Genel

Yapay zekanın gözü henüz iyi görmüyor

Teknolojide görüntü, neredeyse herşey demek. Dijitalleşmeyle ilgili gelişmeler, büyük ölçüde görüntüleme sistemlerinin başarısıyla doğru orantılı ilerliyor. Başta tam otonom araç sürüşü ve güvenlik kameraları olmak üzere, kamera ve sensörlerin dahil olduğu yapay zekalı görüntüleme sistemleri, görüntüyü insan gibi doğru algılayabildiği ve anlamlandırdığı zaman makinelere güvenimizin çok daha fazla olacağına şüphe yok. Ancak bu noktaya ulaşmamıza henüz zaman var.
Aslında herşey iki yıl önce Google‘ın yapay zekasının bir kaplumbağayı silaha benzetmesiyle başladı. İnsan gözüyle kaplumbağa olduğuna şüphe bulunmayan bu görüntü, Google‘ın yapay zekasına göre, belki de kaplumbağa kamuflaj renk ve desenlerine sahip olduğu için, bir silahtı. Bu örnekten yola çıkarak yazılım dünyası, algoritmalarda “çelişki uyandıran bu görüntülerin” sayısını azaltmaya, daha doğrusu makineleri eğiterek algoritmaların nesneleri doğru anlamlandırmasına çalışıyor. 
Bu amaçla gerçekleştirilen çalışmalardan biri de, ABD’deki Uc Berkeley, Washington ve Chicago üniversitelerinin ortak çalışmasında gerçekleştirildi. Üç üniversiteden araştırmacılar, 7 bin 500 kadar “çelişkili görüntü seti” oluşturdu. Bu görüntüler makine görüntüleme sistemlerini öyle yanılttı ki, doğruluk oranları yüzde 90’ın üzerinde düştü. Bu sistemlerin başarı oranları ortalama yüzde 2-3’te kaldı. 

Bu seti makine görüntüleme sistemlerini eğitmek için kullanmak istediklerini belirten araştırmacılar, algoritmaların başarısızlığına “derin kusur” adını verdi. Peki makineleri yanıltan neydi? Araştırmacılara göre resimlerdeki “renk, doku ve arka plandaki işaret, nesne ve biçimler” algoritmaları yanıltıyor. Araştırmacılar, algoritmaların resimlere bütünsel bakmak yerine, resimdeki belirli dokular, izler ve detaylara odaklanıyor. Yapay zekalı görüntüleme sistemleri dünyaya bir insan gözüyle bakmakta yetersiz kalıyor.
Ancak görüntüleme sistemlerinin bütünsel ve kavramsal olarak insana yetişememiş olması, en azından “şimdilik” uzmanı olduğu belirli imge, işaret ve detayların izini sürmesinde oldukça işe yarıyor. Özellikle de medikal tarama alanında. Kanserli tümörleri, hatta son olarak bir araştırmanın ortaya koyduğu gibi kalp krizini tespit etmede yapay zeka insandan daha iyi.

Yapay zekaya soracak olursanız bu resimdeki mısırlar birer uğur böceği.
Siyah beyaz bu fotoğraftaki adam bir beyzbol oyuncusu.
Yapay zekalı görüntüleme sistemi bu “çelişkili resimdeki” nesneleri solda sağa sırasıyla şöyle tanımlamış: Dijital saat, deniz feneri, org, şırınga, tokan kuşu, İran kedisi.


Çello çalan kadın fotoğrafındaki öndeki çello kabı bir go kart
Karda yürüyen ise bir kedi değil, siyah bir ayı.



Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close