Genel

Yapay zeka eğitimi… Kimler ders vermek için yetkin? Hangi alanlarda dersler var?

Konuşmak eğitmek değil. Bilimsel referansların, metodolojilerin ve uygulamalı örneklerin olması; bunların uluslararası standartlara kavuşmuş olması veya yakında kavuşacak olması; kişinin son 1 yıldır değil, uzun süredir teknik, ekonomik, sosyal alandaki gelişmeleri takip etmesi gerekir.

Konuyla ilgili akademik, kamu-özel sektör profesyonelleri, bazı şirketleri, girişimleri tanımak kişiyi uzman yapmaz. Sağlıkçı, hukukçu, endüstri mühendisi yapay zekacılar olacak. İşin en başından beri bunu savunuyorum. Ancak 1 yıldır yapay zeka üzerine kafa yoran SEO’cuyu veya kurumsal iletişimciyi veya hukukçuyu yapay zeka uzmanı yapmaz. Paylaşımlar yapsa bile, hatta röportaj verse bile.

Kimler verebilir? Teknik, teknik, teknik! Sosyal bir alansa bile hesaplamalı bir iş-meslek ünvanı yoksa, o kişi yanlış kişidir. Üretken yapay zeka araçları üzerinde bir süredir kafa yoran, (açık-kapalı) temel modelleri denemiş olan, bu yeni alanla bağlantılı olan programlama-kodlama bilgisine sahip, medya içeriklerini projeye dönüştürmüş olanlar doğru insanlar. Genç arkadaşlarımız var. Çok başarılılar. Online platform ve youtube’da bir sürü kanal var.

Tesla‘’nın eski yapay zeka kıdemli direktörü Andrej Karpathy, X’teki paylaşımında tam olarak bu noktalara değinmiş: ” Tiktok ve Youtube gibi platformlarda eğitim gibi görünen ancak yakından bakarsanız gerçekte sadece eğlence olan birçok video var. İzleyen insanlar öğreniyor gibi hissederek keyif alırken (aslında sadece eğleniyorlar) bu içeriği oluşturan insanlar da keyif alır çünkü eğlence, daha geniş bir izleyici kitlesi, ün ve gelir sağlar. Ancak öğrenme açısından bu bir tuzağa dönüşür. Öğrenme eğlenceli olmak zorunda değildir. Aynı zamanda aktif olarak eğlenceli de olmak zorunda değil, ancak asıl hissedilen şey çaba olmalıdır.”

Yapay zekada uluslararası vizyon, en büyük uluslararası kurumlarca (BM, OECD; AB; WEF gibi.) çizilmiştir: sorumlu yapay zeka.
Bu vizyona ayak uydurmak adına kurumların ve profesyonellerin kendi misyonları olabilir.
Stratejiye gelince… Tekrarlamak isterim ki, yapay zekayı organizasyon, yönetişim, teknik, iş gücü, verimlilik bakımlarından “tam olarak” tasarlamış, kısa dönem hazırlıklarını yapmış bir kurumumuz bile yok. Doğal olarak yok. Bu kavramlar oluşuyor. Herşey yeni. Mesleklerin değişleceğini anlatmak yeterli değil. Bu kavramlar oluşuyorken, uluslararası referansları bilmeden “eğitmek” de gerçekçi değil.

Zaman herşeyden önemli dostlar! Paranız da!

Not: Görselim Generated Photos

Not: Bu yazı Şubat 2024’te yazılmıştır!

Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close