Genel

Zeytin çekirdeğinden perlatör

Teknolojik veya dijital ürünlerin bir süredir birlikte anıldığı bir terim var; sürdürülebilirlik. Bu kavram üretimin ekoloji ve doğayla uyumlu ve dolayısıyla da sürdürülebilir olmasını temsil ediyor. Bu nedenle iklim değişikliği endişesiyle kendiliğinden önem kazanan bu kavram, üreticiler için artık ilk sıralara yerleşmiş durumda. Özellikle doğa ve enerji kaynaklarını ilgilendiren üretimler yapanlar içen kaçınılmaz bir koşul.

Delifer, İTÜ Çekirdek’ten çıkan bir girişim. Delifer, perlatör (musluktan gelen suyun yoğunluğunu ayarlayabilmek için çıkan suyu havayla temas ettiren musluğun ucuna takılan aparat) alanında Türkiye’de ilk defa tamamı ile yerli üretime yönelmiş ve hammadde olarak da dünyada ilk defa fosil yakıttan elde edilen plastik yerine, zeytin çekirdeğinden elde edilen biyoplastik malzeme kullanıyor. Bu malzeme doğada kompost (atıkların bir yerde toplanarak uygun koşullarda çürütülmesi ve böylece doğal olarak gübreleşmesi) haline dönüşüyor.

Delifer’in kurucusu Ahmet Delifer, 17 yıl Uzakdoğu ve İsviçre’de saat üretimi yaptıktan sonra geçen yıl bu inovatif işe giriştiğini belirterek, zeytinden biyoplastik perlatör üretme fikrini ve amacını şöyle anlatıyor: “Hammadde ile doğaya dost bir ürün geliştirdik. Öncelikli olarak kontrolsüz bir şekilde akan musluklarda ki suyun kontrol altına alınmasını sağladık. Günlük 2 saat sürekli çalışan bir muslukta 1 yılda 350-400 ton su tasarrufu yapıyoruz. Amacımız ülkemizin tüm musluklarında bu ürünü kullandırarak temiz su kaynaklarımıza yıllık milyonlarca ton su tasarrufunu sağlamak.”

KANSEROJEN İÇERMİYOR

Biyoplastik perlatörün plastiğe göre faydalarını da paylaşan Ahmet Delifer, “Bu hammadde toprağa karıştıktan yaklaşık olarak 3 ila 5 yıl arasında kompost hale gelebiliyor. Ürün musluk uçlarında kullanıldığı için su temas halinde diğer petrol atığı plastikler gibi kanserojen madde içermiyor. Kullanım süresi olarak da diğer atık malzemelere oranla süre kısalığı veya uzunluğu söz konusu yoktur. Yaklaşık ömrü 5 yıl” şeklinde konuşuyor.

Delifer, “Şu anki üretim kapasitemiz günlük 60 bin adet. Müşteri grubumuzu büyükşehir belediyeleri oluşturuyor. Son tüketici web üzerinden veya iletişim hatlarımızdan ürün temini yapabilir” diyor.  

“Su tasarrufunu biliyor ama uygulamıyoruz”

Delifer Kurucusu Ahmet Dlifer’in su tüketimi konusunda bir uyarısı var: “Maalesef ülkemizde herkes tasarruf konusunda tüm konulara hâkim. Ancak uygulama esasında çok ciddi bir sıkıntı var. Bana göre ülkemizde en pahalı ürünün su olması gerekiyor. Su olmazsa yaşam olmaz. Kaybetmeden elimizdeki kaynaklarımıza sahip çıkalım.”



Tags
Show More

suleguner

Yapay zeka ve robotik konularında uzman, İstanbul merkezli gazeteciyim. Sadece bu iki alanda yazan tek Türk gazeteci-yazarım. Aralarında Türkiye’nin en çok satan ekonomi dergisi ve bir İngilizce gazetenin de bulunduğu Türk medyasına ait yayınlara yazıyorum. Türkiye'nin kamuoyuna açık ilk yapay zeka ve robotik anketini 2018'de gerçekleştirerek, insanların bu iki kavrama nasıl baktığını inceledim. Detaylarını site de bulabileceğiniz "beyaz yakalı ve lisans-yüksek lisans üstü öğrencilerden" oluşan iki grupla yaptığımız anket sonuçlarında öne çıkan iki veriyi aktarmam gerekirse, yapay zeka öğrencileri çalışanlardan daha çok korkuyor. Beyaz yakalılar ise robotlardan gençlere göre daha az korkuyor. Türkiye genelinde yapılan ankete göre yapay zekanın hayatımıza giderek daha çok dahil olması veya robotların iş ve özel hayatımızda yer almaya başlaması genel anlamda bizi endişelendirmiyor. Ankete katılımcıların "İnsan zekası mı, yapay zeka mı?" sorusuna cevabıysa, "insan zekası" şeklinde olmuş. Kamuoyu araştırmalarıma her yıl devam ederek Türk halkının teknolojiyle olan ilişkisinin nabzını ölçmeyi amaçlıyorum. Teknolojiden korkulmaması gerektiğini, insanın yararına ve doğru bir şekilde kullanıldığında hayata önemli katkılarda bulunduğuna inanıyorum. Ayrıca teknolojiyle birlikte değişen hayatı iyi anlamamız gerektiğini, hayatımızdaki değişiklikleri iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci-yazar olarak teknolojinin insan hayatı için çizdiği vizyonu anlatmaya, konuşmalarımda insanları yakında nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin bir resim çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik kariyerimde yönümü teknolojiye çevirmeden önce bazı Türk basın yayın kuruluşlarının yanısıra, ANSA İtalyan Haber Ajansı'nın Türkiye muhabirliği görevlerinde bulundum. Kariyerim boyunca pek çok ülkeyi gezerek sosyal ve teknoloji içerikli yazılar yazdım. Bu ülkeler içinde aklıma en çok yer eden Ekvador, Küba, Sudan ve Güney Kore oldu. İngilizcenin dışında İtalyancayı profesyonel iş yaşamımda kullanabiliyorum. Fitness ile ilgileniyorum ve bir sağlıklı yaşam bloğum var. Aynı zamanda amatör bir DJ’im.

Benzer İçerikler

Close
Close