah yardımcısı olsun… Trump hükümetine nasıl cevaplar verecek? Bu sefer olayların kapsamı değişik. Sorunlar yeni. Ama AB eski. Onu ne yapacağız?

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close