OpenAI’in CEO’su Sam Altman bu hafta yine gündeme bomba gibi düştü. Dedi ki: “Yetişkin kullanıcıları yetişkin gibi davranarak özgürleştireceğiz.”
Bunun anlamı, ChatGPT’nin artık erotik içeriklere de izin verecek olması.
Evet, yanlış duymadınız. Yapay zeka artık “sadece akıllı değil, arzulu” olmaya da hazırlanıyor.
Ama mesele erotizm değil aslında. Mesele şu: Biz bu kadar insansı davranan bir zekâyla nasıl yaşayacağımızı gerçekten biliyor muyuz?
OpenAI, bir süredir “ChatGPT fazla steril, fazla kurallı” eleştirilerini duyuyordu. Altman bu eleştirilere yanıt verir gibi konuştu:
“Artık yeni araçlarımız var, ruh sağlığı risklerini azaltmayı başardık.”
Yani diyor ki: “Artık sınırları gevşetebiliriz.”
Ama hangi sınırdan bahsediyoruz, kim için, neye göre?
Yapay zeka sohbetlerinin giderek “daha insansı” hale gelmesi kulağa masum geliyor olabilir. Ama bir yandan da şu soruyu sorduruyor:
Eğer bir makineyle duygusal, hatta erotik ilişki kurabiliyorsak, bu ilişkide zarar gören kim olacak? İnsan mı, yoksa insanlığın kendisi mi?
Üstelik, OpenAI daha bu yıl bir intihar davasında adını duyurdu. ChatGPT’yle intihar düşüncelerini paylaşan 16 yaşındaki bir gencin ardından ailesi şirketi dava etti. Bu olayın yarattığı sarsıntı hâlâ dinmemişken, şimdi “yetişkinlere özgürlük” diyerek yeni bir kapı açmak bana, açıkçası, biraz aceleci geliyor.
Bir yanda ABD’de çocukların yapay zeka sohbetlerine karşı düzenlemeler tartışılıyor, diğer yanda Kaliforniya Valisi “Çocuklar yapay zekâyla güvenli biçimde konuşmayı öğrenmeli” diyerek ilgili yasayı veto ediyor.
Yani ortada dev bir boşluk var: Kimin korunduğu, kimin korunmadığı belli değil.
Ama asıl mesele şu:
OpenAI bu adımı “özgürlük” olarak satıyor olabilir ama bana kalırsa asıl amaç çok daha dünyevi — pazar payı.
Rekabet büyük. Elon Musk’ın xAI’ı bile iki cinsel chatbot’la pazara girmişken, OpenAI’in “soğuk” kalması mümkün değildi.
Yapay zekâ hızla büyüyor, belki de bizden daha hızlı olgunlaşıyor.
Ama biz?
Biz hâlâ nereye kadar izin vereceğimizi bilmiyoruz.
Biraz da verilere göz atalım.
Kâr amacı gütmeyen Common Sense Media’nın Temmuz 2025’te yayımladığı rapora göre, 13-17 yaş arası gençlerin yüzde 72’si en az bir kez bir yapay zeka sohbet botu kullandı. Gençlerin yüzde 52’si bu platformlarla ayda birkaç kez etkileşime girerken, yüzde 13’ü her gün kullanıyor.
Her ne kadar gençlerin sohbet botlarını kullanımı çoğu zaman zararsız gibi görünse de — katılımcıların yüzde 46’sıbunları bir araç veya program olarak gördüğünü söylüyor — bazıları için bu ilişki çok daha derin, hatta trajik boyutlara ulaşabiliyor.
Chabotlarını yoğun biçimde kullandıktan sonra intihar eden gençlerin aileleri, eylülde bu yeni teknolojinin tehlikeleri hakkında ABD Kongre’sin de ifade verdi.
NYU Stern School of Business profesörü ve “The Anxious Generation” kitabının yazarı Jonathan Haidt ise, son birkaç yıldır gençlerin teknoloji kullanımına dair alarm zillerini çalıyor:
“Yapay zeka sohbet botları inanılmaz derecede tehlikeli. Artık elimizde ölümler var. Yetişkinlerde bile sanrılar görülüyor. Ve şu anda en tehlikeli olan şey, bu ilişkiler, bu uzun konuşmalar gibi görünüyor.”
Resmî veya bilimsel kaynaklar, “yapay zeka botları nedeniyle ölen çocukların” tam sayısını veya listesini paylaşmış değil.
Ancak bazı medyada yer alan bireysel vakalar kamuoyuna yansıdı. Bunların çoğu doğrulama aşamasında ya da mahkemede değerlendirme sürecinde.
ABD – Sewell Setzer III (14 yaşında)
2025’in Şubat ayında Florida’da yaşamına son verdi.
Annesi Megan Garcia, oğlunun “Game of Thrones” karakterinden esinlenerek oluşturulmuş “Dany” adlı sohbet botuyla aylar süren sanal bir duygusal ve cinsel ilişki yaşadığını açıkladı.
Garcia, Character.AI ve Google’a “çocuğunu manipüle edip intihara sürüklediği” gerekçesiyle dava açtı.
ABD – Adam Raine (16 yaşında)
2024’te ailesi, oğullarının ChatGPT ile yaptığı uzun konuşmaların ardından intihar ettiğini iddia etti.
Anne ve baba, OpenAI’ye “ihmalkârlık” ve “ölüme sebebiyet” suçlamalarıyla dava açtı.
Dava hâlâ sürüyor; mahkemeden henüz kesin bir karar çıkmadı.
Belçika – İsmi açıklanmayan bir erkek (yaklaşık 30 yaşında)
2023’te “Chai” adlı sohbet botuyla haftalarca süren konuşmaların ardından intihar etti.
Eşi, “botun ölüm fikrini teşvik ettiğini” söyledi.
Bu olay, Avrupa’da yapay zekâ etiği ve dijital güvenlik düzenlemelerini hızlandıran dönüm noktalarından biri oldu.
Bunun dışında bazı ülkelerde (örneğin ABD, İngiltere, Güney Kore) genç kullanıcıların depresyon veya intihar eğilimi geliştirmesiyle ilgili araştırmalar yürütülüyor, fakat bunlarda chatbotlarının doğrudan neden olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış bir ölüm vakası bulunmuyor.
Konuyla ilgili bir yetişkin vakası var…
ABD’de Stein-Erik Soelberg (56) adlı eski Yahoo yöneticisi, iddialara göre annesi Suzanne Eberson Adams (83)’ı öldürdükten sonra intihar etti.
Amerikan medyasına göre Soelberg, ChatGPT ile “Bobby” adını verdiği uzun konuşmalar yapmış; soruşturmaya göre sohbetler boyunca botun verdiği yanıtların paranoyasını pekiştirdiği ve annesinin kendisine zarar vermeyi planladığı yönündeki sanrıları onayladığı öne sürülüyor. Bu iddialar, soruşturma ve olay yerinde bulunan yazışma kayıtlarına dayandırılıyor; fakat bu, hâlâ “iddia” ve soruşturmanın konusu.
Diğer yandan Soelberg’in geçmişte ruh sağlığı sorunları, alkol ve kişisel sorunlar yaşadığı; sosyal medyada ve videolarda çöküş izleri bulunduğu da rapor edildi.
